Bartın'daki madende 41 can kaybı! "İhmali olan kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bartın'da yaşanan maden faciasıyla ilgili olarak "İhmali görülen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağından da milletimiz emin olsun." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklaması şu şekilde;

Bartın Amasra'daki maden ocağında yaşanan elim bir kaza hepimizin yüreğini dağlamıştır. Toplam 713 çalışanı ile yılda 100 bin ton üretim yapan bir müessesedir. Son 20 yılda bu ocakta yaşanan kazalarda hayatını kaybeden madenci sayımız 6'dır. Bu madende her 37 kişiye bir iş güvenliği uzmanı düşmektedir. Kurum bünyesinde 30 tahlisiye görevlisi mevcuttur. Amasra'da da toplamda 50 kalemi bulan iyileştirmeler yapılmıştır.

Metan, maden ve madencilerin korkulu rüyasıdır. Gaz izleme sensörleri 24 saat çalışmakta. Kömür ocaklarında havadaki metan gazı seviyesi yüzde 1 oranına çıktığında patlatmalar durdurulmakta, yüzde 2'ye çıktığında personel tahliye edilmektedir. Metan gazının patlaması için ise havadaki oranının en az yüzde 5 ve daha fazla olması gerekmektedir. Saat 18:05'te havadaki metan gazı oranının yüzde 1.5'a çıkması sebebiyle ocaktaki elektrik kesilmiştir. Saat 18:09'dan sonraki kayıt mevcut değildir.

Tüm önlemlere ve sistemlere rağmen nasıl olup da patlama yaşandığını henüz bilmiyoruz. Kesin rapor çıkana kadar söylenen her şey spekülasyondan ibaret kalacaktır. 110 çalışandan 41 kardeşimiz maalesef patlamada hayatını kaybetmiştir. Yaralılarımızın 6'sı İstanbul'da tedavi edilmektedir. Sağlık Bakanlığımıza bu hastalarımızın yakınlarından 50 civarında insan Çam Sakura'daydı.

Onlara da üst düzeyde otel hizmetini verdiler ve halen bu süreç devam ediyor. En ileri sağlıktaki teknoloji neyse Çam ve Sakura Hastanemizde bunlar mevcut. İlgilenen doktorlarımız alanlarında kendilerini ispatlamış profesör doktorlarımız. Bartın'daki hastanelerimizde tedavi edilen madencilerimizin tamamı taburcu edilmiş durumda.

Toplam 110 tahliye, 250 lojistik personeli kaza mahallinde görevlendirilmiştir. Sağlık Bakanlığımız 262 personeli, 51 ambulansı ile kazazedelere hizmet vermiştir. Kızılay'ımız 115 personeli ile sahadaki yerini alırken STK'lar da bölgedeki çalışmalara iştirak etmiştir. Adalet Bakanlığımız soruşturmayı yakından takip etmiştir. Kurumlarımız canla başla görevlerini yapmaktadır. Afet öncesi yapılan denetimleri de mercek altına aldık. Denetimlerin en yoğun uygulandığı yerlerden biri de Amasra'daki ocağımız. Ağustos ayında 7 gün süreyle 2 maden ve bir jeoloji mühendisi tarafından denetlenmiştir. Yılda 4 kez denetlenerek eksikler tespit edilerek ikazlar yapılmaktadır. Kaza meydana gelmişse önü ve arkasıyla sebeplerini araştırmak ve gerekeni yapmak en başta gelen vazifemizdir. Maden kazalarında hayatını kaybedenlere verilecek ile ilgili maddi destekle ilgili ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. 1 milyon 550 bin ile 1 milyon 700 bin lira tutarındaki ödemelere başlamışlardır. Yakınlarından kamuda işe girmek isteyenlerle ilgili süreçler kendi mecrasında ilerlemektedir. MEB de madencilerin çocuklarına eğitim hayatları boyunca burs verecek ve eğitim masraflarını karşılayacaklardır.

"İHMALİ OLAN KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKILMAYACAK"

Hayatını kaybeden madencilerin geride bıraktıkları aileleri devlete emanettir. Bunun siyasi istismarı olmaz. Bunu yapanları da ben milletime havale ediyorum. Bu geriden geliyor. Nal toplamaya alışmış, hala nal toplamaya devam ediyor. Aynı şeyi Soma'da yaptık. Kimseyi aç, açık bırakmadık. Hepsinin ailesinden birer çocuk, hepsine gereken destekleri verdik, veriyoruz. Bizim ulaştığımız yere senin hayallerin bile ulaşamaz, bunu böyle bilesin. İhmali görülen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağından da milletimiz emin olsun.

