Bakan Akar: “Mehmetçiğin geç çıkması asla söz konusu değil”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından hastaneye çevrilen gemilerde toplam 16 bin vatandaşa ayakta ve yatarak tedavi hizmeti verildiğini, 150 civarında ameliyat yapıldığını bildirdi.
Bakan Akar, Hatay'da gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası bölgede hava koridoruna paralel olarak bir de deniz koridoru kurduklarını belirten Akar, gemilere de süratle "seyre hazır ol" talimatı verdiklerini kaydetti.
Bu kapsamda, İskenderun Gemisi'nin süratle büyük iş makineleri ile arama kurtarma ve diğer ilgili personeli İskenderun'a naklettiğini aktaran Akar, bu geminin daha sonra, bölgedeki hastanelerin yıkılmış olması ve ciddi sağlık ihtiyacından dolayı yaralıları Mersin'e sevk ettiğini söyledi.
Akar, üzerlerinde helikopter bulunan diğer gemi ve fırkateynleri de İskenderun Körfezine gönderdiklerini belirterek, "24 gemiyle bölgede varlığımızı sürdürdük. Bu arada büyük gemilerimiz Sancaktar ve Bayraktar var. Bu gemileri de hastaneye çevirdik. Bunlar, bizim, Maraş'a gönderdiğimiz sahra hastanesine benzer şekilde, ciddi şekilde sağlık hizmeti verdiler, vermeye devam ediyorlar." diye konuştu.
Bir soru üzerine Akar, hastaneye çevrilen gemilerde hem ameliyatlar hem ayaktan hem de yatarak tedavilerin yapıldığını bildirerek, "Toplam 16 bin vatandaşımıza bu tesislerde ayakta ve yatarak tedavi hizmeti verildi ve 150 civarında da ameliyat yapıldı. Bu ameliyatların ikisi önemli. Bunlardan birincisinde Hatice Deniz isimli bir evladımız ve öbüründe de Nur isimli bir evladımız dünyaya geldi." dedi.
Hastaneye çevrilen gemilerde çalışmaların sürdüğünü ifade eden Hulusi Akar, "Bunun ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bizim Anadolu Gemimiz var, yakında bunun teslim tesellümü gerçekleşecek. O gemide de bu sağlık hizmetleri çok daha geniş bir şekilde gündeme gelecek." bilgisini verdi.
Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), ilk andan itibaren her türlü misyonu üstlendiğini, görevinin başında olduğunu, vatandaşın, milletin yanına koştuğunu vurguladı. Akar, "Yapabileceğimiz ne varsa, bunların hepsini ortaya koyduk. Hala da koymaya devam ediyoruz." şeklinde konuştu.
- "Birlik ve beraberlik içinde aşacağız"
TSK'nın, seyyar fırın ve mutfak ile kumanyalarla vatandaşlara destek olduğunu hatırlatan Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifleri doğrultusunda, ihtiyaç olduğu sürece bölgede kalmaya, vatandaşlarla beraber olmaya devam edeceklerini söyledi.
Türkiye'nin tarihte son derece kritik bir öneme sahip, büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığına işaret eden Akar, şöyle devam etti:
"Bu felakete karşı, her zaman tarihte olduğu gibi sadece devlet değil, 85 milyon vatandaşımız ayağa kalktı. Dolayısıyla devlet ve millet işbirliğini, kenetlenmeyi 6 Şubat'tan beri çok açık ve seçik bir şekilde gördük, görüyoruz. Herkes, devlet ve millet, elinden geldiğince buradaki yaraları sarmak için ne yapabiliriz diye birlik ve beraberlik içinde gayret gösterdi, gösteriyor. Biz, birlik ve beraberlik içinde bu felaketi de aşacağımıza, bu yaraları saracağımıza bütün kalbimizle inanıyoruz. Adım adım çalışmak suretiyle ciddiyetle samimiyetle dikkatle hassasiyetle çalışarak, el birliğiyle bu yaraları saracağız. Hiçbir şekilde ümitsizlik, karamsarlık yok diyoruz vatandaşlarımızla konuşurken. Hiçbir şekilde kendilerini yalnız hissetmelerine müsaade etmiyoruz. Yalnız değilsiniz diyoruz her gittiğimiz yerde. Bazıları endişe ediyor, 'çadırdan çıkarsam, yemek vermezlerse, giyim kuşam olmazsa, okul durumu ne olacak, ev kirası vesaire...' Devletimizin gece gündüz bunu düşündüğünü, bu konuda da çalışmalar yapıldığını, yalnız olmadıklarını ve normalleşme gerçekleşene kadar da onlarla birlikte olmaya devam edeceğimizi kendilerine söylüyoruz."
