Bu sefer ölmüş!

Öldü!

Ölmedi!

Öle yazdı!

Derken nihayet!

Vatansız olarak nalları dikti!

Aslında böyle ölmemeliydi!

Enselenmeli, ‘Yüce Türk Adaleti’nin huzuruna çıkartılmalı ve hak ettiğini bulmalıydı.

İçimizi soğutan bir cezaya çarptırılarak çürümeliydi!

Ama emperyalizm böyle bir şey, tasması altındaki beslemeleri korumayı biliyor.

***

Çürüme deyince aklıma geldi.

Şimdilerde topluma dair her tespitte ‘çürüme’ ifadesini kullanıyorlar ya!

İşte o cümlelerde topluma dair ifade edilen çürümenin baş müsebbibi FETÖ’dür.

Elebaşının ölmesi, tehlikenin ortadan kalktığını düşündürmemeli!

FETÖ yalnızca bir örgüt değil! Aynı zamanda bir zihniyet problematiğidir!

O ki tetikçilik, şantaj, kumpas, tuzak, riyakarlık, kayırma, ayırma, bölme, parçalama, ahlaksızlık, yağmacılık, iftiracılık, çetecilik, tefeciliktir!

FETÖ ele başı öldü ama geriye kalan bu iğrenç mirası, nice nesilleri kuruttu. Yeni nesillerin bu alçaklıklarla budanmaması için uyanık olmak zorundayız.

***

Dün, malum vatansızın ölüm müjdesi sonrası kim ne açıklama yaptı diye takip edip durdum.

En beğendiğim kurumsal açıklama Milli Savunma Bakanlığı’ndan geldi.

“Mankurtlaştırdığı beyinlerle asil Türk milletinin istiklal ve istikbaline kast eden, devletimize ve kahraman ordumuza büyük zarar veren FETÖ elebaşı ölmüştür.

Bu hainin ‘vatansız’ olarak ölmesi ve sonsuza kadar böyle anılacak olması, bu yapıdan zarar gören vatandaşlarımızın acılarını dindiremese de vatanına ihanet edenlerin kaçınılmaz sonunu göstermesi bakımından ibretliktir.

Hâlâ bu yapının esiri olarak vatanına, milletine ihanet etmekte ısrar edenler bundan ders almalı ve bir an önce yüce Türk adaletine teslim olmalıdır.

Her türlü değeri istismar ederek insanımıza ve ülkemize ihanet eden başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelemiz, kökleri kazınana kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir.

Bu vesileyle başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyor; gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine, saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz.”

***

Çocuk yaşta okuyorduk. Esasen tahmin edebiliyor ve tehlikenin farkındaydık.

Bu sinsi örgüt ordumuz, emniyetimiz ve yargımıza sızarak büyük zararlar veriyordu.

Kılcal bir temizlik gerekiyordu.

15 Temmuz’un ardından bu gerekliliğin devletçe de bilindiğine tanık olduk.

Bir gecede orduda, emniyette, yargıda, bürokraside, ticarette ne kadar FETÖ’cü varsa paketlendi.

Bakınız, bu hiç kolay bir iş değildi!

Siyaseten ya da yaranma veya yamanma amacıyla değil çok açık yüreklilikle söylüyorum ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı, Türkiye FETÖ illetinden kurtulamazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek kararlılığı ve iradesi ile milletimizden aldığı güç sayesinde ülkemizi uçurumun kenarından aldı.

Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalnız değildi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli yanındaydı. Millet yanındaydı. Vatanını sevenler yanındaydı. Biz, yanındaydık.

Bugün yaşadığımız birçok olayda halen bu temizliğin sancılarını çekiyoruz ve biliyoruz ki onlar da aşılacak.

Taraflı tarafsız herkes, eninde sonunda FETÖ’yü Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ve Cumhur İttifakı’ndan başka kimsenin bitiremeyeceğini anlamış olacak.

Bu ölümle kabuk değiştirecek olan çıngıraklı yılan FETÖ, ülkemize yönelik yeni tehditlerle başını gösteriyor, gösterecektir.

Terör örgütlerinin iş birliğine yalnızca terör eyleminde değil hukukta, ticarette, kültürde, sanatta, basında, siyasette daha çok göreceğiz…

Uyumayanlara, 15 Temmuz’da vatan için görevini yapanlara, aziz şehit ve gazilerimize saygıyla…