Bahçeli: "Ara sıra İstanbul'u hatırlayan başkanı Mart'ta evine göndereceğiz

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada; "31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimi hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Ara sıra keyfi isterse boş zamanlarında İstanbul'a uğrayan büyükşehir belediye başkanlarını evine göndereceğiz." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklaması şu şekilde;

Sizleri hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Bugünkü toplantımızı takip eden vatandaşlarımıza selamlarımı iletiyorum.

14 Ekim'den 26 Kasım'a kadar 81 ilimizi ve bütün ilçelerimizi istişare toplantılarımızla buluşturmuş olacağız. Partimizin stratejik hedefleri ve mahalli seçimlerle ilgili bakışlarımızın anlatılması, siyasetteki MHP farkını açıkça gözler önüne sermekte. Aziz dava arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. İşleyen demirin pas tutmayacağını biliyoruz. 85 milyonun tamamına elimizi uzatıyoruz. Her insanımıza yüreğimiz açıyoruz. Hiç kimseyi öteki görmüyoruz, ötekileştirmiyoruz. İnançla da mücadelemizi yapıyoruz.

Vatandaşlarımızla buluşuyor, konuşuyor, dertleşiyoruz. Cılk yumurtadan cücük çıkarma hesabı yapanların bizimle boy ölçüşmelerinin beyhude olduğunu biliyoruz. Siyasi düşkünlere samimiyetin izi görülmez.

"İMAMOĞLU'NU EVİNE GÖNDERECEĞİZ"

MHP nefes alır gibi dur durak bilmeden çalışıyor. 31 Mart'ta yapılacak seçimlere hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Hiçbir şeyi şansa bırakmayacağız. Sömürü çarkında öğütülen, iktidara değil Türkiye'ye muhalefet eden partilere meydanın boş olmadığını öğreteceğiz. Vakti yeterse İstanbul'a uğrayan belediye başkanını evine göndereceğiz. CHP ve HDP yönetimindeki belediyeleri cumhurun yönetimi ile birleştireceğiz. Kayıp yıllar Allah'ın izni ile son bulacak. Merkezi yönetim ile yerel yönetimler tek ses olacak. Belediye kaynaklarını bölücülere sevk edenlerden milletimiz hesap soracak.

Zamana göre fikir değiştirmeyiz. Rüzgarsız havada dönen fırıldağın kimler tarafından üflendiğini bilir yakasından tutarız. Zalim zalim, haine hain demeyi sürdüreceğiz. Çalışmaktan yorulmayacağız. Biz Türk ve Türkiye aşığı MHP'yiz. Vurmak ile düşmeyen MHP'yiz.

Cumhurbaşkanı seçimleri 31 Mart'ta pekişip Türkiye Yüzyılı yürüyüşü güçlenecektir. Aklın yolu birdir. Yerelden genele birlik anlayışındayız. MHP ve cumhur ittifakı varsa elbette umut vardır, huzur vardır.

Cumhuriyetin yeni yüzyılına imza atacağız. Türkiye yüzyılı hedefleri birer birer hayata geçecek. Elbette yapacağız, birlikte başaracağız. Çılgın Türklerin destanını hep beraber yazacağız.

7 Ekim'den bugüne Filistin'in kanı akmakta. Mazlumların feryadı dünyanın tamamında yankılanmakta. İsrail saldırıları hiçbir kural tanımadan devam etmekte. Netanyahu katliamları aralıksız sürdürme mesajı verdi. İsrail çatışma bölgesinde sıkıştı. Çok ağır kayıplar veren İsrail'in karşısındaki güçlerin çevresinden dolanarak aşmayı hedeflemekte. Masum insanları katletmektedir. El şifa hastanenin vurulması İsrail'in savaş suçları siciline yenisini ekledi. İsaril'in korkak ve aciz olduğunu bir kez daha tescilledi. 

Füzenin atılması kelimenin tam anlamıyla vahşettir. ABD emrinde olması yıkım ve cinayet ortaklığının delilidir. Filistinlilier yuvalarından çıkarılmak isteniyor. Biden bunu doğru bulmadığını açıklaması bize göre sahte iyi niyet açıklamasıdır. Çatışmalara ara verilmesi ve insani koridor açıklaması da kuru laf kalabalığıdır. Küresel vicdan toparlanmıştır. Başkentlerde toplanan on binlerce insan israil katliamına öfke saçmıştır.

Aynı duruş ve tutumu Arap coğrafyasında görmekte gecikilmiştir. Riyad'daki teklif ve önerileri saygı gören cumhurbaşkanımız kadar dürüst, sağlam duruş sergileyen kanaatimce kimse olmadı. Gazze'li bebeklerin haklarına ne zaman sahip çıkılacak? Gözlenen, istenen nedir? Bu atanetin kaynağı, korku duyulan sebepler nedir? Milyar dolarlar içindeki kaymak tabakanın vicdanı rahat mıdır? Netanyahu Arap liderlerine sesleniyorum, çıkarlarınız için sessiz kalın demiş. Bazı ülkelerde geçebilir bu ama Müslüman Türk milletine sökmez. Korkak bin defa kahraman bir defa ölür.

"NETANYAHU LAHEY'DE YARGILANMALI" 

Herkes sussa da biz susmayacağız. Ateşkesin tesis edilmesi şarttır. İsrail tazminata mahkum edilmelidir. Uluslararası barış konferansı toplanmalıdır. Netanyahu ve yönetimi savaş suçlarından dolayı Lahey Adalet Divanı'nda yargılanmalıdır.

Biz dünyaya hilalin nurundan bakıyoruz. Müslüman Türk milleti olarak din kardeşlerimizin ve soydaşlarımızın yanında yerimizi alıyoruz. Filistin'in arkasından dağ gibi duruyoruz. Avrupa Komisyonu raporunu yırtıp atıyor, kağıttan uçak yapıp kendilerine iade ediyoruz. 

Yunus olur mazlumun yanında oluruz, Zalime karşı en ağır yumruğumuz ile tavrımızı gösteririz.

Her alan ve sahada uzlaşma olmalıdır. Hepimiz Türk milletiyiz. Mühim olan doğruda, adalette, hukukta, ahlakta, vicdanda uzlaşmaktır. Bize göre uzlaşmanın adresi de TBMM'dir. Üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Sürekli erteleyerek, ihmalin pençesine düşerek ulaşacağımız hiçbir yer yoktur. Kriz meraklılarına, Türkiye'yi uçurumdan sürüklemek isteyenlere haklarımızı heba ettirmeyiz.

"AYM HUKUK DÜZENİNİN SAFRASIDIR"

Hukuk toplumun genel çıkarlarını sağlamak için yasaların tamamıdır. Hukuk adalete yönelmiş toplumsal hayatın denge ve düzenidir. Asıl olan adalettir. Hukuk adaletin vasıtasıdır. AYM ile yargıtay arasındaki anlaşmazlık hukuk devleti açısından arzu etmediğimiz durumdur. Pek çok lütuf doğacaktır. Görüş ayrılıkları, yorum farkları içtihat zenginliklerini tahkim edecektir. Eleştiriler, öneriler, derinlikli düşünceler milletin egemenlik çıkarlarını gözeten çıkarımlar hukukun üstünlüğünü güçlendirecek. Suç duyurusuna varan süreç devlet veya rejim krizi değildir. Kriz bekleyenlere, kriz ayini yapanlar avuçlarını yalayacak, hevesleri kursaklarında kalacak. AYM hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. AYM'nin bireysel başvurularda hukuk düzenin tahrip edecek kararlar alması, sürüklenme halidir.