Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tüm suçu Bay Kemal'in sırtına yüklediler"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 yılda Türkiye'yi 3 kat büyüttüklerini, önümüzdeki dönemde de 2 kat daha büyüteceklerini söyledi. Erdoğan, "Önümüzdeki en büyük problemi olan enflasyon yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başladığında bunların hepsi için daha geniş bir hareket alanına sahip olacağız. Ülkenin imkanlarını milletimizin tüm kesimlerine yansıtarak son dönemde yaşanan refah kayıplarını fazlasıyla telafi edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Albay Karaoğlan Caddesi üzerinde düzenlenen mitingde halka hitap etti. 9 yıl aradan sonra Karabük’e gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Osmanlı’ya nice devlet adamı yetiştiren, şairleri ve yazarlarıyla nam salmış Karabük’te sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu sefer arayı biraz açtık galiba. Karabük’ü özlemişiz. Sanki Karabük’te bizi eccük özlemiş gibi. Şu katılıma bak. Merak ettim sordum. Ne kadar. Emniyetin verdiği rakam 46 bin. Bu ne demektir? 31 Mart akşamı inşallah Karabük’te zaferi beraber kutlayacağız. Karabük, Cumhuriyetimizin yurdu demir ağlarla örme, bu hedefin ilk meyvelerinden biri olarak milletimizin gıpta ettiği bir iftihar tablosudur. Demir yollarının sadece ulaşım ağından demir çelik fabrikalarının sadece bir tesisten ibaret olmadığının aynı zamanda koskoca bir şehri doğurabildiğinin ispatı Karabük’tür. Bu şehrin 13 haneli bir köyünden bu günkü modern şehre dönüşümü Cumhuriyetimizin kazanımlarından biridir. Ekmeğini demirden çıkartan insanların şehri olan Karabük Türkiye sanayisinin de can damarları arasında yer alıyor. Fabrikalar yapan fabrikasıyla ekonomimize eşsiz katkılar sağlıyor. Karabük’e hizmet etmek Gazi Mustafa Kemal’in mirası olan bu şehri daha ileriye götürmek aynı zaman bizim için bir refah meselesidir”
Karabük’ün Mayıs ayındaki genel seçimlerde cumhur İttifakı milletvekilliğinde yüzde 62, Cumhurbaşkanlığında yüzde 64’e varan destek verdiğini ifade eden Erdoğan, “Sizlerin sevgisine, vefasına, kardeşliğine, layık olabilmek için bizler de daha çok çalışacağız. Ben Cumhurbaşkanı olarak ekibimle çok çalışacağım. Ve yerel yönetimlerle el ele vereceğiz” dedi.
“Karabük’ü çok daha farklı bir yere taşıyacağız”
Karabüklülerin 31 Mart günü sandıkta daha yüksek oy oranlarıyla destek vereceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karabük hem güzel hem de merhametli bir şehir olarak ülkemiz için bir rahmettir. Geçtiğimiz Mayıs ayında yapılan seçimlerde Cumhur İttifakına milletvekilliğinde yüzde 62’yi aşan Cumhurbaşkanlığında kardeşine yüzde 64’e varan oranlarda destek verdiniz. Bunun için her birinize ayrı yar ayrı şükranlarımı sunuyorum. 31 Mart’ta sandıkta çok daha yüksek oy oranlarıyla yanımızda olacağınıza inanıyorum. Sizlerin sevgisine, vefasına, kardeşliğine, layık olabilmek için bizler de daha çok çalışacağız. Ben Cumhurbaşkanı olarak ekibimle çok çalışacağım. Ve yerel yönetimlerle el ele vereceğiz. Allah’ın izniyle Karabük’ü çok daha farklı bir yere taşıyacağız. İşçi, esnaf, üretici, emekli, öğrencisiyle bu şehirde yaşayan her bir kardeşimin üzerimize hakkı var. Bunları ödemekle mükellefiz. Bilhassa çalışanlarımızın ve emeklilerimizin yaşadığı sıkıntıların çözümü boynumuzun borcudur” dedi.