Maden kazaları İngiltere'den Fransa'ya, Hollanda'dan Kanada'ya her yerde yaşanabilmektedir. Bunlar arasında bazılarında bakıyorsunuz Japonya'da 687 ölümün, Almanya'da 405 ölümün yaşandığı kazalara da şahit oluyoruz. Ülkemizde 1930 yılından bugüne 2014 vatandaşımız maalesef maden kazalarında şehit olmuştur. 2000'ler öncesinde kıyıda köşede ruhsatsız ocaklarda yaşanan kayıtlar dahil değildir.

Can sözkonusu olduğunda en küçük bir esnekliğimiz sözkonusu olamaz. Birileri gibi istismar yapmıyoruz. Onların geride bıraktığı yavrularının, eşlerinin, anne ve babalarının yüzlerindeki hüzün adeta ömrümüzden ömür götürüyor. Kadere inanan insanlarız. Özellikle kaza ve kadere inanan insanlarız. Elbette tespit edilirse suçlunun yakasına yapışacağız. Şehitlerimizin geride kalanlarına tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız. Bunları yaparken de mukadderata teslim olacağız. Yeri geldiğinde bu ülkenin yüzde 99'u Müslümandır diyor muyuz? Diyoruz. Senin İslamla alakan yoksa onu zaten biz bıraktık, gitti. Bu ikisi birbiri ile çelişen değil birbirini tamamlayan tutumlardır.

CHP'Lİ VEKİLİN TBMM'DE ÇEKİÇLİ EYLEMİ

Bay Kemal önce adamlarına sahip çık. Meclis'in kürsüsünde orada telefon kırmaya yeltenmesin. Bu adaba terstir. Meclis'in edebine, adabına da terstir. Parlamento Meclis İç Tüzüğü'nü süratle değiştirmelidir. Bu tüzükle yürümez. Daha önce olduğu gibi silahla gelir adam öldürebilir. Çekiçle gelir başkasının kafasını kırabilir.

TÜRKİYE'YE DOĞAL GAZ DAĞITIM MERKEZİ

Avrupa doğal gazı nereden temin edeceğiz diye fellik fellik arayış içinde. Hamdolsun Türkiye'nin böyle bir problemi yok. Avrupa doğal gazını Türkiye'den teklif edecek.

ASGARİ ÜCRET NE KADAR OLACAK?

Yükselen enflasyon sebebiyle sabit gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi etmekte kararlıyız. Önümüzdeki yıl başında yeni bütçemizle birlikte daha ileri adımlar atarak telafi sözümüzü yerine getirmeyi sürdüreceğiz.

DEZENFORMASYON YASASI YÜRÜRLÜKTE

Amaç sosyal medyada da güven ve huzuru temin etmek. Ülkemizin her türü çıkarını, mahremini hedef alan yalan ve iftira kampanyaları da bir tür terör saldırısıdır.  TBMM geçtiğimiz hafta tarihi öneme haiz olduğuna inandığım bir kanunu kabul etti. Sosyal medya düzenlemesi denilen bu kanun, dünyanın pek çok yerinde zaten vardır, uygulanmaktadır. Bu kanun keyfe keder bir düzenleme değil. Acil bir ihtiyaçtı, geciktirilemezdi. Bu düzenlemeye ana muhalefet de karşı çıktı, çünkü işlerine gelmiyor. Ağızlarından köpükler saçarak höykürenler kaos ve linç kültüründen beslenenlerdir. Kimseden izin alacak değiliz. Amerika da Almanya da benzerleri zaten var olan düzenlemeyi Türkiye'ye çok gören zihniyet beşinci kol elemanıdır. Ülkemizin her türlü çıkarını, mahremini hedef alan yalan ve iftira kampanyaları da bir çeşit terör saldırısıdır. Gazeteci diye çıkardıkları eli silahlı terörist çıkan bir anlayış elbette hakikat ışığının güçlenmesini istemez. Tepe tepe kullandıkları bir çöplüğün ıslah edilmesine yönelik adımların atılmasıdır. Hukukun sosyal medya mecralarında da geçerli olması herkesin menfaatinedir

KILIÇDAROĞLU'NUN ABD ZİYARETİ

Bu gezinin şaibeli kısımları var. Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisinin bilinmeyen, karanlık tarafları var, onların hesabını sormak bu zatı oraya gönderen partisine düşer. Kılıçdaroğlu ABD gezisinde Türkiye'yi temsil eden her yerden uzak durmuştur, tek yaptığı şaibeli kişi ve kurumlarla bir araya gelmek.

ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA 'ADAY OL' ÇAĞRISI

Madem kendine bu kadar güveniyorsun, öyleyse Kılıçdaroğlu hodri meydan, seçimlerde çık karşımıza bırakalım kararı millet versin. Çık karşımıza projemizi, vizyonumuzu yarıştıralım.

Bay Kemal senin anasıl bir devrimci olduğunu bilmiyorum ama ben muhafazakar bir devrimciyim.