BAŞKAYDI TADI TUZU BAYRAMIN
Tadı tuzu başkaydı eski bayramların.
Kurban bayramına bir hafta veya on gün kala herkes bir şekilde kurbanını alır, getirir, evinin bahçesine bağlar…
Eskiden evlerin hemen tamamı bahçeli ve müstakil olurdu…
Bahçe de kurbanlık koç bayrama dek beslenir, bakılır, sevilir, okşanır ve hatta sık sık öpülürdü.
Mahallede, sokaklarda her evin bahçesinden koçların meleme sesleri gelirdi.
Bir başka coşku bir başka heyecan bir başka sevinç olurdu.
Evdeki çocuklar bahçedeki ağaçların dallarını kopararak elleriyle koçları beslerlerdi.
Evde eğer küçük çocuklar varsa onları koçun sırtına bindirirlerdi.
Bayramdan bir iki hafta önce alınan kurbanlıklara bakmanın “sevap” olduğu söylenirdi.
Bu kurban sevgisi bayram yaklaştıkça ev halkının, koçun kurban edilmesine gönlü razı olmazdı.
Çünkü elleriyle beslemişler, koç adeta ev halkından biri olmuştu.
Kesilmesine kıyılmazdı.
Bayram sabahı, Bayram namazından önce bir şey yenmez, içilmez, kurban kesilip, sakatat denen kısımları en önce çıkarıldıktan sonra hayvanın diğer kısımları kesilip doğranıncaya dek o sakatatlar dinlendirilir sonra kahvaltı olarak tüm ev halkı ile birlikte…
Evin evli erkek çocukları, gelinler, torunlar ve eğer evde damat varsa o, eş ve çocuklarıyla birlikte kurban kesilmeden önce kahvaltı yapılmaz, oruç tutulur, kurban eti yenilerek niyet edilen oruç açılır, kahvaltı öyle yapılırdı.
Çocuklara kurbanın nasıl kesilir gösterilirdi ki İslami inancın temelleri sağlam atılsındı.
Çocuklar kesilen kurbanı seyreder, korkmaz, çekinmez ve Allah rızası için İslam’ın şartı olarak kurban kesimi izlettirilirdi ki ileriki yaşlarda kendileri de kurban kessinler.
Tabi ki ekonomik durumlarına göre.
Kurban bayramının tadı tuzu başka olurdu.
Kesilen kurbanların etleri yedi kapıya dağıtılması bir başka sevap olarak görülür, inanılırdı.
Şimdi bayramların tadı kaçtı.
Ne kurbanı görüyoruz ne sesini duyuyoruz ne kesilmesini.
Evin büyükleri gidiyor, bir yerlerde kurban alıyor, bayram sabahı gidip kestiriyor birkaç saat sonra etleri eve getiriyorlar.
Ne çocuklar ne büyükler ne ev halkı, kurbanı görmüyorlar bile.
Adeta kasaptan et alınmış eve getirilmiş gibi oluyor.
Kurban bayramının güzelliğini ev halkı yaşamalı ki bayram bayram tadında yaşansın.
Hey gidi yıllar hey.
Eskilerden ne kaldı ki bayramımızda eski bayramların tadında olsun.
Neyse…
Tüm İslam aleminin ve siz muhterem okurlarımızın Kurban bayramı mübarek olsun.