Bursa’da 120 bin bina riskli durumda
Kıymetli okur,
Öyle günler yaşıyoruz ki nereden başlasak geç!
Nereyi düzeltmeye kalksak eksik veya yarım.
Depremin tüm gerçekliğiyle yüzleştiğimiz bu zaman diliminde söz kifayetsiz, eylem yetersiz.
Son 16 günde yaşadıklarımız hepimizin malumu iken pazartesi akşamı yine yeni bir sarsıntı ile imtihan edildik.
Hatay’da saat 20.04 ile 20.07 sularında 3 dakika arayla gerçekleşen iki farklı depreme 6 can verdik. Yüzlerce vatandaşımız yaralandı. Yine dört bir yanı bilgi kirliliği sardı.
Mersin, Adana, Antalya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Diyarbakır, Osmaniye, Kilis, Şanlıurfa’da da hissedilen deprem Suriye, Lübnan, Ürdün, Irak, Filistin, İsrail ve Mısır'da milyonlarca insanı sokaklara döktü.
Bu çetin ve çetrefil günlerde birlik, beraberlik ve dayanışmaya tutunuyoruz. Devletimizin tüm organizasyonlarıyla bölgedeki teyakkuzuyla teselli oluyoruz.
Fakat birinci derece deprem kuşağında bulunan ülkemizde bilhassa Marmara Depremi ve Bursa’ya olası etkilerini düşünmeden de edemiyoruz.
Böylesi bir depremin bölgemizde olması halinde yıkıcılığının boyutlarını kestiremiyoruz.
Pazartesi akşamı Lider Haber televizyonunda yayınlanan Barometre programına canlı telefon bağlantısı ile katılan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kentimiz için riskin boyutlarını ortaya koydu.
Başkan Aktaş, “Merkez ilçelerimiz Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Gürsu ve Kestel; yani şehrin nüfusunun yaklaşık yüzde 80’ini kapsayan bu 5 ilçede 120 bin civarında güçlendirilmesi gereken bina var” dedi.
Bu, son derece ürkütücü bir rakamdır. Fakat vatandaş olarak bizler artık sadece korku içinde bekleyerek yaşayamayız. Hepimizin harekete geçmesi gerekiyor. Şapkayı önümüze koyup şartlarımızı iyileştirmek adına çaba göstermeliyiz. Ancak nasıl?
Bursa’da fay hatları üzerindeki imar planlarının iptaliyle ilgili süreci başlattıklarını açıklayan Başkan Aktaş, ‘Kolon kesimi süreçlerinin takibi ilçe belediyeleri tarafından yapılıyor’ derken Bursa’da yapı stoku taramalarının tamamlandığı şu sözlerle duyurdu: “Bu konuda taramayı bitiren 3 şehirden biriyiz.”
Doğanbey TOKİ konusunda da açıklama yapan Başkan Alinur Aktaş, “Zamanı gelince onlar da halledilir. Bu arada bölgede gezdiğim vilayetlerdeki TOKİ binalarında çizik yok. Doğanbey TOKİ’nin asıl problemi yüksekliği ve şehrin siluetini bozmasıdır. Yoksa sağlamlığıyla alakalı bir sıkıntı yok” değerlendirmesinde bulundu.
Kentsel dönüşümün önündeki toplumsal engellerden bahseden Başkan Aktaş, “Şöyle bir algı var; 30 yıllık binayı vereyim, yerine devlet bana aynı metrekarede sıfır bina versin. Böyle bir şey yok. 30 yaşında arabayı verdiğinde sıfır araba alabilir misiniz? Bursa’da kentsel dönüşüm sürecinde devam eden 3 bin 500 geçen yıl, bu yıl da yeni başlayacağımız 4 bin 500 ile 5 bin civarında binamız var. Devlet gelsin dönüştürsün doğru bir yaklaşım değil. Kentsel dönüşüm konusunda son yıllarda ciddi bir mesafe aldık ama sorun bu dönüşümün önündeki beklentiler” şeklinde konuştu.
İşte görüyoruz ki vatandaşın can ve mal güvenliğinin önündeki en büyük engellerden biri de yine vatandaşın beklentileridir. Peki, bunu nasıl ve ne zaman aşacağız?
Şu noktada görüyoruz ki suçlu aramak, yargılama yapmak çok kolay. Zor olan elimizi taşın altına koymaktır. Bunun için illa da başımıza büyük bir felaket gelmesine gerek yok. Hiç hoşlanmasam da ifade etmek zorundayım ki ‘ibret’ almalıyız.
Öte yandan biliyoruz ki Başkan Aktaş, 6 Şubat’tan bu yana bölgede çalışıyor. Depremin meydana geldiği ilk günden 11 Şubat’a kadar Gaziantep’te sonrasında da Hatay’da görevlendirilen Başkan Aktaş, pazartesi günkü depremi de yaşadı.
Hatay’da iki büyük deprem sonrası artçı sarsıntıların sürdüğünü vurgulayan Aktaş, yaşanan deprem hakkında bilgi verdi: “Deprem esnasında biz, bölgeye kurduğumuz şantiye alanımızdaki konteyner içindeydik. Yaklaşık 48 saniye kadar bir sarsıntı yaşadık. Merkez’de bazı binalarda yıkılmalar olmuş ama özellikle Samandağı ilçesinde sıkıntı olduğu bildiriliyor. Ben, 17 Ağustos 1999 depremi esnasında Bursa’daydım ve hissetmiştim. Bugün yaşadığımız ondan çok daha büyük bir depremdi.”
Hatay’da depreme yakalandıkları konteyner içerisinde yazıcının devrilerek kırıldığını söyleyen Başkan Aktaş, “Biz açık arazideki şantiyede konteyner içerisinde 10-12 kişiydik. Ciddi şekilde sallandık. Bizim arkadaşlarımızın bulunduğu 1 No’lu konteyner bölgesindeki cami minaresiyle birlikte yıkılmış. O esnada camide kimse yokmuş. Merkez’de bazı iş makinelerinin enkaz altında kaldığı bildirildi. Şuan için can kaybı bilgisi gelmedi” ifadelerini kullandı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bölgedeki faaliyetleri hakkında konuşan Başkan Alinur Aktaş, “İlk 6 gün Gaziantep’teydim. Sonraki günlerde Hatay’dayım. Şuanda bizim Hatay’da 500 civarı personelimiz, 200 civarında makine ve ekipmanımız var. Hatay’da Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak altyapıları yapıyor, konteyner kentler kuruyoruz. Beraberinde sosyal yardımların köylere ulaştırılması için 90 kişilik ayrı bir ekip kurduk. Köy köy gezip ihtiyaçlar tespit ediliyor” bilgilerini paylaştı.
Dileğimiz ve ümidimiz ülkemizin tüm yaralarını bir an önce sarmasıdır. Bunun için de tabi ki fedakarca çalışan kamu kurum ve kuruluşlarına, yerel idarelere, tüm sivil toplum yapılara ve özellikle de milletimize müteşekkiriz.
Ayrıca pozitif ayrımcılıkla da ifade etmeliyim ki Bursa adına bölgede çok pozitik izler bırakacak derecede çaba sarf eden Büyükşehir Belediyesi çalışanlarını ve Başkanı Alinur Aktaş’ı da tebrik ve takdir ediyoruz. İyi ki varlar…
Bursa, tüm dinamikleriyle ilk günden bugüne çok büyük gayret gösterdi. Bu sebeple teşekkürler Bursa…
Esen kalın.