Çöpsüz üzüm…
Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık’ın davetiyle dün, 5 yıllık değerlendirme toplantısına icabet ettim.
Sabah erken saatlerde kahvaltı ve seyir terası ziyaretiyle başlayan programın, yalnızca yeni yapılan Gürsu Kültür Merkezi’ndeki toplantı bölümüne katılabildim.
Esasen seyir terasında Gürsu’ya ve bilhassa da Bursa’ya bakıp bir ah çekmek isterdim…
Gerçi güzelim Bursa ve Gürsu ovasındaki yapılaşmanın neden olduğu tahribatı görmek için yukarlara da çıkmaya gerek yok ya neyse… Işık, ovada kaçakla mücadele kapsamında 170 yıkım yaptıklarını söylüyor. İş kaçak yapılmadan önlemekte ya neyse bu da bir başarı…
Mustafa Işık’ın, basın ordusunu ağırladığı programa iyi hazırlandığı belliydi.
Sunumda heyecanı sesinden anlaşılsa da sorulara verdiği cevaplar ve belediye personelinin alkışıyla neticelenen hitapları dikkat çekti.
Işık’ın basının yoğun gündemini gözeterek saat 14.00’teki bir başka toplantı için programı, zamanında bitirmesi takdir topladı.
Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, 5 yıllık görev süresi boyunca vaat ettiklerini yapmakla yetinmeyip üstüne fazlalarını da eklediklerini söyledi.
Proje ve hibe konusundaki iddiası somut çıktılarla sunuma yansıyan Başkan Işık, bu konuda Bursa’dan değil ülke genelinden pozitif manada ayrıştıklarını savundu.
Eğitimden sağlığa, çevreden turizme, gençlerden kadınlara birçok başlıkta gerçekleştirdikleri projeleri anlatan Işık’ın özellikle ödüllü belediyecilik yaklaşımı akıllarda yer etti.
Özellikle Gürsu Ericek Adrenalin Park projesinin uluslararası arenada yankı bulmuş olması sevindiriciydi.
Fakat tek tek sıralasak satırlar tutacak projelerden çok Başkan Mustafa Işık’ın bütçe yönetimi ilgimi çekti.
Göreve geldiğinde belediye bütçesinin 30 milyon, borçluluğunun ise 33 milyon olduğunu hatırlatan Mustafa Işık, bugün belediye bütçesinin 700 milyon, borçluluğun ise 30 milyon civarında bulunduğunu ifade etti.
Hatırlanacağı üzere 2015 yılı Mayıs’ında dönemin Gürsu Belediye Başkanı Cüneyt Yıldız, makamında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmiş ve Belediye Meclisi, Mustafa Işık’ı başkanlığa seçmişti.
İşte o tarihteki rakamların büyüklüğüne ve bütçeye oranla borçluluğu düşündüğünüzde önemli bir fark olduğu ve bir bütçe yönetim disiplini olduğu görülüyor.
Başkan Işık, bunu çöp işleri konusunda bir örnekle somutlaştırdı aslında. Programda bir soru üzerine verdiği cevapta Işık, daha önce 350 milyon liraya taşerona havale edilen çöp toplama işinin belediye ekiplerince yapılan hesaplamalar neticesinde kendi ekipleri ve ekipmanları kurularak 200 milyona mal edilir hale getirildiğini belirtti.
Genel anlamda Mustafa Işık’ın anlattıklarına, dışa vurduğu mütevazi yaklaşıma baktığınızda kendisinin üçüncü dönem için aday gösterilmemesi adına hiçbir engel yok gibi duruyor.
Öyle ki kendisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan esinle ‘çıraklık ve kalfalık tamam uygun görülürse ustalık dönemini de yapmak isterim’ eğiliminde bulunuyor.
Aday gösterilse ‘yahu neden?’ denmeyecek bir isim olarak duruyor. Ancak Gürsu’da özellikle AK Parti’deki aday adaylı sayısının fazlalığına bakınca insanın aklı karışıyor?
Osmangazi’nin ardından en fazla aday adayının yer aldığı ilçe Gürsu!
İşte Gürsu’da başkanlığa talip o isimler: Abdullah Birgül, Ali İhsan Yaylacı, Fatih Yıldız, Halit Şefikoğlu, İbrahim Arslan, Muhammet Altoprak, Musa Aydın, Mustafa Tuna, Osman Aktaş, Samet Kurumehmetoğlu…
Bu isimlerin dışında Gürsu eski ilçe başkanı ve 28’inci dönem milletvekili adayı Mustafa Yıldırım’ın da başkanlık için adı geçiyor…
Hadi Osmangazi’de Mustafa Dündar, üç dönem kuralına takılıyor. Ve partinin bu kuraldan taviz vermeyeceği düşünülüyor. Haliyle orada çok sayıda aday bulunması bir yönüyle makul…
Peki, Gürsu’da ne oluyor?
Acaba bu kadar çok aday çıkmasının nedeni Mustafa Işık’ın mütevazi veya demokrat kişiliği olabilir mi?
Ya da ilçede parti içi bir kamplaşma mı var? Veya AK Parti, ‘aman MHP bak burayı bizden isteme, zaten çok adayımız var’ demeye mi getiriliyor? Şayet öyleyse MHP tarafının da AK Parti’ye ‘sizde kavga çıkmasın Gürsu’yu bize verin daha iyi’ demesi yerinde olur…
Sanırım, Mustafa Işık belediyeyi o kadar ‘çöpsüz üzüm’ kıvamına getirmiş ki herkes bu işi kolay sanır olmuş… ‘Nasılsa bütçe borçtan fazla sorun yok’ diye mi düşünülüyor acaba? Eğer öyleyse Başkan Işık’a çağrımdır; bu işi bu kadar da kolaylaştırmayın…
Mustafa Işık, ‘belediyeyi çok kötü yönetti de bunca isim aday oldu’ desek. O zaman da haksızlık olur. Duyuyoruz ki aday olan bazı isimler bile ‘Allah var çalıştı’ diyormuş… Çalışana niye rakip oluyorsun öyleyse? Bazılarının da ayrı hesapları oluyor zaar!
Elbette ‘demokrasi’ adına çok adaylı bir yarış en iyisi ama bu kadar da aday olmaz ki… Memlekette belediyecilikten anlayan ne çok adam varmış…
Bu ifadelerle aday olanları hedef almıyorum. İçlerinde çok saygın isimler var. Bunları, genel anlamda toplumsal bir düşünce yapısını eleştirmek adına yazıyorum.
Dolayısıyla lütfen sizler de hazır seçimlere doğru giderken kendinize sorun, belediye başkanı nasıl olmalı? Kamuya ait milyonlar ve milyarlar hakkında tasarruf yetkisi kimde olmalı?
Not: Dün erken saatlerde Gürsu’ya gittim. Sabah serininde sokaklarında dolaştım. Bir kıraathanede iki bardak çay içtim. Masada Olay gazetesini gördüm. Mesleki heyecanla bir nebze umutlandım. Ama gazete okuma talebinin giderek azaldığını düşündükçe de kahırlandım. Okuyana:
Saygıyla…