Ala: "Çin'de gündemimiz Uygur Türkleri oldu"
Bir dizi ziyaret için Çin’de bulunan Efkan Ala, katıldığı programlarda Doğu Türkistan konusunun masaya yatırıldığını kaydederek, “Uygur Türkleri’nin temel hak ve özgürlüklerinin korunmasına önem verdiğimizi ve bu konudaki hassasiyetimizi Çinli yetkililere açıkça ilettik” dedi.
AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ve beraberindeki AK Parti heyeti, Çin'i ziyaretlerinde başkent Pekin'de ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisi (ÇKP) yetkilileriyle görüşmeler yaptı.
Ala ve AK Parti heyeti, "Türkiye-Çin İktidar Partileri Arası Değişim Mekanizması Stratejik Diyaloğu" programı kapsamında düzenlenen toplantıda ÇKP Dış İlişkiler İrtibat Dairesi Başkanı Liu Ciençao ve heyetiyle bir araya geldi. Heyet, ayrıca Başbakan Yardımcısı ve Siyasi Büro üyesi Liu Guocong tarafından Büyük Halk Salonunda kabul edildi.
Görüşmelerde Türkiye ile Çin arasında ikili ilişkilerden ticaret ve yatırımlara, küresel ve bölgesel gelişmelerden Türk vatandaşlarının vize sorunlarına dek farklı alanlardaki konular gündeme geldi.
Ala, "Türkiye-Çin İktidar Partileri Arası Değişim Mekanizması Stratejik Diyaloğu" programı kapsamındaki toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye ile Çin arasındaki ikili ilişkilerin gelişiminden, karşılıklı ziyaretlerin ivme kazanmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın bu ay başında Çin'e gerçekleştirdiği ziyaretin ikili ilişkiler ile ululararası ve bölgesel konuların ele alınması bakımından faydalı olduğu ifade eden Ala, Bakan Fidan'ın Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne yaptığı ziyaretin 2012'den bu yana Türkiye'den buraya yapılan en üst düzey ziyaret olduğuna dikkati çekti.
Ala, ayrıca son dönemde Çin'in eyaletlerinden Türkiye'ye yapılan üst düzey ziyaretlerin de ekonomik ilişkileri ve karşılıklı etkileşimi kuvvetlendirmeye yardımcı olduğunu kaydetti.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, gelecek dönemde Türkiye'yi ziyaretini önemli gördüklerini vurgulayan Ala, "Kalkınma yolunda hızla ilerleyen Türkiye ve Çin'in en üst düzeyde sürekli temas içinde olması yalnızca ülkelerimizin çıkarına değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel barışa hizmet edecektir." dedi.
Ala, Çin'in Türkiye'nin Asya'da birinci, dünyada üçüncü büyük ticaret ortağı olduğunu, ikili ticaret hacminin son 20 yılda 40 kat aratarak 2023'te 48 milyar dolara ulaştığına dikkati çekti.
Ticaret hacminin artamasının olumlu olduğu ancak bunun daha dengeli ve sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğinin altını çizen Ala, Türkiye'de Çin yatırımlarının artmasını, başta tarım ürünleri olmak üzere daha fazla ihraç mamulünün Çin pazarında yer bulmasını ve Türkiye'yi ziyaret eden Çinli turist sayısının artmasını dilediklerini belirtti.
Ala, Türkiye'deki demir yolu başta olmak üzere altyapı projeleri, elektrikli araç üretimi, batarya ve enerji depolama sistemleri gibi yeni teknolojiler, yeşil dönüşüm vizyonu, yenilenebilir ve nükleer enerji gibi alanlarda uygun koşullu kredilerle yatırım beklediklerini ifade etti.
Kuşak ve Yol ile Orta Koridor'un uyumlaştırılması
Türkiye ile Çin arasında bağlantısallığa önem verdiklerine, Çin'in Kuşak ve Yol ile Türkiye'nin Orta Koridor girişimlerinin tarihi İpek Yolu'nun canladırılması projesinin en önemli bileşenleri olduğuna işaret eden Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ukrayna, Gazze ve Kızıldeniz başta olmak üzere artan jeopolitik riskler ışığında, ticaret güzergahlarının güvenilirliği ve çeşitlendirilmesi bakımından Kuşak ve Yol ile Orta Koridor'un uyumlaştırılması, iki ülkenin yanı sıra Asya'dan Avrupa ve Afrika'ya uzanan geniş bir coğrafyanın da menfaatinedir."
Ala, Dışişleri Bakanı Fidan'ın ziyaretinde mevkidaşı Vang Yi ile iki projenin uyumlaştırılması konusunda mutabık kaldıklarını hatırlattı.
