Bursaspor'dan Amed maçı açıklaması

Yeşil Beyazlıların Başkanı Ömer Furkan Banaz, Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında Diyarbakır'da yaşananları anlattı.

Bursaspor Kulübü Başkanı Ömer Faruk Banaz ve yönetim kurulu ile oyuncular, olaylı Amed Sportif Faaliyetler maçının ardından basın mensuplarının karşısına çıktı.

 

Banaz, "Dün bir deplasman maçımız vardı. Maç öncesi ve sonrasıyla sadece Bursa gündemini değil Türkiye gündemini fazlasıyla meşgul etti. Konuyla alakalı bizler, sürecin bizim açımızdan kuralar çekildiği günden itibaren gündemimizde bir konu. Ev sahibi takımın da Bursaspor ile aynı ligde mücadele etmek istemiyoruz yazılı başvurusu olmuştu. Burada federasyon, insiyatif kendilerinde. Ev sahibi ile aynı kategoride yer aldık. Sonrasında yine bu kez bazıları resmi bazıları resmiyet kazanmamış, maçın tarafsız sahada oynanması ile ilgili talepler oldu, ilgili mercilerde dikkate alınmadı. En nihayetinde nasıl ilk hafta Afyon’a gittiysek, Çorum’a gittiysek, Diyarbakır’a gidip bu maçı oynamamız gerekiyordu. Nasıl Afyon’a gidiyorsak, aynı günün rahatlığıyla Diyarbakır’a gittik. Bizim bu konuda herhangi bir çekincemiz ya da korkumuzun olması söz konusu dahi olamaz.

Bursa neyse, Diyarbakır o. Sonuçta bu memleketin 81 ilinden bir tanesi, mevcut bir vatan toprağı. Bursaspor’un orada maç oynamama durumu gibi ihtimal bizler açısından söz konusu değildi. Hazırlıklarımızı yapıp, ilgili şehirde bulunup statta yerimizi aldık. Bazı yaşananlar oldu. Yayın meselesi var, tuhaf. Hatta kelimelerle ifade etmesi zor konu. Nasıl bu hale geldi, pek anlaşılır değil. Şehre vardığımız ilk dakikadan itibaren şehrin mülki amiriyle ilgili görüşmemizi yaptık, emniyet müdürümüz de dahil oldu. Bursaspor olarak beklentilerimizi, taleplerimizi aktardık onlar da görev icabıyla bu konularla alakalı gerekli tedbirleri alacaklarını söylediler. Tüm ilgi alakayı misafirperverliği gösterdiler.

Takım ısınmaya çıktığında başlayan süreç var. 25, 30 bin civarında ev sahibinin seyircisi vardı. Taraftarların bir şekilde sahaya attıkları yabancı cisimlerle başlayıp maç boyu devam eden bir süreç. Bu süre zarfında elimizden gelen tüm gayreti gösterdik. Gerekli tüm merciler dahil olmak üzere irtibatlarımızı kurduk. Çok anlam veremediğimiz durumlar cereyan etti. Yabancı cisim atılmaya devam ediyor, futbolcular saha kenarında ısınma hareketlerine imkan yok. Cisim yağıyor. Polis birinci, ikinci kalkan korumasını oluşturuyor, yağıyor. Üçüncüyü oluşturuyor yağıyor. Anlaşılır durum yok. En çok yaşayan kalecimiz Canberk, rakip takım korner kullanacak kalecimiz kalesinde, pet şişe yağmaya devam ediyor. Maça mı odaklanacak ya da cisimlere mi, kendini mi koruyacak, saçma sapan bir durum. Bizler açısından en anlaşılmayan kısımları buralar. Maçın gidişatı olsun, öncesi ve irtibatlarda herhangi bir sıkıntı yoktu.

Maça atama yapıyor MHK. Hakemi de tanımıyorum bu arada, teknik heyetten edindiğim bilgiye göre 2. Lig’de sadece bir maç yönetmiş. 4. Hakemlik yapmış, geçen sene İstanbul’da BAL’da maç yönetmiş. İdrak edemiyoruz. Milli maç arası var, zaten lige ara verilmiş, bu maçın algısı, karmaşası zaten ülke gündemine oturmuş, evsahibinin kontrol edemediği durumlar var, buraya tecrübeli hakem atamıyorsunuz. Bir türlü zihnimizde algılayamıyoruz. Bizim adımıza verilmiş kararlar ve uygulanası maç trafiği vardı. Pet şişe atılmaya, cisimler atılmaya devam ediyor, anons yok. Gözlemci, hakem, diyecek ki devam ettirmiyorum, bir rest yok. Geldiğimiz nokta itibarıyla 2-0 mağlubiyetle tamamladığımız, saha içindeki olayları görmezden geliyorum gitme gelme ile alakalı bir sıkıntı yaşamadan gittik geldik. Ama dedim ya, anlamlandıramıyorum. Bu husumet bitsin. Bununla alakalı açıklamalar yapalım. Bunun devam etmesinde bir mana yok, bu iş bir an önce sonlansın.

Elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz ama yine mana veremediğimiz yabancı cisimlerin, sahaya atıldığında ulaşabilme ihtimali olan hiçbir konu oraya giremez. Kantinden ürün alırsın, bozuk para vermez. Anlaşılır değil. Madeni paralar, satırlar, bıçaklar, taşlar. Ne olması gerekiyor anlamıyoruz. İlla hakemin kafasına bir şey mi gelmesi lazım, hakeme gelmezse sorun yok. Futbolcuya gelebilir. Anlat, anlat, ne anons çekiliyor, ne süreci durdurma ile alakalı icraat var. Bunlar olabilir, çözeceğiz, neyi çözüyorsunuz, çözülen hiçbir şey yok. Bizim anlayamadığımız durum burası, nasıl yönetecek bu futbol müsabakaları? Geleceksin Bursa’ya, Bursa’da da sana yağdıracaklar, nereye vardıracaksın konuyu? Bunun cezası anlık olarak uygulanmazsa önüne geçemezsin. Böyle saçmalık olamaz. Bu satır illa kalecinin kafasına gelmesi lazım, kan aksın. İstanbul takımlarının aralarındaki mücadelelerde de gördük, adam bıçak atıyor, demir atıyor, gözlemciye ulaştırılıyor, hala bir reaksiyon yok. Burada bazen dönüşler oluyor takımı sahadan çekin diye, bu tarafta müeyyidesi olan bir husustan bahsediyoruz. Burada insiyatif gözlemci ve hakemde. Bir şekilde ilgililerin o insiyatifi almaya cesareti yetmedi. Madem o cesareti gösteremeyeceksiniz, o cesareti gösterecek adamla başlayacaksınız. Bu telkin yapılmamış belli. Yan hakeminden, orta hakemine kadar hepsi çekiniyor. Oradaki taraftar baskısından boyun eğmiş vaziyette, yeterli brifing almadığı ile ilgili düşüncemiz var. Bu işi yönetemediler. Bu sürecin takipçisi olacağız.

Bir gün öncesinde gittiğim Diyarbakır’da şehrinde sokağında gezdik, ziyaret ettiklerimiz oldu. Bize yardımcı olan insanlara kadar misafirperverlik noktasında hiç sıkıntı görmedik, ne olduysa sahada oldu. Buradan da kimse genelleme çıkarmaya çalışmasın, böyle bir durum söz konusu değil. Bireysel olarak yaşadığım, maça yarım saat var, namaz kılmaya gideceğim, locada seyrettik. Namaz kılmaya gittim geldim, polis arkadaş ‘Başkanım bir daha yalnız çıkmayalım’, bizim etrafımızda kalkanı örmüşsünüz ama karşı tarafta almamışsınız. Sis bombası atıyor, torpil atıyor, paçavranın açılma mevzuları var, nasıl oluyor bu işler. Teyakkuza geçildiğine dair bilgiler veriliyor ama burada mesele bizim formamız değil mesele sağlıklı ortamda maçı icra edip sahadan ayrılıp evimize dönmemiz. Mesele bizi koruyacağız derken konunun bütünü kaçırılmış. İnsan duygularına hakim olamıyor ama biz kendi adımıza şunu ifade edebiliriz kalabalık bir yalnızlıkla karşı karşıyayız.

Bursaspor’un içinde bulunduğu şartlar ortada, biz elimizden geldiğince gayret edip anlatmaya çalışıyoruz. Mali tablo şu, gereksinimler şunlar. Elimizden gelenler belli. En üst düzeyde icra etmeye çalışıyoruz ama biz Bursa olarak bu işi çözeceksek hep birlikte kenetlenerek çözebiliriz. Bu kenetlenmeyi sağlayamadığın sürece, oraya gider gelirsin. Olman gereken yerden uzakta kalırsın.

Takımı çeksek kesinlikle ceza verildi. Emniyet güçleri anında gidip orada gerekli operasyonu yaptılar. Benim olacağım insiyatifin çok daha fazlası hakem ve gözlemcide. Onların göstermesi lazım, biz bunun sadece tarafı olabiliyoruz. Her karar, Bursaspor’un sonraki sürecine zarar verirdi.

