Bin Yılın İntikamı
“İşte parası, bana uçak satın”
“Satamayız!”
“Ülkem tehdit altında, bana silah verin”
“Veremeyiz!”
“Bana teknoloji satın”
“Satamayız!”
“Bana göçler için yardım edin”
“Edemeyiz!”
Batıdan ne istesek bir bahane ile satmıyor, vermiyor, önümüze hep bir engel çıkarıyorlar.
Yüzümüzü batıdan doğuya çeviriyoruz.
Rusya dan istiyoruz ihtiyacımız olan araç, gereçleri.
Anında veriyorlar.
Satıyorlar yani.
Mırın kırın etmiyorlar.
Batı iki yüzlü.
Ve hem de söz de müttefik.
Müttefik ama görünür de.
Oysa asıl düşman batılılar.
Neden bize bu kadar düşmanlık içindeler?
Bunu, gidin, okuyun, öğrenin.
Biz bin yıl Polonya dan Avusturya’ya oradan Fransa’ya oradan Romanya’ya, Balkanlar ve Kırım’a dek adamları İslam ı cihat için savaşmış, yenmiş, vergi almış, yönetmiş…
Kara da Haçlı ordularını deniz de Anderea Dorya denen denizcilerini defalarca hezimete uğratmış bir milletin torunlarıyız.
Onlar şimdi kalkıp yüz yıl süren medeniyetlerinin sonuna geldikleri bu yıllarda bizimle dostluk içine girerler mi?
Onların tek hesabı var…
Seni haritadan değil yeryüzünden adını sanını silmek, yok etmek, ortadan kaldırmak.
Yani, geçmiş bin yılın intikamını alıyorlar.
Şimdi anladınız mı?
Ey Türk gençliği! Üzerimize oynanan oyunları iyi izleyin.
Üstat ne demiş: Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.
İşte o kadar.
Aldanmayın batının sinsi ve maskeli yüzüne ve içerdeki işbirlikçilerine.
Vatanınıza, bayrağınıza, milletinize, değerlerinize sahip çıkın.
Yoksa geleceğiniz ve geleceğimiz olmaz…