Bir tepki de MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'dan!
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından hazırlanan Türkiye raporuna ilişkin Ticaret Bakanlığı açıklama yaptı. Hazırlanan rapora Bakanlık'tan sonra bir tepki de MHP genel sekreteri İsmet Büyükataman'dan geldi. Büyükataman, "Avrupa Birliği şunu iyi bilmelidir ki Türkiye, AB’ye de AB’nin Türkiye’deki açık/gizli uzantılarına da muhtaç değildir." dedi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun 2023 Genişleme Paketi kapsamında yer alan "Türkiye Raporu" kamuoyuyla paylaşıldı.
"Türkiye, AB'nin kilit ortağı ve aday ülke olmaya devam ediyor." ifadeleriyle başlayan raporda dış politika, göç, ekonomi, enerji gibi başlıklarda Türkiye hakkında olumlu değerlendirmeler yer aldı, demokrasi, temel haklar, yargı gibi konularda önceki yıllarda yer verilen eleştiriler ise yinelendi.
Rapora ilişkin AB Komisyonundan yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye, AB için kilit bir ortak ve aday ülke olmaya devam ediyor ancak katılım müzakereleri AB Konseyinin kararı doğrultusunda 2018'den bu yana durma noktasında. Türkiye, AB'den uzaklaşma yönündeki olumsuz eğilimi tersine çevirememiş ve katılımla ilgili reformları sınırlı ölçüde sürdürmüştür. Terörle mücadele, ekonomi, enerji, gıda güvenliği, göç ve ulaştırma gibi önemli alanlarda Türkiye ile ortak çıkar alanlarındaki işbirliği devam etti. Türkiye'nin, AB'nin ortak güvenlik ve dış politikasına uyumunu önemli ölçüde geliştirmek, kısıtlayıcı tedbirlerin önlenmesi ve tespit edilmesi konusunda işbirliğini artırmak için kararlı adımlar atması gerekiyor."
Hazırlanan rapora önce Ticaret Bakanlığı sonrasında da bir MHP genel sekreteri İsmet Büyükataman tepki gösterdi.
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada;
"Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2023 Yılı Türkiye Raporu’nda önceki yıllarda olduğu gibi haksız eleştiriler, taraflı ve ön yargılı değerlendirmeler yer almış, raporda mesnetsiz iddialar sürdürülmüştür. İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarına ve insanlık katliamına herhangi bir yaptırım uygulamak yerine Türkiye’nin Hamas’a dair tutumuna eleştiriler yöneltilmiştir. Türkiye’nin en başından bu yana İsrail-Filistin arasında yaşanan çatışmaların durması ve bölgede istikrarın sağlanması için attığı olumlu adımlar karşısında haksız bir tutum sergilenmiştir. Türkiye’nin Filistin’de yaşanan katliama karşı aldığı doğru ve insani tutumunun bu şekilde eleştirilmesi, AB’yi insanlık vicdanında mutlaka mahkûm edecektir. Öte yandan AB’nin Filistin ile ilgili acziyeti ve bu acziyetin en somut ve acı örneği olan “karar alamama sarmalı” ise gerek kurum ve üye yapısı gerekse son yıllarda iyice irtifa kaybeden itibarı bakımından da AB’nin varlığının ve işlevinin ne kadar anlamsız hâle geldiğinin son göstergesidir. Ayrıca bu raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs ile ilgili kısımlarında tamamen fanatik bir yaklaşımla gayrihukuki Yunan ve Rum tezleri yansıtılmıştır. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki, Ege’deki ve Kıbrıs’taki haklı politikaları karşısında AB’nin tamamen taraflı bu tezlerinin nazarımızda hiçbir kıymeti yoktur. Raporun “yargı ve temel haklar” bölümündeki iddialar ise AB Komisyonu 2023 Raporu’nun çifte standartlı yaklaşımını ve samimi olmadığını, bir kez daha gözler önüne sermektedir. Haksız ve taraflı yaklaşımını sürdüren, ilişkilerini doğru zeminde yürütemeyen ve gerçeklerle bağdaşmayan sistematik tutumunu değiştirmeyen Avrupa Birliği şunu iyi bilmelidir ki Türkiye, AB’ye de AB’nin Türkiye’deki açık/gizli uzantılarına da muhtaç değildir." dedi.