Adam satmak

"Adam satmak" diye bir deyim vardır.

Bir kişi, bir veya birkaç kişinin isteğine önce "Evet" deyip sonra o "Evet" cevabı veya olumlu gidişatı değiştirip başka şekilde davranması sonrası muhatabın bu sözü söylemesine neden olur.

"Adam bizi sattı" derler.

Siyasette de bu olur.

Hem de çok olur.

Beklentiler karşılanmayınca "Sattı bizi" derler.

Millet İttifakı içinde güya bu olmuşmuş!

İttifaka dahil partilerin beklentileri ana muhalefet partisi CHP tarafından...

Kılıçdaroğlu tarafından karşılanmamış.

Öyle diyorlar.

Dedikodu veya gerçek.

Daha hiçbir seçime girmemiş...

Oy potansiyeli belli olmayan...

Belki ittifakın gücüyle şimdilik birkaç binlik oyu alması bile şüpheli olan bir parti:

"Bana yirmi milletvekili verin" diye diretirse...

Diğer yeni kurulmuş partilerde henüz tabela partisi hüviyetinde olup gücünü ispatlamamış olarak onlar da yirmişer milletvekili isterse...

Deva partisi 20 vekil.

Gelecek partisi 20 vekil.

Demokrat parti 20 vekil.

Böyle beklentileri vardı ise

CHP listesinden gitti mi 60 milletvekili.

Zaten CHP tabanı bundan çok rahatsız.

Alacakları vekil sayısı üç aşağı beş yukarı bu civarda.

Yani, hadi diyelim ki 140 vekil çıkaracaklar.

Gitti mi yarısı ittifak partilerine.

Hem CHP listesinden gireceksiniz, hem bol keseden isteyeceksiniz!

Bu biraz tuhaf olmaz mı?

CHP tabanı ne der?

CHP tavanı ne der?

Buna kim razı olur CHP'de?

Hiç kimse.

"Olmaz" derler.

Dediklerini de duyar gibi oluyorum.

Üçer beşer vekil hadi neyse.

Yirmişer vekil istemek oldukça cömertlik istemek olur.

İşte bu aşamada eğer CHP "İttifak dağılmasın" diye önceki altılı masa toplantılarında "Evet" dediyse...

Şimdi iş ciddiye binip seçim atmosferine girilip adaylar belirlenirken önce "Yirmişer vekil" sözü alınmış...

Şimdi de bu rakam üç vekile indirgenerek eski sözler bir kenara bırakılmışsa işte şimdi " Adam satmak" sözü devreye girer.

Ancak istenilen sayıda vekil verilmezse ittifaktan ayrılırlar mı?

Sanmam.

Buna cesaret edemezler.

Öyle de olsa bu "Adam satmaya" girer mi?

Siz olsanız hiçbir seçime girmemiş...

Hiçbir seçim kazanmamış...

Hiçbir siyasi gücünüz ispatlanmamış olsa gene de parti içi huzursuzluğa çanak tutacak oluşumlara girer misiniz?

Kaldı ki Muharrem İnce gibi bir CHP'den oy devşirecek...

CHP içinden çıkmış...

Gücünü ispatlamış...

Oy potansiyelini ortaya koymuş bir isim ve partisi varken siz olsanız bol keseden vekil sayısını dağıtır mısınız?

Dağıtmazsınız.

Kısaca "Adam satmak" hem çok kolaydır hem çok zordur.

Hele bu aşamada...

Hele seçime kırk gün kala.

İyisi mi, verilene razı olup susun.

Çünkü daha henüz adınız var, sanınız yok.

O nedenle bırakın "Adam satmayı" da adam kayırmaya bakın.

Çünkü ihtiyacınız olacak.

Hem de çoook...