- "Çok büyük adımlar atıldı"
"Kaç gün daha buralarda kalacaksınız? Ankara'daki günlük rutininize ne zaman döneceksiniz?" sorusu üzerine Akar, "Bizim bireysel olarak durumumuzdan ziyade, 6 Şubat ile 12 Mart arasında çok büyük farklılık var. 6 Şubat'ta gerçekten çalışanlar, depremzedeler, depremzede olmayanlarda karamsarlık vardı. Çok şükür bu kalktı. Gerçekten çok büyük adımlar atıldı." dedi.
Bakan Akar, sağlık, yeme, içme, barınma, eğitim, enkazların tespiti ve kaldırılması çalışmalarında büyük adımlar atıldığını belirterek, bütün bakanlıkların bölgede olduğunu kaydetti.
Deprem bölgesine, NATO'nun da bir desteğinin olduğunu, İskenderun ve Antakya'ya çadır kent kurulduğunu hatırlatan Akar, buna ilavelerin geleceğini, toplam 8 bin kişilik bir kent olacağını bildirdi.
Bütün çalışmalar sonunda bir rahatlamanın olduğunu dile getiren Akar, "Bu yeterli mi? Değil. Çalışmayı sürdürmek suretiyle bu yaraların sarılması devam edecek. Önümüzdeki dönemde bunun gerçekleşeceğine, yıllar değil de aylar mertebesinde normalleşmenin başlayacağına inanıyoruz, bunu görüyoruz. Çok ciddi ilerlemeler oldu. 6 Şubat'ta birinci, ikinci hafta çok yoğun problemler vardı." diye konuştu.
Bakan Akar, "Şu an Hatay'da dolaştığınızda insanlar size ne söylüyor?" sorusu üzerine, yapılan çalışmalar nedeniyle vatandaşların kendilerine teveccühte bulunduğunu kaydetti.
Vatandaşların tamamına yakınının çadır ve konteyner kentlerden memnuniyetlerini dile getirdiğini aktaran Akar, yaşlısıyla genciyle vatandaşların, devlete, bayrağa karşı bağlılıklarını ifade ettiklerini söyledi.
Akar, vatandaşların, valilere, kaymakamlara, belediyelere, askere, polise teşekkürlerini ortaya koyduğunu belirterek, bundan mutlu olduklarını dile getirdi.
Çalışmaları, artan bir motivasyonla yapacaklarının altını çizen Akar, şöyle konuştu:
"Bu milletin bağrından çıkan, milletimiz tarafından 'peygamber ocağı' olarak da tanımlanan bir Türk Silahlı Kuvvetleri'nden bahsediyoruz. Silahlı Kuvvetlerimiz her zaman, her yerde, her sorunda olduğu gibi terörle mücadele, deprem konusunda daima milletinin, vatandaşın yanında, milletinin emrinde olmuştur. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bunda herhangi bir şekilde fitneye, fesada gerek yok. Kimsenin de bunlara itibar etmemesi lazım. Çünkü bilgisi, herhangi bir deneyimi olmadan bazıları fikir sahibi oluyor, bazıları kaanaat belirtmeye kalkıyorlar. Bunların hiçbiri doğru değil. Gerçekleri yansıtmıyor. "
- "F-35'ler konusunda görüşmeler sürüyor"
Bir başka soru üzerine de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Türkiye'nin F-35 savaş uçağıyla ilgili birlikteliğinin, hem hukuki hem de ahlaki anlamda izahı mümkün olmayan bir şekilde bittiğini" söyledi.
