Bakan Yanık: "Kayıp çocuktan bahsetmek için kimliklendirmenin bitmesi lazım"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, henüz kimliği tespit edilememiş, sağlık kuruluşlarında olduğu halde yoğun bakımda tedavisi devam eden ve kimliği tespit edilemeyen çocuklar olduğunu belirterek, "Dolayısıyla kayıp çocuk vakasından bahsedebilmemiz için bütün bu taramaların, kimliklendirmelerin bitmiş olması ve buna rağmen bulunamayan çocukların olması lazım" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TBMM'de AK Parti grup toplantısı öncesi, deprem bölgesinde refakatçisi bulunamayan çocuklar ile ilgili açıklama yaptı. Bakan Yanık, gelen başvuru ve ihbarları, sağlık kuruluşlarındaki çocukları, sosyal medya taramalarından çıkarabilecekleri bilgileri tek tek kaydettiklerini belirterek, "Buralarda çocuklarımıza erişmeye ki önemli bir kısmının sağlık kuruluşlarında olduklarını varsayıyoruz; hatta vefat etmiş çocukların kimliklendirilmesine kadar 'en azından bir kayıp vakası yaşanmasın' diye bu anlamda çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Dün itibarıyla kimliği henüz daha belli olmamış 83 çocuğumuz var. Refakatsiz çocuklar bizim sorumluluğumuzda bakanlık olarak. Gereken müdahale, desteği sağlıyoruz, sağlık kuruluşlarındaysa tedavilerini takip ediyoruz. Taburcu olmuşlarsa hemen kuruluşlarımıza alıyoruz" dedi.
'TÜM TARAMALARIN BİTMESİ LAZIM'
Bakan Yanık, bunun dışında bir de henüz kimliği tespit edilememiş, sağlık kuruluşlarında olduğu halde yoğun bakımda tedavisi devam eden ve kimliği tespit edilemeyen çocuklar olduğunu vurgulayarak, "Dolayısıyla kayıp çocuk vakasından bahsedebilmemiz için bütün bu taramaların, kimliklendirmelerin bitmiş olması ve buna rağmen bulunamayan çocukların olması lazım. Bunu henüz tamamlamadığımız ve bu bir süreç olduğu için kimliği tespit edilemeyen çocuklarımızı tespit ettikten sonra, ailelerin ihbarlarını değerlendirdikten sonra, bütün kuruluşlarımızla ki artık gerçek bir kayıp vakası tespit edildiğinde kolluk güçleriyle İçişleri Bakanlığı, soruşturma söz konusu olacaksa Adalet Bakanlığı; dolayısıyla bakanlık olarak hem refakatsiz çocukların korunmasına, kuruluş bakımına alınmasına veya tedavilerinin takibine devam ediyoruz. Öbür taraftan kimliği tespit edilememiş çocuklarımızın kimliklendirilmesi ile ilgili çalışmaları doğrudan takip ediyoruz" diye konuştu.
'1900'E YAKIN ÇOCUĞUMUZU TESLİM ETTİK'
Bakan Yanık, refakatçisi olmayan, ulaşılamayan, çocuklarla ilgili ihbarı, bilgisi olanların kendilerine iletmesinin önemine işaret ederek, "Belki bizdeki kayıtlarla, kimliği belirlenememiş çocuklarla eşleşirse bir an önce ailelerine teslim edelim. Sürecin başından bu yana 1800'ün üzerinde, 1900'e yakın çocuğumuzu ailelerine kavuşturduk. Bu, bizim en mutlu olduğumuz; bu süreçte, bu kederli dönemde en mutlu olduğumuz, içimizi ferahlatan tek şey" dedi.
Refakatçisi olmayan çocuklarla ilgili vatandaşların çok hassas olduğuna dikkat çeken Yanık, "1 Ocak'tan 6 Şubat'a kadar 660 civarıydı koruyucu aile müracaatı. 6 Şubat'tan 28 Şubat'a kadar 350 bine yakın koruyucu aile müracaatı var" dedi.
'BİZE GELEN TEK BİR İHBAR YOK'
Deprem bölgesindeki çocuklar ve kadınlarla ilgili dezenformasyonlar olduğuna değinen Yanık, "Süreç devam ederken, kimliklendirme çalışmaları devam ederken, 'kayıp çocuklar var. organ mafyalarının eline düştü' gibi; dün birisi, gayet de ismi cismi olan birisi, bir bilim adamı 'kadınlara tecavüz edildi' dedi. Bunların gerçekliği ile alakalı kolluk kuvvetlerine, asayiş güçlerine yansımış tek bir ihbar yok. Bize bakanlık olarak kadınlarla, organ mafyasıyla, şuydu buydu gelen bir tek ihbar yok. Bunları böyle tam da bu kadar hassas olduğumuz bir zamanda bir korku pompalamanın, kamuoyuna böyle bir kontrolsüzlük, sahip çıkılamama hali varmış gibi yansıtmanın manası yok. Bunu kasten yapan arkadaşlarımız var. Bundan siyaset üretmeye çalışan kesimler var. Bunların farkındayız" ifadelerini kullandı.