Bursa ihracatı yerinde sayıyor

Kıymetli okur, Bursa’da gazetecilik yaptığım 10 yıllık süre zarfında bazen ay ay bazen dönem dönem kentimizin ihracat performansını istatistiki olarak haberleştirdim ya da köşeme taşıdım…
Geride kalan 10 yıl içinde Bursa’nın ihracatında dalgalı bir seyir var…
2014’ten 15 Temmuz 2016’ya gelene kadar yükselen, hain darbe girişiminin neden olduğu belirsizlikten etkilenerek durağanlaşan 2017’de toparlanıp 2018’de zirve gören kentimiz ihracatı, aradan geçen zamana rağmen hâlâ o günleri arıyor.
Bakın, rakamlarla izah edeyim…
Bursa’mız yıllık toplam itibarıyla 2018’de 15,8 milyar dolar, 2019’da 14,9 milyar dolar, 2020’de 12,8 milyar dolar, 2021’de 15,2 milyar dolar ve nihayetinde geçen yıl yani 2022’de ise 16,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi.
2020 yılındaki küresel salgın krizini ve etkilerini de görerek siz, bu rakamları kıyasladığınızda 2022’de 2018’i geçtiğimizi düşünebilirsiniz…
Fakat ülke ihracatındaki gelişime baktığımızda aslında Bursa olarak yerimizde saydığımız görülür…
Türkiye’nin yıllık toplam ihracatı, 2018 yılında 176,8 milyar dolar, 2019’da 180,8 milyar dolar, 2020’de 169,5 milyar dolar, 2021’de 225,2 milyar dolar ve 2022’de 254,2 milyar dolar ile rekor kırdı.
2022’nin Türkiye’nin toplam ihracatında rekor yılı olduğu hatırlanırsa Bursa’nın ihracatta ülke genelinin yakaladığı büyümenin yanına yaklaşamadığı anlaşılıyor.
Ülke toplam ihracatı, 2022’de 2018’e göre yüzde 45’e yakın oranda artarken Bursa’nın 2022 performansı 2018’e göre yalnızca yüzde 2 düzeyinde artabildi…
Bu işte bir terslik yok mu?
Mesela Bursa’yı ikincilik koltuğundan eden Kocaeli’nin ihracatı, 2022’de 2018’e göre yüzde 36,1 oranında artmış…
Yine örneğin İzmir, aynı kıyas çerçevesinde ihracatını yüzde 44,3 oranında, Gaziantep de aynı bağlamda ihracatını yüzde 42 oranında artırdı…
İstanbul veya Ankara’daki ihracat artışını söylemeye bile gerek yok…
İşte dün, TİM tarafından bu yılın ilk yarısına ilişkin veriler yayınlandı.
Bursa’nın Ocak-Haziran dönemini kapsayan ilk 6 ayda ihracatı, geçen yıla göre yüzde 2,9 artarak 8,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Düşünün ki 2018’in ilk yarısında da bu rakam 8,4 milyar dolar düzeyindeydi…
Söz konusu tabloya bakınca ‘Bursa ihracatı yerinde sayıyor’ demek abartı mıdır?
***
İhracat, dile kolay gelse de zor bir iştir.
Çetin küresel rekabet şartları altında elbette Bursalı ihracatçıların mevcut performansı, büyük bir başarı olarak takdiri ve teşekkürü hak etmektedir.
Ancak ‘neden daha iyi seviyelerde olmasın’ diye düşünmek hepimizin sorumluluğu diye düşünüyorum.
Zira Bursa’da ekonomik canlılık ve refah adına ne varsa ana kaynağının sanayi üretimi olduğunu bir gerçektir.
Ve bugün içinde bulunduğumuz şartlar itibarıyla üretimi ve ihracatı artırmaya daha fazla ihtiyacımız olduğu da genel bir kabuldür.
Bunun için kentimizin üretim kapasitesi ve potansiyelini topyekûn ele almaya ihtiyacımız var.
Hiç şüphesiz, önceki Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak Bursa Milletvekili Mustafa Varank, kentimizin toplam üretim gücünü ve ihtiyaçlarını hepimizden daha iyi biliyor.
Fakat sığ zeminde bizim görebildiğimiz, Bursa sanayisinin yeniden bir planlamaya, ıslaha ve düzene ihtiyacı olduğudur.
Geçen yıl eylülde BTSO seçimleri öncesi İbrahim Burkay, bir otelde düzenlediği programda Bursa’nın içinde bulunduğu durumu, ‘orta ihracat tuzağı’ olarak tanımlamıştı.
Bu tuzaktan çıkış için BTSO, küresel fuar acentesi ve Ur-Ge projeleri gibi hamleler yapıyor. Ki Ur-Ge projelerinde Bursa, rekoru elinde tutuyor. Bu adımlarla Bursa’da ihracatçı firma sayısı sürekli artıyor ama ihracat gördüğünüz gibi… Bir bakışla diyebiliriz ki bu adımlar atılmamış olsa ihracatta bırakın ilk üçte ilk 10 olmamız bile zordu…
Son tahlilde bir sıçramaya ihtiyacımız olduğu kesindir. Muhakkak ki bu anlamda TEKNOSAB bir sıçrama tahtası görevi görecektir.
Peki, bu yeterli mi?
BTSO Başkanı İbrahim Burkay, aynı programda ‘4 yeni TEKNOSAB ve 2 Kobi OSB’ye ihtiyaç olduğunu söylemişti.
17 OSB bulunan kentimizde bu ifadeler tartışmaya konu olmuştu…
Ancak şöyle kentin genel manzarasına baktığınızda göreceğiniz şehrin içinde kalmış sanayinin neden olduğu kaotik manzaradır.
Trafikten, yapılaşmaya kentteki sorun yumağının çözülmesi gereken ilk düğümü, sanayiye çeki düzen verilmesidir.
OSB dışı alanlarda olanlardan başlayıp şehrin içinde kalan OSB’lerin taşınmasına kadar belki 10 yıl sürecek bir planlamaya ihtiyaç olduğu açıktır.
Bunun için kent dinamiklerinin asgari müştereklerde buluşması, kamunun ortak yararını gözetmesi, kişisel hırslardan arınması gerek…
Bursa insanı, bunu başarabilecek güç, kavrayış ve erdemlere sahiptir sadece süreci yönetecek aklıselim bir irade boşluğu görülüyor…
Saygılarımla…