Bununla ilgili 18 Ocak'ta bir toplantı yapıldığını, sürecin mali, siyasi, teknik konularının görüşülmesinde mutabakat sağlandığını aktaran Akar, gelecek günlerde bu görüşmelerin devam edeceğini belirtti. Hulusi Akar, "Biz, görüşlerimizi, önerilerimizi, düşüncelerimizi, eleştirilerimizi çok açık ve net bir şekilde masaya koyuyoruz ve görüşmeleri sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakan Akar, "Görüşmeler, Türkiye'nin F-35 için ödediği parayı geri alması mı, programa geri dönüşü konusunda mı ilerliyor?" sorusuna, şu cevabı verdi:
"Programa geri dönüş ayrı bir konu. Buradaki bizim görüşmelerimizin amacı, ödediğimiz ciddi bir miktar para var. 1,4 milyar dolarlık ödememiz var, bu paranın ödenmesi şeklinde... Şu anda bize zimmetli olan 5 adet de F-35 var Amerika'da bulunan. Bunun geleceği konusunda... Bunları görüşüyoruz, konuşuyoruz. Ayrıca birtakım ayrıntılı konular da var, teknik konular. Bunları biz yine tamamen iyi niyetli bir şekilde, kendi hak ve menfaatlerimizden ödün vermeden, çok açık ve şeffaf bir şekilde, hakkımızı, hukukumuzu savunacak şekilde masaya koyma şekliyle görüşmelere devam ediyoruz. Bu heyetler arası görüşmeler önümüzdeki günlerde de devam edecek. Bizim temennimiz, dileğimiz, karşılıklı anlayış içinde, olumlu bir şekilde, müttefiklik hukukuna uygun bir şekilde, müttefiklik ilişkilerimize zarar vermeyecek şekilde sonuçlanması."
- "24 milyon tona yakın tahıl taşındı"
"Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan tahıl koridoru krizi anlaşmayla sonuçlanmıştı. Bu anlaşmaya ilişkin süre doluyor. Tahıl anlaşmasının devamı konusunda bir gelişme var mı?" sorusuna karşılık Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeleri, kendilerinin, Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanları ile teması, heyetler arası görüşmeler ve Birleşmiş Milletler'in (BM) de katılımıyla 22 Temmuz 2022'de bir mutabakat muhtırası imzalandığını hatırlattı.
Bakan Akar, bu anlaşmanın süresinin geçen kasım ayında uzatıldığını, şimdi tekrar mart ayında bu sürenin dolacağını belirterek, bu sürenin tekrar uzatılmasının söz konusu olduğunu söyledi.
Bugüne kadar ciddi miktarda tahılın ihtiyaç sahiplerine nakledildiğini anımsatan Hulusi Akar, "Tahıl Koridoru"ndan bugüne kadar 795 gemi ile 24 milyon tona yakın tahılın taşındığını bildirdi.
- "Türkiye, üzerine düşeni yaptı"
Ufak tefek bazı sıkıntılar olmasına rağmen, Rusya, Ukrayna ve BM'nin katkılarıyla uyumlu bir şekilde faaliyetlerin sürdürüldüğünü dile getiren Akar, "Biz, bunun sürdürülmesinden yanayız. 18 Mart öncesinde yaptığımız girişimler ve temaslarda, hem Ukrayna hem Rusya tarafıyla yaptığımız ayrı ayrı görüşmelerde, iki taraf da bu konuya olumlu bakıyor, yaklaşıyor. Biz, bunun olumlu bir şekilde sonuçlanacağına inanıyoruz." dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye'nin yapılması gereken, üzerine düşen ne varsa yaptığını vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sadece tahıl konusunda değil, Rusya-Ukrayna ilişkileriyle alakalı bütün konularda Zelenskiy ve Putin ile temaslarını sürdürdüğünü kaydetti.
Yapılacak çalışmalarla, 18 Mart'a gelindiğinde bu sürenin uzatılacağı kanaatine sahip olduklarını dile getiren Akar, "Umudumuz, dileğimiz, temennimiz budur." diye konuştu.
Bakan Akar, Afrika ülkeleri açısından, fiyat, açlık, siyasi istikrar bakımından bu tahılın çok ciddi öneminin olduğunun altını çizdi.
ETİKET : liderliderbursabursason dakikagündemhaberDepremkahramanmaraşhatayurfa