Bursa’nın ihracatında iyileşme

Türkiye’nin 2022 yılı toplam ihracatında yüzde 13’ye yakın bir artışla 254 milyar dolar seviyeleri aşıldı. Bu rakam cumhuriyet tarihinin en yüksek düzeyi olarak kayda geçti.

Ülke genelinde ihracatta rekor kırılırken Bursa’nın performansı merak konusu oldu.

En fazla ihracat gerçekleştiren kent olma unvanını Kocaeli’ne kaptıran Bursa’da geçen yıl ihracat, yüzde 6,1 oranında büyüdü ve ülke toplam ihracatının yakaladığı yüzde 13 düzeyindeki artışın gerisinde kaldı.

Kentin yıllık toplam ihracatı, 16 milyar 162 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bursa dış satımında en büyük paya sahip olan otomotiv endüstrisi ihracatında ise neredeyse hiçbir değişim yaşanmadı ve bir önceki yılla aynı aralıkta gerçekleşti.

Buna göre 2021’de 6 milyar 698 milyon dolar olan Bursa otomotiv ihracatı, 2022’de 6 milyar 696 milyon dolarda kaldı.

Türkiye genelinde otomotiv ihracatı artarken Bursa’nın bu endüstrideki ihracatının artmaması dikkat çekti.

Daha önceki özellikle Kocaeli’nde otomotiv ihracatının yükseldiğini ancak Bursa’da ya düştüğünü ya da aynı seviyede kaldığını konu edinmiştik.

Uluda İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör Başkanı ve aynı zamanda Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik’ten yanıt alarak duruma açıklık getirmiştik.

Hatırlanacağı üzere Başkan Baran Çelik, çip krizinin en fazla Bursa’yı etkilediğini çünkü Kocaeli’nde ticari, Bursa’da ise binek araç üretimi olduğunu vurgulamıştı.

Binek araçlarda ticari araçlara kıyasla daha fazla çip kullanımı olduğunu için böyle bir durum olduğu belirtilmişti.

Güncel manzaraya bakıldığında otomotiv endüstrisinde bir artış yoksa Bursa ihracatında hareketin sınırlı kaldığı görülüyor.

Bu noktada çip krizinin Bursa ihracatına 2 milyar dolar civarında negatif etkisi olduğu düşünülüyor.

Otomotiv bir kenara bırakılırsa Bursa ihracatında 1 milyar doların üstünde performans gösteren 4 sektör var.

Bunların ilk sırasında hazırgiyim ve konfeksiyon bulunuyor. Bu sektörde 2022’de 2021’e göre yüzde 2’nin üzerinde bir kayıp yaşandı. Sektörün geçen yılki toplam ihracatı 1 milyar 683 milyon dolar olarak kaydedildi.

Hazırgiyim ve konfeksiyonda bir daralma olduğu kamuoyuna yansıyor ve bilhassa bu sektörde işten çıkarmalar yaşandığı konuşuluyordu. İhracattaki düşüş mevcut durum için bir öngörü imkânı sağlıyor.

Tekstil ihracatı artarken hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatında ne oluyor merak konusu?

Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre 2022’de Bursa’nın tekstil ve hammaddeleri ihracatı, yüzde 5,6 oranında artarak 1 milyar 265 milyon dolara ulaştı.

Tekstilde hammadde satışını artırırken hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının artmamasının pek çok sayıda nedeni var. Bu nedenlerin araştırılması ve konuşulması gerekiyor. Fakat ne yazık ki sektör, günlük sorunlarla boğuşmaktan büyük çözüme odaklanamıyor.

Öte yandan Bursa ihracatında etkili olan bir başka sektör de çelik. Kentin 2022’deki çelik ihracatı, yüzde 34’ün üzerinde yükselişle 1 milyar 274 milyon dolarları gördü.

Kent sanayisinde en etkin ivme kazanan sektörlerden biri olan makine ve aksamları da ihracatta yüzde 10’dan fazla artışla 1 milyar 260 milyon dolarlık performans sergiledi.

Hiç şüphesiz Bursa’nın daha yüksek bir potansiyeli var. Cari fazla veren yani ihracatı ithalatından fazla olan bir kent olarak Bursa’nın önümüzdeki yıllarda ihracatını çok kısa sürede 20 milyar doların üzerine çıkaracağını öngörmek zor değil.

Ancak bunun için atılması gereken adımlar olduğunu da yadsımamak gerekiyor. Özellikle katma değerli üretime odaklanılması, Ar-Ge ve inovasyonla birlikte şirketlerin kurumsallaşma ve markalaşmaya yatırım yapabilmesi, bu yolu açacak fakat nasıl?

Mevcut ekonomik koşullarda neredeyse birçok sektörde şirketler hayatta kalmak veya mevcut pozisyonunu korumak için çabalıyor. Ve kuşkusuz bu zorlu şartlar altında Bursalı ihracatçıların performansı takdiri ve teşekkürü hak ediyor.

Bu noktada en önemli rol ise her zaman olduğu gibi Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) başta olmak üzere ihracatçı birliklerine ve bu alanda çalışan sektör temsilcilerine kalıyor.

İhracatı artırmak, sürekli ve katma değerli kılmak adına toplumun her kesimine görevler düşüyor. En önemli adım, çok çalışmak. Tabi ki ikinci adım bunu; planlı, verimli ve sürdürülebilir kılmak.

Ne yazık ki bu aşamada kat etmemiz gereken çok yol var. Fabrikayı kurmadan makamını kuran bir patronaj yaklaşımıyla bu seviyeleri aşamayız.

‘Iphone için çalışanlar’ ile verimli ve sürdürülebilir bir imalat süreci oluşturamayız.

Ekonomik olarak refah seviyemizi artırmak istiyorsak çok daha fazla ihracat yapmak zorundayız. Daha fazla ihracat için de çok daha fazla üretmemiz gerekiyor. Şimdi artık üretmek de yetmiyor, üretilen ürünün katma değerli olması bekleniyor.

Öyleyse tüm katmanlarda gelişime yönelik değişimin farkındalığını sağlamalıyız.

Patrondan çalışana hepimizin bireysel kazanımdan toplumsal faydaya uzanan refahı içselleştirmesi önem arz ediyor.

Esen kalın.