Bozkurt yapan doktor iyileştirir

A Milli Futbol Takım’ın yıldız oyuncusu Merih Demiral’in Avusturya maçında yaptığı Bozkurt, topluma turnusol oldu.

İdeolojik önyargı, tabu ve nefret, saklandığı deliğe tuz dökülmüş omurgasız sülünez gibi hemen baş verdi.

Kişi, kimliği, kültürü ve yaşadığı topluma ne kadar yabancılaşabilir? Herhalde yumuşakça sülünez kadar: Tuzlu sularda yaşayıp tuzla avlanmak!

Bizdeki omurgasız ve yumuşakça tipler de en az sülünez kadar ait olduğu ekosisteme yabancı. Yoksa kimliği ve kültürünün öğelerinden bu denli nefret türetmek başka hangi aptallığın ürünü olabilir?

Bu yumuşak canlıların ortak özelliği demokrasi, hukuk, özgürlük, evrensel insanlık diyerek topluma ait her türlü özgün değeri ve töreyi aşağılamak, şeytanlaştırmak ve ilkel diye yaftalamaktır.

Sol ve liberal tayfanın bitmek tükenmek bilmeyen Türk ve Türkiye düşmanlığı öyle hudutsuz ki gerektiğinde teröre ve teröriste bile yanında alan açabiliyor.

Örnek mi? Al sana örnek!

Türk Tabipler Birliği’nde bir zamanlar başkanlık yapmış Şebnem Korur Fincancı, Şanlı Ordumuz Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) terörle mücadelede kimyasal silah kullandığı yönünde iftiralar atıyor.

Mezkûr zat, her platformda terör ve terörist sempatizanlığını dışa vuruyor. Bölücü terör örgütü pkk üyesi eli kanlı teröristlerin, terör sempatizanlarının simgesi olan zafer işaretini yapıyor.

Sorun yok! Kimse bu bayanın Hipokrat yemininden falan bahsetmiyor! Niye çünkü onlar, solcu yani ilerici/aydın/entelektüel/çağdaş… Zart zurt! Her biri yellenmeden tayyare oysa! Balon!

Geçen gün bir grup kişinin, ameliyathaneden önlüklü maskeli ve ellerinde tıbbi eldiven ‘Bozkurt’ yaptıkları fotoğraf sosyal medyaya düştü.

Fotoğraf gerçek mi? Kurgu mu bilmiyorum? Şayet gerçekse ‘Bozkurt’ yapan doktorlarla gurur duyduğumu ve tanışmak istediğimi yürekten bildiririm.

‘İşte Türk Hekimi budur! İşte Türk Tabibinin duruşu böyle olmalıdır!’Dedirten fotoğraf yine aynı tayfayı kudurttu. İstediğiniz kadar salya akıtın! Türk, bu ülkenin kurucu unsuru ve Türkçülük kurucu fikridir!

‘Hani nerede Hipokrat yemini?’ diyenler var. Onlar bilmeliler ki Türk kimliği ve kültürü tüm eylemselliğiyle zaten yeminin üstündedir:Türk doğrudur! Türk çalışkandır! Türk zekidir! Türk ahlaklıdır! Türk cesur, çevik ve güçlüdür! Türk akılcıdır! Türk doğayı ve tüm canlıları gözetir! Türk yardım eder! Türk iyileştirir! Türk korur! Türk zalimin karşısındadır! Türk hür yaşar! Türk! Türk! Türk!

Bizim için varsa yoksa Türk! Başka ne olmasını bekliyorsunuz?

Ülkemiz içerisinde, çevresinde ve uzak diyarlarda Türk ve Türkiye’ye karşı terörün, teröristin; sempatizanlığı ve propagandası pervasızlık boyutunda alenileşmişken biz, Türk değil de ne diyeceğiz?

Bölücülük, saldırganlık, düşmanlık, nefret bu kadar yaygın bir açıklık kazanmışken biz, Türk’e değil de kime tutunacağız?

Omurgasız yumuşaklar gibi birilerinin elindeki tuza deniz hıyarı olacak değiliz ya! Kişisel konforu için her türlü fesada hizmet etme aymazlığına mı düşeceğiz?

Elbette ki Türk’ü savunacak, Türklüğümüzle gurur duyduğumuzu her platformda ve her aşamada en yüksek tondan dile getirecek ve dışa vuracağız!

Bırakınız birileri, sözüm ona evrensel insanlık hikayelerine inanın beylik ezberlerle avunup dursun. Biz, kendimize olacağız ve böyle de kalmaya devam edeceğiz.

Bazıları, bu aydın/çağdaş/entel/solcu/liberal takımının egemen ve baskın söylem gücünden çekinerek Türklüğe dair hisselerini dizginliyor, dışa vurmaktan geri duruyor.

