BUYAZ Şiir ve Öykü Onur Ödülleri sahiplerini buldu

Nilüfer Belediyesi’nin Bursa Yazın ve Sanat Derneği (BUYAZ) iş birliğiyle düzenlediği Dünya Şiir Günü ve Dünya Öykü Günü etkinliğinde, onur ödülleri sahiplerine verildi. Düzenlenen gecede BUYAZ Şiir Onur Ödülü’ne değer görülen Lütfiye Aydın ile Öykü Onur Ödülü sahibi Yusuf Alper söyleşi de gerçekleştirdi.

Bursa Yazın ve Sanat Derneği (BUYAZ) 2023 yılı Öykü Onur Ödülü ile Şiir Onur Ödülü, yaşanan deprem felaketi nedeniyle bu yıl, aynı gece düzenlendi. Nilüfer Belediyesi iş birliğiyle Nâzım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen etkinliğe, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, BUYAZ Başkanı Bülent Elitok ile Başkan Yardımcısı Fehmi Enginalp de katıldı. 14 Şubat Dünya Öykü Günü ile 21 Mart Dünya Şiir Günü bildirilerinin okunduğu gecede Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile BUYAZ Başkanı Bülent Elitok, BUYAZ Öykü Onur Ödülü’nü Lütfiye Aydın’a, Şiir Onur Ödülü’nü de Yusuf Alper’e verdi.

Ödüle değer görülen Lütfiye Aydın ve Yusuf Alper’i kutlayan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Birkaç yıldır duygularımızda, felaketlerden dolayı bir zedelenme oluştu. Şiirin, öykünün ruhumuza verdiği duygular, maalesef yaşadığımız felaketler sonrasında yaralandı. Ancak hayat bir yandan devam ediyor. Şiirin, öykünün, sanatın verdiği hayat iksiri, damarlarımızda akmaya devam edecek. Sanatın hayatımızdan hiç eksilmemesini diliyorum” diye konuştu.
Ödül töreninin ardından Yusuf Alper ile Lütfiye Aydın, şiir ve öykü üzerine söyleşi gerçekleştirdi. Bülent Elitok ile Pelin Yılmaz’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşide konuklar, yazın hayatı, eserleri, çocukluk hatıraları ve yaşanmışlıkları üzerine konuştu. Edebiyat hayatına şiirle başladığını belirten Lütfiye Aydın, “Kurtuluş kitabım” dediği Tsunami isimli kitabına ilişkin konuştu. “Kitap, çok iyi bir terapi yöntemidir” diyen Aydın, yazarların, bütün sanat disiplinlerinden esinlenmesi gerektiğini ifade etti. Aydın, “Yazar kişinin duyuları, bütün dünyaya ve disiplinlere açık olmalıdır” diye konuştu. Cumhuriyet döneminin kadınlara büyük bir kapı açtığını söyleyen Lütfiye Aydın, kadınların isminin bu dönemde daha çok duyulmaya başladığını belirtti. Yaşamın her anında aklına gelenleri not ettiğini söyleyen Lütfiye Aydın, “Çünkü içimde yaralarım var. Bu yaralarım yokluktan, aşktan, pişmanlıktandır. İnsani olan bütün haller, benim konum oluyor. Kitaplarım, benim çocuklarımdır. Öykülerimi okuyanlar beğendiğini vurgulayınca, sevinç duyuyorum. Bu yüzden yazıyorum” şeklinde konuştu.

Şairliğinin yanı sıra psikiyatrist de olan Prof. Dr. Yusuf Alper de, yazın hayatına başladığı ilk yılları, Cemal Süreya ile hatırarını, psikanaliz ve psikodinamik açıdan yazdığı eserleri üzerine konuştu.
Psikanalitik yaklaşımda, yazılan şiirde şairin bir insan olarak ne gibi duyularla yazdığını, neler yaşadığını ve şuur dışında ne gibi dürtülerle hareket ederek o dizeleri oluşturduğunun ele alındığını belirten Yusuf Alper, psikanalizin yüzlerce ciltte anlattığını, Cemal Süreya’nın “Annem çok küçükken öldü. Beni öp, sonra doğur beni” diyerek iki dizede anlattığını söyledi.