Aktaş Haklı
Bursa, ülkemizin en büyük illerinden biri.
Sanayi bölgeleri bakımından ilk sıralarda.
Ekonomiye katkısı birinci sınıf.
Nüfus artışı ve göçler ile gelenlerde ön sıralarda.
Yatırım, istihdam ve iş gücü bakımından da ilk sıralarda.
Başkan Aktaş’ın sitemi var…
Şikâyeti var…
Alınganlığı var!..
Beklentisi var…
Haksız mı yani?
İstanbul, İzmir, Ankara milli gelirden aslan paylarını alırlarken; Bursa güdük geliri ile gerilerde kalıyor.
Hizmeti yerli yerinde yapamıyor.
Plân ve projelerini uygularken finansmanı düşünüyor.
Devlet desteğini düşünüyor.
Gelire bakıyor az, yapılacak işlere bakıyor çok.
Eli kolu bağlı kalıyor Aktaş.
Oysa Bursa süratle gelişiyor, büyüyor, sınırlarını da zorluyor büyürken.
Halka hizmeti para olmadan nereye kadar yapacaksınız?
Trafik meselesini, göç meselesini, asayiş meselesini, sanayi meselesini, kirlilik meselesini, su meselesini…
Yeni yerleşim alanlarının hazırlanmasını…
Kentsel dönüşümü…
Çevre yollarını nasıl plânlayacak ve neye göre projelendireceksiniz?
Tabi ki paraya göre!
Gökten para yağmayacağına göre Bursa’ya verilen veya gönderilen devlet desteği güdük kalmamalı.
Bu kadar sorunu çözmek için en başta para lazım.
Aktaş, sitem etmekte haklı.
Çünkü para, nasıl bir insanın hayatını devam ettirmede birinci sırada ise Bursa Büyükşehir Belediyesi için de o derece lazım.
Küçük miktarlarda gelir ile işler yürümez.
Yürütülemez.
Övülmeye gelince birinci sıradayız ama para desteğinde gerilerdeyiz.
Ne demiş Nasrettin Hoca:
“Parayı veren düdüğü çalar.”
Unutmayın ki yerel seçimlerde elde kalan tek şehir Bursa Büyükşehir idi.
Ona göre.
Merkezi yönetim daha çok para verecek ki seçim zamanında da Aktaş yaptığı ve yapacağı hizmetler için göğsünü kabartarak övünsün, gururlansın, oyları toplasın.
Yoksa!..