Bu kadarı da olmaz
Dünkü yazımda otizmli bir çocuğun insan kılıklı şahsiyetler tarafından darp edilerek canavarca hisle öldürüldüğünü yazmıştım.
“Daha nelerle karşılaşacağız” diye sormuştum.
İnfial yaratacak bir haber de İstanbul Bağcılar’dan geldi.
İsmini anmak ve duyurmak bile istemediğim bir şahıs önceki gün annesini katletti.
Cümleyi okurken bile insanın içi titriyor.
Katletmekle kalmayan akıl ve vicdan yoksunu şahıs annesinin kafasını keserek, balkondan aşağı attı.
Olayın neresinden bakarsanız bakın kabul edilir gibi değil.
Yıllarca sizi büyütmek için çabalayan, sorgusuz sualsiz sizi seven annenizin canını almak, bu tamamen insanlık dışı bir eylem.
Olayın iç yüzüne baktığımız zaman ise daha da ürperiyoruz.
Madde bağımlısı kişiliksiz hastanede tedavi olurken düzelme göstermiş, bunun üzerine taburcu edilmiş.
Taburcu edildikten sonra girdiği ilk krizde bu vahşeti yaşatmış.
Türkiye’nin sağlık sistemi bu kadar iyiye giderken bu tür olaylara sebebiyet vermek imajı biraz zedeleyebilir.
O yüzden sağlık kuruluşların bu tarz konularda biraz daha hassasiyet göstermesi gerekir.
Gelelim diğer bir konuya.
Bu olayda sosyal medyanın çirkin yüzünü bir kez daha görmüş olduk.
Sansürsüz bir şekilde sosyal medya platformlarında yayınlanan görüntüler kan dondurdu.
Bu iğrenç ve vicdan dışı olayın propagandasını yapanlar ve bu görüntüleri yayanlar ne yazık ki sosyal medyanın tuzağına düşmüş kişilerdir.
Özellikle adli olaylarda her vatandaşın biraz daha hassas ve düşünceli davranması gerekiyor.
Sosyal medyayı kullanırken bilinçli olalım, bu gibi olayların dolaylı yoldan da olsa propagandasını yapmayalım.