BAL-GÖÇ BAŞKANI PROF. DR. EMİN BALKAN :"ŞİMDİ KUCAKLAŞMA VAKTİ"

BURAK TOK/ BURSA

Lider Haber TV’de Neslihan Çelik Alkoçlar'ın hazırlayıp sunduğu Nes'li Yaşam'ın dünkü konuğu Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan oldu. Sözlerine derneğin kuruluşundan kısaca bahsederek başlayan Balkan, “Kısa adı Bal-göç olan Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği, 17 Ocak 1985 yılında rahmetli Mümin Gençoğlu'nun liderliğinde kuruldu. Bu derneğin kuruluşlunda Bulgaristan'da 1985 yılları öncesinde isim değiştirmelerin ve çok asimilasyonun yoğun baskıları var. Bulgaristan'daki bu soydaşlarımız üzerine yapılan baskıyı her türlü insanlık dışı muameleyi, Dünya kamuoyuna da sunmak için Bal-Göç o yıllarda kuruluyor. Soydaşlarımızın sesi olmak, bunu dile getirmek önemliydi. 1989 göçünde Bulgaristan'dan gelen bu soydaşlarımıza Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletiyle beraber kucaklamada Bal-Göç öne çıkmıştır” dedi. 

CAMİANIN MUTLULUĞU TEK HEDEF

Balgöç Başkanlığı'nı bıraktığı döneme de değinen Balkan, “Ben bir üniversite öğretim üyesiydim o yıllarda. doçentliğimi Bal-Göç'teki görevim esnasında almıştım. Sonraki yıllarda profesör oldum ve profesörlüğümde de eğiticiydim. Yani öğrenci yetiştiriyorum. Uzman yetiştiriyorum. Bir cerrah yetiştireceğim ve ameliyata girip el vereceğim. Bazı ameliyatları kendim yapmam lazım. Orada yoruluyordum. Çünkü Bal-Göç yalnız burada değil, Türkiye'nin her yerinde ve Balkanlar'da sürekli hareket halinde olmak zorundasınız. Bu da etken oldu. Bir ikinci şey de demokratik ortamda bazen başkalarına şans vermek lazım. Ben bir önceki yıllarda ayrılmayı düşünüyordum ama çok sayıda eş dostumuz hem Türkiye'de hem de Balkanlar'da ayrılmamam üzerine baskı yapmışlardı. Öteledik, öteledik. En sonunda ben dedim ayrılmak zorundayım ve ayrıldım. Fakat Türkiye'den veya Balkanlar'dan herhangi bir ihtiyaç olanların da hep yanında oldum. Ama süreçten sonra 10 yıl geçmiş. Diyorlar Emin Hoca nereden geldi? Niye geldi böyle? Niye geri döndü? Biz bu duaya gönül veren kişileriz. Herhangi bir beklentim de yok.  Bu camianın mutlu olması bizim tek hedefimiz. Son zamanlarda birkaç sıkıntılar oluştu. Benden değil, çevreden talepler geldi. Hocam dernekteki negatif durumlar var bunu toparlamamız lazım şeklinde baskılar oldu. Ben bu derneğe gönülden bağlıyım ve her zaman her şekilde destek olacağımı da ilettim. Fakat bu süreç öyle bir gelişti ki ben de baskılara dayanamadım. Ben 10 yıl önce geri çekilmişim. Yeni isimleri tanımam ve yeni kişileri camianın içine katmam gerekiyordu. Bal-göç küçük bir dernek değil. Geçmişten gelen kişileri de bu yapının içinde tutmak lazımdı. Biz de bunu sağladık” dedi.

BİZ BİRLEŞTİRMEYE GELDİK

Seçim sürecinde dikkatli olmaları gerektiğini ve kimseyi kırmadan güzel bir şekilde seçim süreci geçirmemiz gerektiğini özellikle vurguladığını ifade eden Balkan, “Benim söylediğim hep bir söz vardı. Seçim öncesinde şöyle demiştim. ‘3 Temmuz’da yarışır, 4 Temmuz’da kucaklaşırız’ Biz kucaklaşmaya açığız. Biz birleştirmeye geldik. Zaten biz sıkıntılar olduğu için buraya geldik. Ben kimseye başkan olayım demedim. Ben kendimi kanıtlamış bir isimim. Sivil Toplum Örgütleri tüm dünyada önemli bir yere sahiptir. Bal-göç daha çok sorunlar üzerine giden bir kurumdur. Halk bizi kamu görevlisi olarak görüyor. Biz herkesi kucaklayacağız. Herkesi sahipleneceğiz. Ayrıca biz Bal-göç olarak partiler üstü olmak istiyoruz. Son yıllardaki sorunların başında siyasetin içine fazla girmek var. Bal-göç tabi ki siyasetin içinde olacak ama siyaset Bal-göç’ün içinde olmayacak” diye konuştu.