"Uygur Türkleri gündemimizdeydi"
Türkiye ile etnik, dini ve kültürel bağlara sahip Uygur Türkleri'nin durumunu Türk kamuoyundaki hassasiyeti de gözeterek öncelikle insani açıdan ele aldıklarını vurgulayan Ala, "Uygur Türkleri'nin temel hak ve özgürlüklerinin, kültürel kimliklerinin, tarihi ve dini mekanlarının korunmasına önem atfediyoruz." ifadesini kullandı.
Ala, sorunu öncelikle ikili düzeyde ele alma konusunda mutabık olduklarını, Dışişleri Bakanı Fidan'ın Çin'i ziyareti sırasında hem Pekin'de hem Urumçi'de yaptığı görüşmelerde Türkiye'nin bu konudaki tutumunu aktardığını kaydetti.
Buradaki sorunların ilişkilerin diğer boyutlarını etkilememesi gerektiğinin altını çizen Ala, Türkiye'nin Çin'in diğer bölgeleriyle olduğu gibi Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile de ticari ve beşeri bağlarını geliştirmek istediğini, İstanbul ile Urumçi arasında doğrudan uçak seferleri başlatılmasının buna katkı sağlayacağını dile getirdi.
Türkiye'nin Tayvan konusundaki gelişmeleri izlediğini, tek Çin politikasına bağlı olduğunu yineleyen Ala, Fidan'ın ziyaretinde bu hususu teyiden vurguladığını hatırlattı.
Türk vatandaşların Çin vizesi temin etmekte güçlükler yaşadığına, Türk turist, iş insanı ve öğrencilerin Çin'e seyahatlerinde ve ikametleri süresince münferit olmanın ötesine geçebilen sorunlarla karşılaştıklarını aktaran Ala, bu sorunların çözümü için de destek beklediklerini aktardı.
Gümrük vergileri konusu
Ala, Türkiye'nin Çin'den ithal elektrikli araçlara getirdiği ilave gümrük vergisinin ardından içten yanmalı ve hibrit motrulu otomobiller için de benzer tarife düzenlemesine gidilmesi hakkında da değerlendirmede bulundu.
Çin'in, her ülkenin kendine özgü koşullar çerçevesinde kendi kalkınma yolunu belirleme hakkına sahip olduğuna dair söylemini takdirle karşıladıklarını ifade eden Ala, Türkiye'nin de gelişmekte olan bir ülke olarak kendi ulusal şartlarına ugun kalkınma hamlelerini gerçekleştirdiğini belirtti.
Ala, Türkiye'nin son dönemde elektirkli araç, yüksek teknoloji, batarya ve enerji depolama sistemlerine, güneş ve rüzgar enerjisine yatırımlar yaptığına dikkati çekerek, "Bu sektörlerin gelişim aşamalarında ve korunmasında bazı düzenlemelere gidilmesi esasen doğal karşılanmalı. Ticaret bakanlıklarımız teknik düzeyde bu konuları ele almaya devam ediyor. Tüm bu sektörlerde Çin ile kazan-kazan temelinde işbirliğini geliştirebileceğimize inanıyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin dünyada otomobil üretiminde ilk 15 ülke arasında yer aldığını, ilk elektrikli otomobili TOGG'u ürettiğini hatırlatan Ala, bu sektörün Türkiye ekonomisi için önemli olduğunu vurguladı.
Ala, Çinli şirketleri özellikle yüksek teknolojili ürünlerde Türkiye'de üretim yapmaya ve AR-GE merkezleri kurmaya davet ederken Çinli şirketlerin bu sayede Avrupa, Orta Doğu ve Afrika piyasalarına erişimlerinin kolaylaşacağının altını çizdi.
Ala ve Liu'nun heyetler arası görüşmesinin ardından iki parti arasında "Stratejik İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı" imzalandı.
Taraflar, mutabakat zaptında karşılıklı siyasi güvenin güçlendirilmesi amacıyla ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konularda görüş alışverişinde bulunmak üzere üst düzey temaslar düzenlemekte mutabakata varırken yönetim alanında deneyimlerini paylaşmak üzere her yıl iki partiden birer heyeti ülkelerine davet edeceklerini bildirdi.
İki parti, ülkeler arasında ekonomik ve ticari işbirliğini, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, akademi ve medya arasında değişimleri, tarih, kültür ve beşeri alanlardaki alışverişler ile medeniyetler arası etkileşim ve karşılıklı öğrenmeyi teşvik etme konusunda anlayış birliğine vardı.
Ala, AK Parti heyetinin temaslarına ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Çin ile ilişkileri geliştirmeye önem verdiklerini, iktidar partileri arasındaki ilişkinin de bunun önemli bir boyutu olduğunu vurgulayarak, "Biz dünyadaki bu belirsizlik ortamında Çin ile ilişkileri önemsiyoruz. İki parti arasındaki ilişkilerin seyri iki ülke arasındaki ilşkilerin daha da ileriye taşınmasına yardım edecektir" dedi.