Bohçalar açılınca
Bohçalar açılınca
Zaman geçtikçe siyasette kimi bohçalar açılmaya başladı.
Bohçalar açılınca da geçmişte ne olmuş, bitmişse ortalığa saçılıyor.
CHP eski genel başkanı Kılıçdaroğlu, Sinan Oğan’ın dünkü açıklamalarına şiddetli bir şekilde cevap verdi.
Çok sivri sözler söyledi, itham etti, suçladı.
Oğan, ittifak masasına oturduklarında Kılıçdaroğlu’nun “Biz kazanırsak kriz çıkar” “demiş.
Ve eklemiş:
“Size üç bakanlık ve bir de Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı verelim demiş!”
Oğan böyle söyledi.
Kılıçdaroğlu anında itiraz etti.
“Sana değil Cumhurbaşkanlığı ve bakanlık vermeyi, boyatmak için ayakkabılarımı bile vermem”
“Seçimlerde bu milletin geleceği ile oynadınız”
“Nedamet getir (Pişmanlık duy)”
“Para düşkünü”
“Sen bekacı değil paracıymışsın”
Paracı!
Bu kelime düşündürücü!
İma yollu bir söz!
“Peki, vatanın ve milletin geleceğini kaç dolara sattın?”
Oğan’a ağır bir itham daha.
“Mülteciler evine dönmüş olacaktı”
“Konut sorunu çözülmüş olacaktı”
“Gençler araba alacak duruma gelecekti”
Altılı masa ile nasıl başaracaklardı bunları?
“Seçimlerde bu milletin geleceği ile nasıl oynadınız, anlat”
“Kurulan hain plânın yamağısın”
“… yüreğin kaç okka?”
Kızgın, hırçın, gergin ve hiddeti bir şekilde bu sözleri söylemiş Kılıçdaroğlu.
Bakalım Oğan ne diyecek!
Bunun bir örneğini de Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın açıklamalarında görmüştük.
“Kılıçdaroğlu ile gizli protokol imzalamış!”
O’na da bakanlık vaat edilmiş, falan filan.
İki kişi arasında yapılan konuşmalar, anlaşmalar, sözleşmeler kendi aralarından kalmıyor.
Bir zaman sonra çarşaf çarşaf ortaya dökülüyor.
Şunu söylemekte fayda var.
Görülen o ki, Kılıçdaroğlu genel başkanlığı kaybetmenin acısını zaman geçtikçe daha iyi hissetmeye ya da yaşamaya başlamış.