Aci ailesi, Eylem Tok ve oğlunun yakalanmasının ardından konuştu: Çok güzel bir bayram hediyesi
Eylem Tok ve oğlu T.C.'nin ABD'de yakalanması haberine ilişkin konuşan Oğuz Murat Aci'nin ailesi, “115 günde hiç sevinmedik, ilk defa sevindik, sevinç gözyaşı döktük, yangına bir nebze su serpildi. Eninde sonunda gelecekler, oğluma gidip müjdeli haberi vereceğim. Havalimanında davul zurna ile karşılayacağım, çok güzel bir bayram hediyesi" dedi.
Yazar Eylem Tok ile Op. Dr. Bülent Cihantimur'un 17 yaşındaki oğlu T.C. iddiaya göre 1 Mart 2024'te Kemerburgaz'da kullandığı lüks otomobille bozulan ATV'lerini yol kenarına çeken kişilere çarpıp Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden olurken annesi Eylem Tok tarafından Mısır'a oradan da ABD'ye kaçırılmıştı.
Olayın üzerinden yaklaşık 3,5 ay geçerken kırmızı bülten de çıkartılan anne ve oğul ABD'de yakalandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kazanın ardından ABD'ye kaçan anne oğulun Türkiye'nin iade talebi çerçevesinde ABD'de yakalandığını açıkladı.
O haberin ardından Oğuz Murat Aci'nin annesi Pervin Aci, babası Özer Aci ve eşi Şükriye Aci duygularını anlattı.
“Eşimle beraber ağladık, sevinç gözyaşı döktük”
Yakalanma haberini uzun süredir beklediklerini söyleyen Özer Aci şöyle konuştu:
"Sevindik, 115 gün içerisinde hiç sevinmediğimiz sürede hep ağladık, gözyaşı döktük. İlk sefer sevindik, eşimle beraber ağladık, sevinç gözyaşı döktük. Hak, hukuk istiyorum. Bu bir başlangıç, orada, burada yargılanır, fark etmez. Tutuklanması bile büyük bir olay, asıl mücadele yeni başlıyor. Eninde sonunda gelecekler, anne sonunda gelecek. Bugün öğrendikten sonra en kısa sürede yine oğluma gidip bu müjdeli haberi vereceğim. Gözyaşı dökeceğiz, muhakkak dertleşeceğiz. Acımız devam ediyor fakat yangına bir nebze su serperler ya o serpildi. Acım sönmedi, sönmeyeceğini biliyorum ama hafifledi. Her şeyden önce onun gözlerinin içine bakarak nasıl bir anne olduğunu yüzüne karşı söylemem lazım, ne hissettiğini görmek isterim. O gün gelecek, tekrar ediyorum; gelecek, eğer kaçırmazsam yoğun bir işim olmazsa havalimanında davul zurna ile karşılayacağım. Geç olabilir, eninde sonunda adaletin tecelli edeceğinden eminim. Avukatımla görüştüm; yargılama süresine kadar yakınen takip ediyoruz. Şu an orada avukatımız da var, avukatımız davaya girecek, yakından takip ediyoruz.”
“Ben çok ağladım, şimdi onlar ağlasın"
Karar sonrası bir parça içinin ferahladığını söyleyen anne Pervin Aci ise duygularını şu sözlerle paylaştı:
“Yakalandı haberi sonrası koskocaman bir dağ sırtımdan kalktı. Acı, yara dinmiyor, hiç dinmedi, omuzlarım çökmüş bir haldeydi. Bayram hediyesi, nasıl bayram hediyesi, çok güzel bir bayram hediyesi. Her zaman demiştim ki; Eylem Tok tutuklanırsa ağlamayacağım, o gün bayramımdır. Bugün gerçekten ağlamıyorum. Evlat acısı çok zordur, kendisine öyle bir kinim var ki niye böyle yaptı niye oğlumu bıraktı kaçtı. 115 gündür buradayız, 115 gündür de bu evler dolup taştı. Bir seferde ya birazcık telefon et ya şimdi otursun, onlar düşünsün, ben çok düşündüm. Çok ağladım, şimdi onlar ağlasın.”
“Beklemiyordum, müthiş bir rahatlama geldi”
Anne oğulun yakalanması kararına ilişkin konuşan Oğuz Murat Aci'nin eşi Şükriye Aci ise şu ifadeleri kullandı:
“Şaşırdım, beklemiyordum, müthiş bir rahatlama geldi. Verdiğimiz mücadelede bir noktaya ulaştık. Buruk da olsa bir mutluluk var. Adalet arayışımız, beklediğimiz şekilde gerçekten hak ettikleri cezayı alacakları şekilde devam eder diye umuyoruz. En son mezarına sünnet olacağını söylemeye gitmiştim. Şimdi de güzel bir haber vermek için gideceğim. Verdiğimiz mücadelede sonuna kadar gideceğiz. Belki bir bayram hediyesi oldu bu haber ama bayramımız onsuz geçeceği için buruğuz. Babalar Günü de tabi ki oğlum hiçbir zaman kutlayamayacak, kutlamayacağız. Oğlum, babasının olmadığının, olmayacağının artık farkında. Çok mutsuzdum, son zamanlarda özellikle kırmızı bültenden sonra hiç haber çıkmaması mutsuzluğa sürükledi. Şu anda dedim ki boşuna değilmiş hiçbir şey, ne yaparlarsa yapsınlar, adaletten kaçamayacaklar. Bundan sonra aldıkları ceza daha önemli bizim için, ilk günden, o açıklamasından beri bana çok dokunan, ‘Annelik içgüdüsü ile yaptım' diye savunduğu açıklamasına istinaden bir şeyler söylemek istiyorum. O kadar annenin canı yandı, ben de anneyim, eşimin annesi de ve diğer yaralıların; bir tanesi de benim annem. Hepimiz çok üzüldük, herkes anne, hiçbir anne, çocuğunu veya diğer çocuklara zarar gelmesini istemez. Bir annenin yapacağı bir davranış değildi, bununla ilgili çok şey söylemek istiyorum.”