AK Parti'de kongre tarihi netleşiyor!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'yi kongreye götürecek kararı imzaladı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik MKYK toplantısının ardından şu açıklamalarda bulundu: 

"Kongre süreci ile ilgili MKYK'mıza teşkilat başkanımız Erkan Bey tarafından kapsamlı bir sunum yapıldı. Bu takvimin Mart sonuna kadar yetiştirilmesi bekleniyor. Mart sonunda büyük kongre ile ilgili takvim netleşecek. 21 Eylül itibariyle delege seçimleri takvimi söz konusu olacak. 12 Ekim'de belde kongreleri olacak. İlçe kongreleri de 12'de olacak. 93 kadar sürmesi söz konusu. 28 Aralık'ta il kongreleri başlayacak. Mart sonuna kadar yetişmesi ve büyük kongre gerçekleşecek.

Takvimde ileri doğru sarkmalar olabilir. Bu süreçte mekanik bir kongre süreci olarak değerlendirmiyoruz yeni ritme göre teşkilatlarımızın vatandaşlarımızla buluşması var.

Orta vadeli program 5 Eylül'de açıklanacak. Ekonomi yönetimine dönük olarak bakan arkadaşlarımızın istifasının yalan olduğunu söylemek isterim. Spekülasyon amaçlı bunlar. Pozitif sonuçlardan rahatsız olanların kara propaganda faaliyetleri. Esas olan milletin taleplerini yerine getirmek. biz yolumuza devam ediyoruz.

Yeni dönemdeki siyasi faaliyetler meclis çalışmaları kapsamlı bir şekilde ele alınacak. Milletvekillerimiz illerde vatandaşlarımızla buluşacaklar.

Diyarbakır anneleri 6. yılına girdi. Vicdan çağrısı yapan annelere bir kez daha sevgilerimizi iletiyoruz. Bu ülkede herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu bilinci ile bu çocukların gelecek kurması arzumuzdur. Bu hakları savunduğunu söyleyenlerin yaptığı terör örgütlerin aparatı haline getirmeye çalışmaktır. Diyarbakır annelerinin eylemi, çocuklarını terörden kurtarmak isteyen annelerin eylemi olarak dünyanın en yüksek çağrılarından biri olmuştur.

Batılı insan hakları örgütlerinden destek verilmemiş olması dikkatle değerlendirilmeli. Çifte standart herkesin dikkatini çekmekte. Bugün demokrasiden yanayım diyenlerin somut bir sınavdır bu. Bu eyleme destek vermiyorsanız söylemleriniz de insan hakları ile hassasiyetleriniz de havada kalmaya mahkum.

Bu zaferler ayında partimizin kuruluş yıl dönümünü kutladık. Kabinemizin Ahlat'ta gerçekleşmesi tarihi bir mesaj olmuştur.

Biz milletimizin hafızasında yaralı bilinç yaratmaya çalışan tavrın karşısındayız. Uzun bir devlet geleneğine sahibiz. Göz bebeğimiz olan Türkiye Cumhuriyetimiz ile geleceğe yürüyoruz. İç bünyeyi sağlam tutmak önemli.

Siyasi partiler olarak rakibiz, husumetli değiliz. Rekabet husumete dönüşmemeli. Sonuç olarak herkes yetkisini milletten almaktadır. Hiç kimsenin bir siyasi partiye oy vermiş vatandaşlarımıza hakaret etme hakkı yoktur. Atatürkçülük yapmaya çalışıyorum deyip milletin değerlerine saldıranlar Atatürk'e karşı saldırıyorlar aslında.

Biz bir siyasi partiyiz, bir ittifakımız var ama sonuç olarak vatandaşımız bize versin vermesin vatandaşımızın iradesi saygıdeğerdir; ona hürmet etmek zorundayız. Son dönemdeki bu saldırıların karşısında olduğumuzu ifade etmek isterim. Atatürk'e ve Cumhurbaşkanımıza olan hakaretler vatandaşımıza da bulaşmaya başladı. Demokratik siyaset temelinde bütün bu düşüncelere karşı olduğumuzu belirtiyorum.

(Dilruba Kayserilioğlu'nun CHP onur konuğu olması)

Bu şekilde hakaretlerde bulunan bir kişinin CHP tarafından himaye edilmesi son derece yanlış bir durum olmuştur. Suç işleyeni alkışlamak yanlış. Nefret söyleminin himaye edilmesi siyasi partiye yakışmaz.

Başka bir siyasi partiden bir kişi, bir iş insanı Kürtçe konuştuğu için öldürüldü dedi. Bu asayiş olayıydı. Konuştuğu dilden dolayı katledildi şeklinde yaklaşmak provokasyondur. Herhangi bir kişinin, bir misafirin dilinden ötürü hedef alınması olursa bunun karşısında bir yer alırız.

Artık uluslararası sistem İsrail söz konusu olduğunda işletilmiyor. Hiçbir savaş hukuku gözetilmemesi açıkça soykırımdır.

(Özgür Özel'in erken seçim açıklamaları)

Cumhurbaşkanımızı herhangi bir seçimde yenebileceğini düşünmesi Özgür Özel'in; siyasi bir çerçevede değerlendirilemez. Herhangi bir erken seçim düşüncemiz yok.

Konuyu ikiye ayırmak lazım. Birincisi; dikkat çeken husus, ülkemizin tarihinde ilk defa kara, hava ve deniz harp okullarında kadın öğrenciler birinci oldu.

Bu görüntülerin neticesinde birilerinin yaptığı açıklamalara bakarak kötü düşüncülerin gündeme gelmesi konusunda da demokratik haklarını kullanması vatandaşlarımızın düşüncelerini ifade etmeleri önemlidir. Burada iki tane kötü niyetli konu var. Bir takım siyasetçi, aydın, emekli asker bu görüntülerden 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir mesaj verildi.' gibisinden üslupla konuşmaları eski vesayet anlayışının diretilmeye çalışması demektir. Bu teğmenlere hakaret edilmesi de kabul edilemez.

Hükümete kılıç çekti diyenler vesayeti diriltmek istiyor.

Göz bebeğimiz TSK'nın asli işine odaklanması konusundaki hassasiyetimiz yüksektir. bir disiplinsizlik varsa buna da bakılır.

Silahlı kuvvetlerin ebedi başkomutanı Atatürk'e saygı gösterildiği zaman 'bu Erdoğan'a mesajdır' şeklinde çarpık biçimde konuyu ele alanlar var. Atatürk'e gösterilen saygıyı cumhurbaşkanımıza dönük şekilde ele alınması sağlıksızdır.

Namık Tan beyin açıklamasına bakarsak tartışmayı devam ettirmek istiyor. Bu ifadeler bize dönük yalanlama içermiyor. Birincisi genel başkan yardımcılarını ve Deniz Yücel'i yalanlamış. Biz gereken cevabı verince Deniz Bey'in açıklamasında resmi görüşümüz Namık Tan'ın görüşlerini reddediyor dendi. Şimdi burada tekrar sayın Tan mavi vatana masal demeye devam ediyor. Yunanistan'ın karşı tezlerini kendi tezleri olarak dillendirmiş, bu çok tehlikelidir."