Asgari ücrete zam olmamalı!
Dur!
Başlığı okuyup hemen öfkelenme!
Önce geçen yıl biz neler demişiz ve ne olmuş bir hatırla!
Bakın, 8 Aralık 2023’te yazdığım ‘Asgari ücret 25 bin lira olmalı’ başlıklı yazıdan notlar hatırlatayım (https://www.liderbursa.com/asgari-ucret-bin-lira-olmali-h51893.htm) :
“…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bu yıl asgari ücrete tek zam olacağını söylemiş. Yönetmelikte öyleymiş!
Acaba halk o yönetmeliğe mi oy veriyor?
O yönetmelik enflasyonun farkında mı? Değilse uyandırayım seni ey yönetmelik!
Kiralar akıl alır gibi değil artık!
Vatandaş, market alışverişini faizle yapar halde.
Bırak ev almak, hayalini kurmak haram.
Eğitim, faturalı.
Sağlık, poliçeli.
Hukuk, arabuluculu.
Dört bir yanı piyasa kuşatmış… Ey yönetmelik gör bunları…
Bakan Işıkhan diyor ki “İlkemiz çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek…”
Dur, heyecanlandım.
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ah bizler, bu sözlerle büyüyen ne saf çocuklardık! Halen bu saflıkla eziliyoruz!
Sayın Bakan, çalışanın posası çıktı posası! Enflasyon daha ne kadar ezecek?
Zenginin daha da zengin olduğu bu ekonomik dönemde olan dar gelirliye, sabit ücretliye oldu.
8 milyon asgari ücretli adeta hayata küstü, yaşama sevincini kaybetti.
‘Ülke ekonomisi büyüyor, ihracat rekorlar kırıyor, merkez rezervleri artıyor’ diyoruz amma sokaktaki adamın hali hal değil.
…”
Şöyle devam ediyor o yazı:
“Sayın Bakan size sahanın mesajını vereyim, eğer illa da tek zam olacak diyorsanız o zaman asgari ücret 25 bin olmalı. Nasılsa 2024 sonuna o da yetmeyecek.
Bu rakamlarla çalışma da anlamını yitirdi.
Üç kuruşu olan faize yöneldi.
Kumar, gençlerin elinde tespih oldu.
Uyuşturucu, çay yanında kıtlama şeker gibi…
Bu ülkenin üretmeye ihtiyacı var. Üretmenin yolu çalışmaktan geçiyor. Çalmaktan değil…
Sayın Işıkhan, ‘Çalışma Bakanı’ olarak gelin çalışmanın önünü açın. Vatandaşta üretme şevkini sağlayacak yaklaşımda olun.
‘Tek zam, öngörülen enflasyona göre zam, işverene destek…’ falan gibi ezberleri bir kenara bırakın…
Yoksa bu hak yemeler, bu çalmalar, bu emek sömürüleri çok sandukayı patlatacak…
Herkes için giderek tahammülün azaldığı, bıçağın deriyi yırttığı, aidiyet duygusunun zayıfladığı ve umutların söndüğü görülüyor.
İdare-i maslahat, sorun çözmüyor. Bu işe ya mantıklı ve insani bir çözüm bulun ya da siz de boş verin gitsin…
Nasılsa mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır…”
***
Buraya kadar okudunuz mu? Peki, geçen yıl asgari ücret ne oldu? 11’di 17 oldu!
Sonra? Söylediğim her bir olay daha yaygın ve görünür oldu! Sandukalar patladı! Okuyan yok ki anlayan olsun!
Şimdi de tam tersini söylüyorum: Asgari ücrete zam olmamalı!
Bizler, saf çocuklar olarak alıştık artık. Ezilmeye!
Ücrete 1 zam yaptıktan sonra enerjiye 2, gıdaya 3, hizmete 4, eğitime 5, sağlığa 6 zam geleceğine hiç yapma daha iyi.
En azından her şeye peş peşe gelen zamlara bahane kalmasın!
Dur hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel gibi ‘el yükseltiyorum’ asgari ücretliye 1 aylık değil 1,5 aylık maaş ödensin…
***
İroni bir kenara!
Yeni yılda asgari ücret 22’yi bulur, 23’ü görmez.
Zaten ülkemizde sorun da asgari ücret zammı değil, asgari ücretin yaygın ve genel maaş durumuna dönüşmesidir.
Bugün aynı işte 5, 10, 15 yıl çalışmış kişiler ile işe yeni başlayanlar asgari ücretle çalıştırılabiliyor.
İşverenin iki dudağı arasına sıkışmış emeğin kaderine ekmek değil kırıntı düşüyor.
Bakanlığın acilen ülkemizdeki iş gücü piyasasını yeniden düzenleyen adımlar atması gerek.
Takip edenler hatırlayacaktır, geçen gün duyurmuştum 20-64 yaş arası kişilerde istihdam oranı Almanya’da yüzde 85’ler düzeyinde Avrupa ortalaması yüzde 75’ler seviyesinde bizde ise yüzde 60’larda…
Makası 15-64 yaş olarak ayarladığımızda ise bizdeki istihdam oranı yüzde 50’lere kadar geriliyor.
Acaba bu insanlar niye çalışmıyor?
Elbette tek neden ücret değil. O nedenle işinin önünü ardını iyi düşünmek gerekiyor.
Ülkesi için çalışanlara saygıyla…