Ağca tekrar hakim karşısında...şimdi de yağma suçundan
Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'ye 1 Şubat 1979'da suikast düzenleyerek öldüren ve 13 Mayıs 1981'de Papa 2. Ioannes Paulus'a düzenlendiği suikast ile elinden ve karnından yaralanmasına neden olan Mehmet Ali Ağca bu kez de yağma suçundan yargılanmaya başlandı. Duruşmada beyanda bulunan müşteki Gökhan Soylu, “Mehmet Ali Aslan (Ağca) bana ‘tapuyu devretmezsen olacaklardan sorumlu değilim' dedi. Evimin yerini, çocuklarımın kaçta işe gidip geldiğini, bizi daha önce takip ettirdiğini söyledi. Yapılan tehditlerden korktuğumdan taşınmazı Mehmet Ali Aslan'a devretmek zorunda kaldım” dedi. Ağca ise “2 artı 1, harabe vaziyette bir ev için böyle bir iş içerisinde olamam” şeklinde savunma yaptı.
Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'ye 1 Şubat 1979'da silahlı suikast düzenleyen, Papa 2. Ioannes Paulus'a ise 13 Mayıs 1981'de, 3 el ateş ederek elinden ve karnından vurulmasına neden olan Mehmet Ali Ağca'nın bu kez de yağma suçundan yargılandığı ortaya çıktı. Bahçelievler'de 2021 yılında bir daireyi borçları karşılığı üzerine alan Gökhan Soylu, aralarında Mehmet Ali Ağca'nın da olduğu 5 kişi ile görüştü. Soylu bu görüşmede Ağca tarafından çocukları ile tehdit edildi. Gökhan Soylu yaşanan olaydan korkması nedeniyle evin devrini Mehmet Ali Ağca'ya verdi. Ev, Ağca'nın kızının adına yapılırken, Soylu olaya ilişkin şikayetçi oldu. Olaya ilişkin 5 sanık hakkında 'yağma' suçundan dava açıldı.
Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Gökhan Erdal, soyadını Aslan olarak değiştiren Mehmet Ali Ağca, Muhittin Erdal ve Reyhan Erdal hazır bulundu. Duruşmaya müşteki Gökhan Soylu ile taraf avukatları da katılırken firari Ahmet Çetin'in ise yakalama emrini infaz edilmediği öğrenildi.
Duruşmada savunma yapan sanık Mehmet Ali Aslan (Ağca), “Yüklenen suçu kabul etmiyorum. Ben müştekiyi ve diğer sanıkları tanımam. Ben Erzurumlu olduğunu ve geçmişte restoran işlettiğini bildiğim Ayhan adli kişinin aracılığı ile bu evi satın aldım. Esasen Ayhan'ın hatırı için bu evi satın aldım. Ayhan'ın açık kimliğini araştırıp bildireceğim. Tanık olarak dinlenmesini istiyorum. Sanıklardan yalnızca Ahmet Çetin'i Ayhan'ın yanında görmüştüm. Ahmet Çetin'in bu dairenin satın alınması ile ilgili bir tavsiyesi olmadı. Bu işe doğrudan Ayhan aracılığı ile girdim. Daireyi yanlış hatırlamıyorsam 110 bin TL civarında bir paraya satın aldım. Ödemeyi elden yaptığımı hatırlıyorum. Ayhan'ın ricası üzerine kısa bir süre sonra bu evi sattım. Ne kadara sattığımı hatırlamıyorum. Ben kesinlikle müştekiyi tehdit etmedim. Beraatime karar verilmesini istiyorum” dedi.
