Biz kızdırılmaya gelmeyiz

Biz kızdırılmaya gelmeyiz.

Canımız sıkılır.
Başımız döner.
Asabileşiriz.
Uçak istedik.
Vermediler.
Oturduk yaptık.
Nasılmış!
Helikopter istedik.
Vermediler.
Oturduk yaptık.
Nasılmış!
Helikopter motoru istedik.
Vermediler.
Oturduk yaptık.
Nasılmış!
Uçak motoru istedik.
Vermediler.
Oturduk yaptık.
Nasılmış!
Biz kızdırılmaya gelmeyiz.
Uçak iniş takımlarını bize satmadılar.
Sinirlendik.
Elektronik cihazları satmadılar.
Uçak yapmamızı asla istemiyorlardı.
Kızdık.
Asabileştik.
Oturduk yaptık!
Hem de en iyisini.
Hem de en güçlüsünü yaptık.
"Yapamazsınız" dediler.
"Siz kim, uçak yapmak kim" dediler.
Dışarıdakiler bunu dediler ama yapabiliriz diye de beklenti içindelerdi.
Ama ya içeridekiler!
"Yapamayız"
"O kadar yetenekli mühendisimiz yok ki"
"Biz kim, uçak yapmak kim" gibi saçma sapan güvensizlik içindelerdi.
Yapacağımıza inanmıyorlardı.
Ne oldu?
Yapmadık mı?
İşte onu da yaptık.
Heeyy!
Gözünü dört aç da bak.
Kağan uçuyor, uçuyor.
Bizi hem dışarıdakiler hem içeridekiler kızdırdılar.
Kızdık mı yaparız.
Yaptık mı?
Yaptık
Nasılmış!
Almanya’dan polis panzeri almak istiyoruz "teröre karşı kullanamazsınız"
"İsrail'e karşı kullanmamak şartıyla" gibi uyduruk bahaneleri şart koşuyorlardı.
Kızdık, sinirlendik, oturduk kendimiz yaptık.
Bomba istedik.
Vermediler.
Tüfenk istedik.
Vermediler.
Tank istedik.
Vermediler.
Daha neler neler...
"Vermezseniz vermeyin, biz de oturur kendimiz yaparız" dedik ve yaptık.
Nasılmış!
Daha durun siz!
Füze de yapacağız.
Aya da gideceğiz.
Uzaya da çıkacağız.
Görürsünüz siz.
Bizi kızdırdınız ya.
Lazım olan her şeyi yapacağız.
Ne o, kıskandınız mı yoksa?
Çatlayın!..