Asgari ücret 25 bin lira olmalı!
Malum pazartesi günü asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Herkes şimdiden ön alıyor.
‘Çalıştıracak eleman bulamıyoruz’ diyen işveren, asgari ücret çok artmasın istiyor; ‘gerçekleşen değil de tahmin edilen enflasyon baz alınsın, bir de yılda bir defa zam yapılsın’ diyor…
Hayhay beyim hayhay! Aslında hiç maaş vermeden çalıştırsanız ne güzel olur değil mi?
Elbette işverene şaşıracak değiliz! Zenginlik ve güç istenci insanı çılgınlaştırır biliyoruz!
Ama hükümete ne oluyor?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bu yıl asgari ücrete tek zam olacağını söylemiş. Yönetmelikte öyleymiş!
Acaba halk o yönetmeliğe mi oy veriyor?
O yönetmelik enflasyonun farkında mı? Değilse uyandırayım seni ey yönetmelik!
Kiralar akıl alır gibi değil artık!
Vatandaş, market alışverişini faizle yapar halde.
Bırak ev almak, hayalini kurmak haram.
Eğitim, faturalı.
Sağlık, poliçeli.
Hukuk, arabuluculu.
Dört bir yanı piyasa kuşatmış… Ey yönetmelik gör bunları…
Bakan Işıkhan diyor ki “İlkemiz çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek…”
Dur, heyecanlandım.
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ah bizler, bu sözlerle büyüyen ne saf çocuklardık! Halen bu saflıkla eziliyoruz!
Sayın Bakan, çalışanın posası çıktı posası! Enflasyon daha ne kadar ezecek?
Zenginin daha da zengin olduğu bu ekonomik dönemde olan dar gelirliye, sabit ücretliye oldu.
8 milyon asgari ücretli adeta hayata küstü, yaşama sevincini kaybetti.
‘Ülke ekonomisi büyüyor, ihracat rekorlar kırıyor, merkez rezervleri artıyor’ diyoruz amma sokaktaki adamın hali hal değil.
Bizim işimiz hem sistemi hem de toplumu uyandırmak…
Sayın Bakan size sahanın mesajını vereyim, eğer illa da tek zam olacak diyorsanız o zaman asgari ücret 25 bin olmalı. Nasılsa 2024 sonuna o da yetmeyecek.
Bu rakamlarla çalışma da anlamını yitirdi.
Üç kuruşu olan faize yöneldi.
Kumar, gençlerin elinde tespih oldu.
Uyuşturucu, çay yanında kıtlama şeker gibi…
Bu ülkenin üretmeye ihtiyacı var. Üretmenin yolu çalışmaktan geçiyor. Çalmaktan değil…
Sayın Işıkhan, ‘Çalışma Bakanı’ olarak gelin çalışmanın önünü açın. Vatandaşta üretme şevkini sağlayacak yaklaşımda olun.
‘Tek zam, öngörülen enflasyona göre zam, işverene destek…’ falan gibi ezberleri bir kenara bırakın…
Yoksa bu hak yemeler, bu çalmalar, bu emek sömürüleri çok sandukayı patlatacak…
Herkes için giderek tahammülün azaldığı, bıçağın deriyi yırttığı, aidiyet duygusunun zayıfladığı ve umutların söndüğü görülüyor.
İdare-i maslahat, sorun çözmüyor. Bu işe ya mantıklı ve insani bir çözüm bulun ya da siz de boş verin gitsin…
Nasılsa mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır…
Saygıyla…