Aman ırkçı demesinler, aman faşist sanmasın falan diye düşünüyor.Aldırmayın! Teröre ve teröriste laf edemeyenler ırkçı dese faşist dese ne olur!

Kaldı ki teröristin şirin gösterildiği yerde ırkçılık bir şereftir ama neyse! Çünkü bunlar kavramları da istediği gibi anlıyor. Daha doğrusu anlamaya kapasiteleri yetmiyor. Sorsan her şeyi bilir ama kendini bilmez ne çare!

***

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçen gün vatandaşa ışıkları açıp kapatma çağrısı yaptı. Özel, ülkeye ve topluma o kadar yabancı ki Türkiye’nin batısında saat 21.00’de havanın kararmadığından haberi yok.

Aslında ilkokul bilgisidir bu: Yazları gündüzler uzun, geceler kısa; kışları ise tam tersi…

Özel, herhalde yaz saati uygulamasının kalıcı olduğundan da habersiz

Özel’in çağrısı üzerine CHP’nin Bursa’da 25 yıldır yönettiği Nilüfer ilçesinin en merkezi noktalarını görüntüledim. Saat 21.00’de bir iki dışında ışık yakıp söndüren yoktu. Garip olan ışıkları yakıp söndürenlerin birinin tahmini en düşük fiyatı 10-15 milyon arasında olan sitelerden birinde olmasıydı…

Geçenlerde demiştim ya ‘Türkiye’yi AK Parti 50 sene yönetse kitlesini, CHP’li yüzde 25’in sahip olduğu zenginliğe eriştiremez’ diye! Durum tam da böyleydi o gece! Yıllardır AK Parti’ye oy veren gecekondulular halen aynı yerde…

Yoksul mahallelerde müstakiller derdine gömülmüş, havuzlu sitelerin camla kapalı balkonlarında tek tük ışık yanıyor kapanıyor.

CHP’nin Genç Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısı pek karşılık bulmadı. Oysa uzaydan görülecekti uzaydan!

Özel’in bir başka fiyaskosu da ‘Bozkurt yapan doktorlar’ hakkındaki değerlendirmesi oldu. Tam bir utanç vesikası! Yahu bir de ‘Atatürk’ün partisi’ demiyor mu? İnsanın asabı bozuluyor.

Neyse ki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) var da içimize bir nebze ferahlık geliyor.

MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Özel’in içinde bulunduğu durumu öyle güzel özetlemiş ki fazla söze gerek kalmamış:

Türk Silahlı Kuvvetlerine alçakça iftira atan, bebek katili Öcalan’a özgürlük isteyen, terör örgütü propagandası yapan, evinde mermiler yakalanan sözde doktorlara ‘özgürlük’ adı altında sahip çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel yine şaşırtmadı.

Türklüğün ortak değeri, birleştirici gücü ve asırlardır sembolü olan Bozkurt işaretini yapan doktorlarımızı ‘Doktorun kurt işareti yapanı olmaz’ diyerek hedef alan Özgür Özel’in zihninin derinlerindeki Türk düşmanlığı bir kez daha ayyuka çıkmıştır.

Terörist başına özgürlük isteyenlere, şanlı Türk Ordusuna iftira atanlara, terör örgütü propagandası yaparak doktorluk mesleğini lekeleyenlere Hipokrat yeminini hatırlatmaya cesaret edemeyen Özgür Özel, Bozkurt yapan vatan evlatlarını hedefe koyma gayretiyle tarafını bir kez daha göstermiştir.

Büyük Türk milletine ve aziz milletimizin tüm değerlerine karşı eli kanlı teröristlerle saf tutan, her türlü bölücülüğe ifade özgürlüğü maskesiyle sahip çıkan CHP’nin ‘Bozkurt hazımsızlığı’ köklerinden ne kadar koptuğunu, kuruluş ayarlarından eser kalmadığını göstermektedir.

Her fırsatta Türk milletine ve devletine saldıran TTB’nin ve DEM’in peşine takılan Özgür Özel’in sinsi sözlerinin esas hedefi Türklük’tür!

Özgür Özel’e ilk tavsiyemiz bir an evvel Gazi Mustafa Kemal Atatürk çizgisine dönmesi ve Türk düşmanları ile işbirliği sevdasından vazgeçmesidir.

İkinci tavsiyemiz ise içten içe yanıp tutuştuğu Cumhurbaşkanı adaylığı hevesiyle kör olan gözlerini açması ve geçmişte uyarılarımızı dikkate almayarak Türk ve Türkiye karşıtı her türlü ortaklığı gerçekleştiren Kılıçdaroğlu’nun bugün ne durumda olduğuna bakmasıdır.

***

Önce ülkem ve milletim diyenlere saygıyla…