Bir babanın dilinden 6 şubat gecesi: 'kıyamet gibiydi'

Hatay'da depremde çocuğu ile birlikte enkazda kaldıktan 2 gün sonra enkazdan çıkarılan acılı baba, “Çocuğum o gece beni yanından ayırmak istemedi, veda etmek istemiş, ben anlayamamışım” dedi.

Asrın felaketi 6 Şubat depremleri sırasında Hatay’da çocuğuyla birlikte evinden çıkarken karşı binanın üzerlerine yıkılması sonucu Yasir Hamaşoğlu ve 12 yaşındaki oğlu Selahattin enkaz altında kaldı. Talihsiz adam depremden 58 saat sonra enkaz altından kurtarılırken oğlunun ise depremin 11. günü enkazdan cansız bedeni çıkarıldı.

"Oğlum rüyasında kötü bir şey olacağını görmüş o gece uyuyamadı"
Depremin olduğu günden 1 gün önce oğlumun kötü bir rüya gördüğünü ve tek başına uyumak istemediği için kendisine sarılmasını istediğini belirten acılı baba, "Benim oğlum geldi. Onun bazı rüyaları çıkıyordu. Ondan 1 gün önce demişti ki baba birileri geldi. Ablanın sayılı günleri kaldı dedi. Öyle deyince ben biraz ürpermiştim. Ama çokta ciddiye almadım. Kendisine öyle gösterdim. Oğlum olur rüyadır falan dedim. Ama aklımda kalmıştı. O günde geldi biz ailemle oturuyorduk. Zaten sabah okul vardı. Baba dedi ben yatamıyorum, uyuyamıyorum. Gel beni sar dedi. Oğlum git yat uyumaya çalış düşünme uyuyamazsan gelirim dedim. 10 dakika sonra bir daha geldi. Baba uyuyamıyorum dedi. Ağlamaklı bir yüzü vardı. Dokunsan ağlayacak. Çok duygusaldı. Oğlum git uyumaya çalış uyuyamazsan gelirim dedim. Yine gidip 5 dakika sonra geri geldi. Baba yatamıyorum gel beni sar dedi. Tamam oğlum dedim. Kalktım odasına gittim. Uzandım başını koltuk altıma aldım. Başını okşadım, kendisi elini karnıma koydu. Ben 5 ya da 10 dakika uyumasını, dalmasını bekledim. Sessiz bir şekilde kalkmaya çalıştım. Elini karnıma koyup bastırdı. Baba biraz daha kal ne olur dedi. Sanki vedalaşıyormuş, sanki bir şeyler hissetmiş gibi tabi kendi hissetmemiştir de ama Allah'ın bir şeyi bu bize veda ettiriyor. Kıyamete kadar görüşmeyeceğiz. Biz tabi bunu bilmiyoruz. Ben artık kalktım yat dedim oğlum sabah okula kalkacaksın. Uyumaya çalış dedim. Tamam dedi. Allah'a emanet ol dedim kapıyı kapattım. Aradan yarım saat geçmedi zelzele başladı. Deprem olmaya başladı. Hemen kalktım, bizim hanıma kalk, deprem oluyor dedim. Oğlumun odasını açtım. Hiç görmedim kendini hiç hatırlamıyorum. Oğlum kalk deprem oluyor dedim. 3 tane de kızım var onlara da bağırdım kızlar kalkın deprem oluyor dedim. Ben aşağıya indim merdivenlere binim gayem çocukları binadan indirip geniş bir alana çekmekti. Kızları indirdim. Biz dışarı çıktık” dedi.

"Kıyamet gibiydi"
Deprem sırasında yaşadıklarını anlatan Hamaşoğlu “Dışarı çıktığımızda zaten elektrikte kesildi. Kıyamet gibiydi. Yaşayan bunu çok iyi bilir. O esnada bir anda damdan tuğlalar düşmeye başladı. Ben o anda kendimi yere attım. Tabi bu ecelim gelmemiş diye hasbelkader kendimi yere attım. Elimi arabanın altına sokayım. Gireyim kafama falan taş düşmesin. O esnada bam diye bir ses duydum. Karşı bina üstüme düşmüş. Yani bizim bina yıkılmadı. Biz dışarıya çıktığımızda karşı bina benim ve oğlumun üstüne düşmüş. Ben arabanın kenarında olduğum için bina arabanın üstüne gelmiş ve ben o arada yaşam boşluğu oluşmuş o arada kaldım. Sırtımda bir ağırlık vardı. Nefesi yarım alıyordum. Başım boşluktaydı. Kolum arabanın altında kalmış. Allah'tan kafamı arabanın altına sokmamışım tabi ecelim gelmemiş. Ecelim gelmiş olsa kafamı da geçirmiş olurdum. Bina düşünce kolum sıkıştı. Ben orada bir anda ne oldu dedim. Anlayamadım çünkü elektirik kesilmişti. Üstüme kolon mu, taş mı düştü anlayamadım. Sonra çığlıkları sesleri duydum. İkinci şiddetli deprem olduğunda beni yer kaldırdı öne gittim geri geldim. Çünkü ben yüzüstü yere sıfır yatmıştım. Zaten arkadaşlar video çekmiş orada var" diye konuştu.

"Enkaz altında ilk gece yardım çığlıkları vardı, sabah hepsi kesildi"
İlk gece enkaz altındayken yardım isteyen insanların sesini duyduğunu belirten Hamaşoğlu, "Yere sıfır yatmışım yüzüstü depremi çok net hissettim kaldırdı beni böyle gittim geri geldim geri yere oturdum. Belki bir umut birileri gelir beni duyar diyordum. Ama akşam olduğu zaman yağmur sesinden başka hiçbir şey duymuyordum. Sokakta yakalandığım için ben gece çok üşüdüm. Sokakta yakalandığım için yağmur yağıyordu. Altımdan sular geçiyordu. Ben enkaz altındayken etrafımdan hep kurtarın, yardım edin çığlık sesleri geliyordu. Sabah olunca hepsi kesildi. Büyük ihtimalle vefat ettiler" dedi.

"Allah’ım oğlumu rüya gösterir gibi yanına aldı"
Oğlunun enkaz altında hiç sesini duymadığını belirten acılı adam, "Oğlum yattığımız sıra içerisinde Allah ona rüya gösterir gibi ruhunu aldı. Tabi sebepler alemindeyiz. Ruhunu da cesedini de aldı. Enkaz altına koydu. Çünkü o benim yanı başımdaydı. Sonradan burada bulundu diye söylediler. Eğer benim oğlum gece bağırsaydı, çığlık atsaydı ben duyardım. Çünkü herkesin çığlığını duyuyordum. Hiçbir şekilde iletişime geçmedim. Hiçbir şekilde onu da görmedim. En son görüşüm anlattım ya elini karnıma koydu. Kalkmak istedim. En son oydu” dedi