Müşteki Gökhan Soylu ise “Sanıklar köylüm olur. Mehmet Ali Aslan'ı tanımam. Muhittin Erdal'ın bana borcu vardı. Alacaklarıma karşılık bana çekler verdi. Çek bedellerini ödemedi. Bahsi geçen taşınmaz Muhittin Erdal'ın bana borçları karşılığı bana devredilmemiştir. Ben bu taşınmazın bedelini elden ödemek suretiyle satın aldım. Bedeli ödenmediği gerekçesiyle dava açıldı. Muhittin, bana borçları karşılığı emaneten 3 daireyi devretti. Borçları ödeyince daireleri geri alacaktı. Daireler ile ilgili bankaya kredi borcu vardı. Kredi borçlarını ödeyecekti. Ödemeyince haciz koydu banka. Bu daireler satıldı. Dolayısıyla bu daireler fiilen benim tarafımdan mal edinilmiş değildir. Ben Muhittin'den alacağımı alamadım. Emre Gümüştepe adlı pazarcı bana gelip Mehmet Ali Ağca'nın bu evle ilgili benimle görüşmek istediğini söyledi. Ben ismini daha önce duyduğum için gitmek durumunda kaldım. Bakırköy'de bir ofiste görüştük. Mehmet Ali daireyi devretmemi istedi. Ben bu daireyi parasını vererek edindiğimi belirterek isteği kabul etmedim. Mehmet Ali daha sonra beni tehdit etmeye başladı. “Ailen çocuğun var hiç korkmuyor musun?” dedi. Başka bir görüşmede Ahmet Çetin görüntülü olarak Mehmet Ali Aslan'ı aradı. Mehmet Ali Aslan bana “Tapuyu devretmezsen olacaklardan sorumlu değilim” dedi. Evimin yerini, çocuklarımın kaçta işe gidip geldiğini, bizi daha önce takip ettirdiğini söyledi. Yapılan tehditlerden korktuğumdan taşınmazı Mehmet Ali Aslan'a devretmek zorunda kaldım. Mehmet Ali'den korktuğum için daha önce şikayetçi olmadım” şeklinde beyanda bulundu.
Söz verilen Mehmet Ali Aslan ise, “Ben 2015-2022 yılları arasında 5-6 tane gayrimenkul aldım 1 buçuk milyon dolar değerinde. 2 artı 1, harabe vaziyette bir ev için böyle bir iş içerisinde olamam. Ayhan adlı kişi beni tuzağa düşürerek böyle bir olayın içerisine soktu” dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti firari Ahmet Çetin'in yakalamasının devam etmesine karar verdi. Duruşma dinlenilmeyen tanıkların dinlenmesi ve eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, müşteki Gökhan Soylu'nun şikayet dilekçesi aktarılmıştı. Soylu dilekçesinde, sanık Muhittin Erdal ile bir dönem ticareti olduğunu, bu kişinin kendisine borcu olduğunu, icra işlemi yapılmasını istemediği için Erdal'ın kendisine kardeşinin eski eşi adına bulunan Bahçelievler'deki bir evi almasını teklif ettiğini anlatmıştı. Dilekçede, Soylu'nun evi aldığı Muhittin Erdal'a evi boşaltması için tahliye davası açtığı ancak davaların reddedildiği de belirtilmişti. Sanık Muhittin Erdal'ın sonrasında Soylu'yu ölümle tehdit ettiği ve bu yüzden ceza aldığı da dilekçede belirtilmişti. Soylu, 2021 yılında Mehmet Ali Ağca ve bilmediği bir kişi ile iletişime geçtiğini de dilekçesinde aktararak “Ağca bana elimdeki taşınmazın devrini vermemi söyledi ‘çoluğun çocuğun var hiç korkmuyor musun' diyerek tehdit etti. Ben korktuğum için tapu devrini yaptım” dedi. Öte yandan tapunun Ağca'nın kızının adına yapıldığı da soruşturma kapsamında belirlenmişti. Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri açıklanan iddianamede, ‘birden fazla kişi ile birlikte yağma' suçunun işlendiği kaydedildi. Sanıklar Mehmet Ali Aslan (Ağca), Reyhan Erdal, Muhittin Erdal, Gökhan Erdal ve Ahmet Çetin hakkında ‘birden fazla kişi ile birlikte yağma' suçundan ayrı ayrı 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
ETİKET : bursagündemasayişdünyasiyaset