PARTİZANLIK YAPMAYACAĞIZ

Bal-Göç Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan sözlerine şöyle devam etti: “Benim görevim ve arkadaşlarımın görevi. Şu andaki oluşturduğumuz yönetim kurulunu, yönetim birimlerini her siyasi partide bugün grubu olan parlamentodaki her siyasi partiden arkadaşlarımız var. Aktif tabii. Veya olmalı zaten ama burada o kurumun içinde partizanlık yapmayacağız. Birincisi prensip bu. Üretken olmadık bireysel olarak çok başarılıyız ama grup toplu harekette zayıftık. Onu sağlayabilmemiz lazım. Onun için de o türde etkinlikleri ve vasıflı arkadaşları da yanımıza alıyoruz. Çoğu zaten vasıflıdır bizim toplumumuzun ama orada yönetenler vasıfsız kişiler çoğunlukta olursa o insanlar oraya gelmiyorlardı. Kavga, dövüş değil sevgiyi ve barışı sağlamamız lazım. Bir kere şimdi bir 3-4 gündür çok büyük bir heyecan var. Ben de üye olabilir miyim? Nasıl diyenler biz o halkayı daha da büyüteceğiz. Bize oy versin, vermesin. Kimseye ön yargılı değiliz biz. Ama bu camia için üretebilecek yan yana gelebileceğimiz arkadaşlar hepsine biz pozitif bakıyoruz. Bir kere o yönden de negatif değiliz. Bundan sonra bizim tüzüğümüzde BAL, sivil toplum örgütlerinin tüzük ışığında hareket etmesi lazım. Tüzüğümüzde biz birinci görevimiz kültür ve dayanışma. Şimdi ben önce bu dayanışmayı tesis edeceğim”

ÇALIŞMALAR HEMEN BAŞLADI

Kayyum raporunun tutanakları Dernekler İl Müdürlüğüne teslim ettikten resmi olarak göreve başladıklarını ve hızlı bir şekilde çalışmaya başladıklarını aktaran Balkan, “Resmi olarak yönetim kurulu başkanı görevini aldım ve başladım. Bal-göç Bursa'da bir sivil toplum örgütü olarak Balkanlar'da ve Türkiye'de bir marka. Her boyutta ve alanda koşabilmemiz lazım. Ben hepsini tek başına yapmaya kalksam ben de yorulurum. Hem de vasıfsız olurum yeterli olamam ama ben bir liderlik yapacağım. Yönlendireceğim. Sorunları alacağım ona göre de hedeflerimizi belirleyeceğim. Tabana da ulaşmam lazım. Her vasıfta arkadaşa da ihtiyacımız var. Bu yapılaşmada yönetim birimlerini oluşturmaya çalışıyoruz. Yoğun bir şekilde ne yapabiliriz? Bir çalışma planı yapmak istiyoruz? En az 10-15 tane çalışma grubumuz var. 9 tane şubemizde bazı ilişkiler maalesef kopmuş. Onlarla da uzak kalmışız. Burada rencide olmuşlar. Onlarla beraber bir aile olmak istiyoruz. Biz şu anda hızlı bir şekilde bu genel merkez ve şubelerimizin çalışma prensiplerini bir kere üniversiteden bilim adamlarıyla hemen kısa bir sürede toplantılar yapacağız. Yani eğitim toplantıları yapacağız. Kurum içi eğitim çok önemli bunu yapmam lazım. Benim genel merkez ve şubelerimle arkadaşları nasıl çalışacaklar, nasıl bir hiyerarşi uygulayacaklar bu önemli” ifadelerini kullandı.

BAYRAMLAŞMA BUZLARI ERİTECEK

Pandemiden dolayı bayramlaşmaların uzun süredir yapılamadığını belirten Balkan, “İlk icraatımız olarak bayramlaşma törenleri düzenleyeceğiz. Çünkü bayramlarda küslük giderilir. Bayramın ikinci günü bayramlaşmamızı yapacağız. Üçüncü günü Kent Konseyi'nin bütün Bursa'daki hemşehri dernekleriyle bir bayramlaşması var. Benimle temas kurdular, yönetim arkadaşlarla da paylaştık. Oraya da hemen katkı veriyoruz. Hemen karar verdik. Üçüncü günü de sonra oradaki yine Büyükşehir Belediyesinin Uludağ'da Türk dünyasıyla ilgili bir etkinliği varmış. Orada bir çadırın içinde olmayı kabul ettik. Hemen arkadaşlarımız çalışmalara başladılar. Herkesi kucaklayacağız. Birliği ve kardeşliği sağlayıp, değerlerimizi koruyacağız” şeklinde konuştu.