Cilaları döküldü

 Masumiyetleri vardı.

Hep onu kullanarak acındırdılar kendilerini.

Hitler’e kızdı insanlık hep.

“Neden, niçin” demeden masumiyetlerine inandırdılar.

Acındırdılar kendilerini.

semitizmi kullandılar.

..Ve dünyanın dört bir yanına dağıldılar.

Sonra gittikleri her yerde öne çıktılar.

Her işe öncü oldular adeta.

Sonra birileri onlara vatan peydah etti.

Başkalarının vatanını alıp onlara verdiler.

Küçücüktüler ama hırslarını gizlemişlerdi içlerinde.

Fırsatını buldukça yüklendiler.

Kabadayı kesildiler toprağın asıl sahiplerine

Öne çıktılar.

Destek buldular.

Büyüdükçe büyüdüler ve kaplarına sığmaz oldular.

Toprakların asıl sahiplerini kovdular.

Sonra masumiyetlerini kullanarak haklılık kazanıp öldürmeye başladılar.

Altı bin bebek ve çocuğu katlettiler.

Beş bin anne kadını öldürdüler.

İnsanları acımasızca ve vahşice katlederek üzerilerindeki masumiyet cilasını sildiler.

Gerçek yüzleri ortaya çıktı.

Asıl soykırımcılar kendileri oldular.

Kimse semitizmi oynamadı ama kendileri yüzlerini gizleyen maskelerini attılar.

Gerçek suratları ortaya çıktı.

Barbarlıkta sınır tanımadan yok ettiler yaşamları.

Bombaladıkları binaların altında binlerce masum insanın bedenleri çürüyor şimdi.

Ceset kokuları Yahudilerin cilasını silecek.

Dünya ne kadar yalancı masumiyetleri olduklarını gördü, görüyor.

Tarihe gömdükleri bir devlet ve millet bir zaman sonra şöyle anılacak:

“Bir zamanlar Filistin diye bir vatan ve millet vardı ama Yahudi İsrailliler onlara soykırım uyguladı, katletti, vatanlarını ellerinden aldı ve artık ne öyle bir millet var ne de bir kara parçası var çünkü gittikleri yerlerde asimile olup tarihe gömüldüler”

Artık İsrail ve Yahudiler acınarak değil kahredilerek anılacaklar.