Açıklamayı yaptığımda sahaya ilk çıkışı görmemiştim. Kalecilerimiz ısınmayı gerçekleştiriyordu, su şişeleri atılıyordu. Metal cisimler sonradan geldi. Şunu ifade etmeye çalıştım; maksadımız şuydu, nasıl diğer şehirlerde deplasmana gidiyorsak, Diyarbakır da bunlardan bir tanesi. Maçını oynar ve gelir. İfade ettiğimiz husus buydu biz burada, sanki ben korkacağım, çekineceğim, bu yönde girişimlerde bulunacağım öyle değil, bizim işimiz sükûnet içerisinde yürüsün. Kulüp dilekçe veriyor aynı grupta yer almak istemiyorum, altındaki maksat dün akşam yaşananlar. Birileri bu işlerden çok güzel süreci kaşıyor, ben bunun bir tarafı değilim. Biz bu işi hakkıyla yapıp gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz. Çıkış anını görmemiştim, tepki gösterilebilir, küfür edilebilir, biz de bunun cezasını ödüyoruz zaman zaman, herkes yaşayabilir mesele maçın oynandığı anda maçın oynanabilme sürecini ortadan çıkarmakta. Ben buradan hakkımı alarak kalkayım, tek taraflı her insiyatifte süreçle karşı karşıyayız.

Protokol ile alakalı istediğimiz reaksiyonu alamadık. Yalnız kalmama adına kendilerini yanımızda görmekten mutlu olacaktık. Bir şekilde bu maç protokolün gündemine girmedi. Biz bize gittik, biz bize geldik.

Bu sıkıntının olacağı, maçın yayınlanmama sürecinden itibaren başlayan algı şehir nazarında doğru yönetilemedi. Açık ve net. Biz ev sahibi takıma dedik ki bu konuyla alakalı talebimiz var, dediler ki ben iç saha maçlarımı yayınlamıyorum, taraftar gelsin istiyorum. Ekranlara taşıyınca taraftardan yoksun oluyorum. TRT Kurdi, deplasman maçlarını veriyor, iç saha maçlarını vermiyor dediler. 2. Lig’de işler böyle, ev sahibinin insiyatifinde. Biz de konuştuk, bu konuda gerekli insiyatifleri alamadık. Bunu yazılı verin dedik, son olarak yazılı olarak dönüş oldu. Federasyona talepte bulunduk, bu maçın algı seviyesi yüksek, milli maç arası var, ligde maç yok. İki şehrin kendi popülasyonunu düşünürseniz, maçın izlenme olanağı aşikar. TRT çeksin, kim çekiyorsa çeksin maç yayınlansın. Biz yeter ki yayınlansın dedik, orada anlaşılamayan bir durum söz konusu. Bu konuyla alakalı TRT’ye, internet sitesinde bilgilendirmeyi yaptı, TRT bu konuda federasyona yazı da yazıyor, TFF uygunluğu da veriyor ama sonrasında bu süreç bir şekilde patlıyor. Federasyon siteye koydu geri çekti, sonra ben yayınlayamıyorum dedi. Biz burasını anlayamıyoruz. Gerekli girişimleri yaptık, TRT yan çizdi noktasına kadar geldi konu. İlgili irtibatları kurup sorduk, sordurduk, geldiğimiz nokta bir şekilde budur.

Bundan sonraki algı seviyesini çok daha yukarıya taşımamız lazım. Biz bugüne dek sükûnet dahilinde, ayrıcalık istemiyoruz, hakkımızın, profesyonel alan içerisinde yerine getirilmesini istiyoruz.

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın rakamsal destekleri ortada. Bana sponsorlukla alakalı destek varan firma var, benim markam gözükmesin, iş bu noktaya geldi. Zaten birleşmesi zor konuyla uğraş veriyoruz, hep beraber olursak başarabileceğimiz bir iş. Biz bu konuyla alakalı kendim dahil, yönetimdeki arkadaşlarım çok iyi niyetli, herkes tüm gayreti gösterip bir sonuç ile alakalı uğraş veriyoruz. Birçok külfeti de alarak, bu kadar uğraşın üzerine küfrü biz yiyeceğiz ama yapamadığın en ufak konu üzerinden yerle bir edileceksin. Hesap ile alakalı tereddütse olan varsa, gel hesaplar açık. Her şeyi unut, şu anda farklı bir ortam var dedik açık çekini vermediğimiz insan kalmadı. Bu algıyı iyi yönetim doğru anlatıp, tekrar tekrar anlatıp elde etmemiz lazım. Planı projesi olan varsa gelsin yapsın bu işi.

Burası Süper Lig ya da 1. Lig gibi değil, insiyatif ev sahibinde. Bunun aşılmasıyla alakalı olan gereksinimleri, kendi adımıza düşenleri ilgili mercilere aktardık. Talep makuldür, verilmesinde fayda vardır, yazışmalar oldu. Ne oluyorsa yazışmalardan sonra oldu.

Bunların hepsi bizim algı seviyemizi yükseltiyor. Bizim oralarda daha fazla kapı aşındırmamız gerekiyor olabilir.