Anan güzel mi?
Bizde, pek hoşumuza gitmeyen, istenmeyen, olmasından hoşlanmadığımız bir durum olduğunda, karşı tarafın ısrarla olmasını istemesi halinde bu söz kullanılır.
"Nasıl, anan güzel mi?"
İsveç NATO'ya girmek istiyor.
Türkiye olarak biz istemiyoruz.
Niye isteyelim ki?
Hiçbir şartı yerine getirmeyecek...
Hiçbir isteğimizi yapmayacak...
Aksine, tutumunu değiştirmeyecek...
Bize kafa tutar gibi bildiğini yapmaya devam edecek...
Teröre destek verecek...
Teröristleri barındıracak...
Yerleşim hakkı verecek...
Onlara, eylem yapmaları için silah desteği verecek.
Amerika'nın arkasına sığınacak.
AB ülkelerine güvenecek.
Bize baskı yapmalarını bekleyecek.
Sonra da NATO'ya girmek isteyecek.
Adama derler ki:
"Nasıl, anan güzel mi?"
Amerika da aynı kafada.
Hem Suriye’de sürekli teröre destek verecek...
Sürekli askerimiz şehit edilecek...
Parasını ödediğimiz ve istediğimiz uçakları vermeyecek.
Satmaktan vazgeçecek.
Paramızı iade etmeyecek.
Bize istediği gibi davranacak.
Sonra da kalkıp:
"İsveç'i NATO'ya alın" diyecek.
"İsveç'in NATO'ya girmesine onay verin" diyecek!
Adama derler ki:
"Nasıl, anan güzel mi?"
Bu durum tam bir kabadayılık.
Küstahlık.
Faşizanca baskı.
Ukalalık.
Saygısızlık.
Kendini beğenmişlik.
ABD dışişleri bakanı da başkanları Biden ile aynı kafada.
Zaten öyle olmasa hiç Biden onu bakan yapar mıydı!..
Dünkü Avrupa Dışişleri Bakanları toplantısı sonrası Blinken, Hakan Fidan'a "İsveç'in NATO'ya girmesine onay verin" demiş.
Tam bir serkeşlik.
Aslında bunların hepsi aynı.
Yok birbirlerinden farkları.
Yahudisi de aynı Hristiyanı da aynı.
Neymiş efendim:
Zamanı gelmişmiş de İsveç NATO'ya üye olmalıymış...
Niye?
Siz bizim isteklerimizi yaptınız mı?
Aksine, bize açıkça "düşmanlık" için de değil misiniz?
Her konuda hainlik yapmıyor musunuz?
Hem arkamızdan hem yüzümüze karşı iki yüzlü değil misiniz?
Hele biraz burnunuz sürtünsün bakalım.
Şimdi iyi dinle bay bakan.
Bizde adama derler ki:
"Nasıl, anan güzel mi?”