BUYSAD: Gastronomi turizminde Bursa'nın potansiyeli...
BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, Bursa'nın gastronomi potansiyelini artırmak için SlowFood Hareketi başlatmak gerektiğini ve bunun için şehirdeki ilgili tüm kurumların ve paydaşların koordineli bir çalışma yapması çağrısında bulundu.
Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez,Bursa'nın gastronomi potansiyelini artırmak için SlowFood Hareketi başlatmak gerektiğini söyledi.
Yazılı bir açıklama yapan BaşkanCoşkun Dönmez, Bu amaçla, şehirdeki tüm ilgili kurumların ve paydaşların koordineli bir çalışma yapması çağrısında bulundu. Dönmez, yapılacak etkinliklerin yükünün sadece gıda sektörünün üzerine bırakılmasının doğru bir adım olmadığını da belirterek, Valilik koordinasyonunda, ilgili tüm kesimlerin bu sürece dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Dönmez, "Sanayicisi, sporcusu, esnafı, memuru, herkesin sahipleneceği bir yapı oluşturularak Bursa’da bir SlowFood Hamlesi başlatabilirsek şehrimiz ancak o zaman bir gastronomi şehri olarak anılabilir" dedi.
Gastronomi turizminde Bursa'nın potansiyeli
Coşkun Dönmez, 1986 yılında İtalya'da Carlo Petrini tarafından başlatılan SlowFood Hareketinin, FastFood’a alternatif olarak geleneksel ve bölgesel mutfağı korumayı ve teşvik etmeyi amaçlayan, yerel ve geleneksel yemekleri teşvik eden bir organizasyon olduğunu belirtti. Dönmez, bu organizasyonun aynı zamanda yerel ekosistemlere özgü bitki, tohum ve hayvanların yetiştirilmesini teşvik ederken, yerel küçük işletmeleri ve sürdürülebilir gıdaları desteklediğini belirterek,“SlowFood, gıdanın kalitesine odaklanır ve aşırı üretim ile gıda israfına karşı çıkar. Küreselleşme sürecinde küçük ve yerel çiftçilerin korunmasını savunur” dedi.
Peru örneği verdi
Başkan Dönmez, Bursa’nın yıllardır dünya genelinde önem kazanan gastronomi turizminden hak ettiği payı alamadığını ve başlatılacak SlowFood Hamlesi ile bu durumu tersine çevirmenin mümkün olduğunu söyledi. Bursa’da Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmasıyla Bursa’nın zengin mutfağının tüm dünyaya tanıtılabileceğine dikkat çeken Başkan Dönmez,"Peru, sadece Kinoa ile ülkesini dünyaya tanıtabiliyorsa, biz de Osmanlı'nın kurulduğu Bursa'da zengin yemek kültürümüzle bunun daha fazlasını yapabiliriz" diye konuştu.
Bursa'nın tanıtımı için büyük proje
Coşkun Dönmez, Bursa’nın gastronomi anlamında çok değerli bir şehir olduğunu ancak Türkiye’deki diğer gastronomi şehirleri arasında adının anılmadığını da söyledi. Dönmez, "Bunun için bir bütçeye ihtiyacımız var. Hangi yemekler hangi gün ne kadar dağıtılacak? Kaç lira harcamalıyız? Yemeklerin özelliklerini anlatan tanıtım broşürleri, medya ve sosyal medya çalışmaları gibi plan ve bütçe yapmak zorundayız. Bursa’nın gastronomisini tanıtmayı fayda maliyet dengesine bakmadan birkaç firmanın sırtına yüklersek verim alamayız. El birliği ile birkaç yıllık bütçe yapmalı, zamanla bunu kurumsal bir yapıya büründürmeliyiz. Biz yemek sanayicileri olarak bu iş için kaynak ve zaman ayırmaya varız. Diğer kurumlardan da aynı yaklaşımı bekliyoruz."dedi.
BUYSAD olarak, Bursa yemeklerini sanayiye uyarlayıp tanıtımı için harekete geçtiklerini de belirten Dönmez, şimdi de daha geniş kapsamlı bir proje hazırladıklarını ifade ederek, bu proje çerçevesinde, turistik alanlarda ve yoğun insan trafiği olan yerlerde Bursa yemeklerinin tanıtılması gerektiğini vurguladı. Dönmez, bu noktalarda belirli saatlerde ücretsiz olarak yemeklerin ikram edilmesi gerektiğini söyledi.
Örnek projeler ve gelecek hedefleri
Gaziantep’in son yıllarda yaptığı hamle ile gastronomi alanında dünya çapında üne sahip olduğunu belirten Coşkun Dönmez, Bursa’nın İstanbul’a yakın olduğunu ve yeni yollar ile ulaşımın daha da kolay hale geldiğini vurguladı. Dönmez, "Dünyanın her yerinden Bursa’ya ziyaretçi çekmek mümkün ancak bunu yapabilmek için ortak hareket etmek gerekiyor"dedi.Dönmez ayrıca, Alaçatı Ot Festivali, Sığacık Köylü Pazarı, Hasanağa Köyü Enginar Festivali ve Tohum Takas Şenlikleri gibi örneklerden ilham alınarak Bursa'nın çok güzel bir SlowFood şehri olabileceğini sözlerine ekledi.