Bu millet var ya!
Bu millet var ya bu millet!
Eşi benzeri yok.
Olması da mümkün değil.
Hani zaman zaman diyorum ya!
"Asil ve necip millet" diye...
Gerçekten öyle.
Bunun böyle olduğunu deprem zamanında...
Sel felaketi zamanında...
Kömür havzalarında grizu patlaması gibi olağanüstü durumlarda görüyoruz.
Bir ülke düşünün ki insanı âlicenaptır...
Fedakardır.
Vefakardır.
Neciptir.
Asildir.
Mağdura sahip çıkar.
Mazluma kucak açar.
Zalime karşı çıkar.
Haine prim vermez.
Bölücüye iltifat etmez.
Ahlaksıza sahip çıkmaz.
Soyguncuya yüz vermez.
Vurguncuyu affetmez.
Kendisine hizmet edeni yalnız bırakmaz.
Devletine dikleneni paylar.
Bayrağına laf edeni silkeler.
Milletine ihanet edeni siler.
Seçtiğini savunur.
Sevdiğini baş tacı eder.
Kendisini aldatanı iyi bilir.
Yalancıyı göz ucuyla takip eder.
İki yüzlüleri affetmez.
Yaralıya yardım eder.
Hasta, düşmanı bile olsa merhem olur.
Öyle asil bir millettir Türk milleti.
Asil ve necip bir millettir.
Böylesine Alicenap bir millet daha yoktur.
O nedenle Peygamberimizin hadislerine mazhar olmuş bir millettir.
Onun için "O asker ne güzel asker, o komutan ne güzel komutandır" buyurmuştur.
Onun için dünyanın efendisi Türk milletidir.
Beş gündür bu milleti izliyorum.
Kansızları görsek de...
Ruhsuzları bilsek de...
Fırsatçıları gözlesek de...
Benliğini yitirmişleri ifşa etsek de onların bağırsak artıkları olduklarını biliyoruz.
Dertlenmiyoruz.
Bu millet dünyanın efendisi bir millettir.
Beş gündür, depremin ardından şehirlere koşan asilleri görüyoruz.
Araçlarına koydukları mütevazi yiyecek, içecek, giyecekler ile koşarak gelmişler.
Gözleri buğulu.
Dokunsan ağlayacak.
Biz depremzedelere el uzatmak için gelmişler ülkenin dört bir yanından.
Güneyden gelmişler...
Kuzeyden gelmişler.
Ta Trabzon’dan.
Doğudan gelmişler...
Ta Van’dan.
Batıdan gelmişler...
Ta Eskişehir'den.
Dünyanın öbür ucundan gelmişler var bir de.
Çin den...
Depremde yıkılan binalardan canlı olan insanları çıkarmak, kurtarmak için.
Bu millet var ya bu millet!
Felaket üstüne felaket yaşasak da biz bir bütünüz.
Biriz, birlikteyiz.
"İyi günde, kötü günde" dendiği gibi.
Kenetleniyoruz.
Bizi üzen ise, bizi bu günler de bile,
kendi siyasi emellerine alet etmek isteyenlerin var olmaları.
Onlara deyin ki: "Gölge etme, başka ihsan istemez!"