Bursalı vefası
Bursa ne kadar vefalı olduğunu bir kez daha ispat etti.
O gün televizyonu açıp da Malatya’da şiddetli bir deprem olduğunu duyunca içine bir korku düşmüş.
"Acaba kardeşimin hali nicedir" deyip telefona sarılmış hemen.
Telefon çalarken zaman geçmek bilmemiş.
Taki kardeşinin "Alo, Memet" diyen sesini duyana dek...
"Depremde evi yıkılmış, canları sağmış, şükür Rabbimize" demiş hanımına.
Daha durur mu Orhaneli’nin Başköy'ünde bizim Memet.
Kalkıp deprem dehşetini yaşayan askerlik arkadaşını bu acılı günlerinde yanında olmaya...
Moral vermeye...
Varsa ihtiyaçlarını gidermeye koşmuş Mehmet Kulan.
Birlikte askerlik yapmışlar yıllar önce.
Askerlik arkadaşlığı unutulmaz.
Kader birliği yaratır.
Candan dostluk kurulur.
Malatya Gündüzbeyli Ferit Yıldıran ile Bursa Orhaneli Başköylü Mehmet Kulan'ın yolları askerde birleşmiş.
Kan kardeşi olmuşlar.
Tezkere alıp ana kucağı köylerine dönseler de unutmamışlar birbirlerini.
Zaman zaman gidip gelmişler.
Birbirlerini ziyaret etmişler.
Kader bu kez en dehşetli depremde tekrar askerlik arkadaşlığının unutulmazlığını yaşatmış Mehmet Kulan ile Ferit Yıldıran'a.
Malatya’da büyük acı yaşanır da Mehmetçik (Mehmet Kulan) köyünde, Başköy’de durabilir mi?
Almış yanına oğlu Nuri'yi.
Yakın akrabalarından İsmail Sakin, Ömer Sakin, Erdoğan Çakmak, İbrahim Ekşi; can arkadaşlarını yalnız bırakırlar mı?
"Sen nereye biz oraya, senin arkadaşın bizim de arkadaşımızdır, hadi hep beraber" deyip el ele verip binmişler minibüse, kırmışlar direksiyonu Malatya'ya.
Bursa Orhaneli Başköy nereee, Malatya Gündüzbey nere!..
Asırların felaketini yaşayan Malatya'ya gelip Ferit Yıldıran'ı yalnız bırakmamışlar.
Herkes deprem korkusundan, Malatya’dan kaçarken onlar Malatya'ya gelmişler.
Vefa işte budur.
Samimiyet işte budur.
Arkadaşlık işte budur.
Can yoldaşlığı işte budur.
Mehmet Kulan, kardeşi bilmiş Ferit Yıldıran'ı.
Ferit "kardeşim" demiş Kulan'a.
Böyle günlerde kardeş yalnız bırakılır mı hiç!
Koymuş minibüsün içine öteberi ne varsa...
On beş gün önce de yine gelmiş.
Duramamış Orhaneli Başköy’de.
"Ben kardeşimin halini merak ediyorum" demiş, akşam binmiş sabah inmiş Gündüzbey köyüne.
Sarmaş dolaş olmuşlar bir daha.
Yürekleri kabarmış birbirlerine.
Kardeşçe sevmek dağları aşırtmış onlara.
Hepsi bir olmuş el ele verip hemen bir barınak yapmışlar Başköylü Bursalı vefakâr dostlar.
Bu asil milletin asil ruhlu insanları, dar günde bir olup can olup kardeş olup güç veriyorlar birbirlerine.
Mehmet Kulan, arkadaşlarıyla da Başköy’den getirdiği tahtalar, brandalar ile hemen bir barınak oluşturmuşlar.
Derken, her şeyi yoluna koyup içleri rahat, yürekleri kocaman olan bu güzel insanlar askerlik arkadaşını Yaradan’a emanet edip tekrar koyulmuşlar yola.
Bursa Orhaneli Başköylü yiğit insanlar bir kez daha vefa nedir ispat etmişler.
Benim yurdumun can insanları.
İyi günde, kötü günde hep bir olurlar da içimizdeki hainler dışımızdaki düşmanlar bizi bir rahat bıraksalar.
Sağ olasınız Orhaneli Başköylü vefalı insanlar.
Selam olsun hepinize!