“Sırtlarında yumurta küfesi olmayanlar diledikleri gibi atıp tutabilirler”
Bazılarının söz verip göreve gelince unuttuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sırtlarında yumurta küfesi olmayanlar diledikleri gibi atıp tutabilirler. Bunlar meydanlarda söz verip göreve gelince unutmayı bilirler. Biz ise bir şeyi söylediğimiz zaman yapmakla mesulüz. Önce tüm hazırlıklarımız tamamlayacağız. Ondan sonra da çıkıp sözümüzü söyleyeceğiz. Aksi halde ötekilerden farkımız kalmaz. Ülkemizin son 10 yılda yaşadığı badireleri biliyorsunuz. Hepsinin üzerine bir de asrın felaketi olan 6 Şubat depremleri yaşandı. Depremin ekonomimize getirdiği ilave fatura 104 milyar dolardır. Sadece bu yıl için deprem bölgesine 1 trilyon liradan fazla kaynak aktardık. İstanbul başta olmak üzere risk altındaki şehirlerimizin süratle depreme hazırlanmaları gerekiyor. Önümüzdeki en büyük problemi olan enflasyon yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başladığında bunların hepsi için daha geniş bir hareket alanına sahip olacağız. Ülkenin imkanlarını milletimizin tüm kesimlerine yansıtarak son dönemde yaşanan refah kayıplarını fazlasıyla telafi edeceğiz. Türkiye’yi 21 yılda nasıl 3 kat büyüttüysek önümüzdeki dönemde 2 kat daha büyüterek bunu başaracağız. Azimle ve sabırla çalışarak üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Yeter ki birlik ve beraberliğimize, Kardeşliğimize sahip çıkalım. Yeter ki aramıza bozguncuları ve fitne tüccarlarını sokmayalım. Gerisi sadece vakit ve planlama meselesidir. Karabük’ün bu zorlu süreçte yanımızda yer alacağın inanıyorum. Buradan öyle bir ses verin ki duymayan kalmasın. Seçim gününe kadar ana kademe, kadın kolları, gençler, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Karabük ile birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakının renkleriyle boyamaya var mıyız? Şu mübarek günlerde verilen sözler çok daha önemli. Başı rahmet ortası mağfiret sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif’inizi tekrar tebrik ediyorum. Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart’ı milli irade bayramı olarak beraberce kutlayacağız” ifadelerine yer verdi.
“Her seçim aynı zamanda kimin kiminle yol yürüdüğünü kimin nerede durduğunu görmemize vesile olan tarihi bir sınamadır”
Seçim dönemlerinin demokrasi şölenleri olmasının ötesinde anlamlara sahip olduğunu, her seçimde kimin kiminle yol yürüdüğünün sınaması olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
“Ülkemizde seçim dönemleri Cumhurbaşkanından, milletvekiline ve belediye başkanına kadar her kademedeki yöneticilerin belirlendiği demokrasi şölenleri olmasının ötesinde anlamlara sahiptir. Her seçim aynı zamanda kimin kiminle yol yürüdüğünü kimin nerede durduğunu görmemize vesile olan tarihi bir sınamadır. Cumhur İttifakı olarak biz seçime ister birlikte ister ayrı adaylarla girelim hep Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet. Bir olacağız, iri olacağız. Diri olacağız. Şu karşımdaki tablo gibi kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Siyasetimiz milletimizin birliği, vatanımızın bütünlüğü, devletimizin bekası çevresinde şeffaf ve erdemli bir tarzda şekillendi. Geçtiğimiz Mayıs ayında karşımızda kurulan ittifakı hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi kerede bunlar. Altılı masa ne oldu? Parlamentoda bunlardan bir kişi yok. Hepsi gitti. Dağıldılar gittiler. Birisi de hani diyordum ya o da Ankara’da bir daire ona tutmuşlar. Kim o. Şimdi o dairede takip ediyor. Tüm suçu Bay Kemal’in sırtına yükleyip hepsi de şimdi kendi keyfine bakıyor. Altılı masa dediler, 16’lı masa dediler. Birileri de masanın altına girdi. Şimdi bizim Karadeniz’in çayını demliyorlar. Bu ucube ittifaktan geriye kala kala masanın gizli ortağı Dem ile bir türlü adını koyamadıkları, millete çıkıp ne olduğunu anlatamadıkları tuhaf bir ilişki kaldı. Sorsan ittifak yapmadık diyorlar. Ama pek çok yerde ortak belediye başkanı adayı ortak meclis üyesi listesi çıkartıyorlar. Belediye bürokrasisi pazarlığı yapıyorlar. DEM'in hiçbir söz hakkı olmayan tabanının iradesini tek parti faşizminin günümüzdeki temsilcisi CHP ile pazarlık masasına sürdüler. Bedeli hala bilinmeyen bu kirli pazarlıkların gerisinden hangi pis kokular hangi menfaat paylaşımları hangi hain taktikler çıkacak inşallah hep birlikte göreceğiz. Şu anda yargı bunları takip ediyor. Şimdiden bazı emareleri ortaya çıkmaya başladı."
"Türk siyasetini bu kadar kirletmeye, kendilerine oy verenler başta olmak üzere insanımızı bu kadar utanmaya kimsenin hakkı yok"
Türkiye'nin gündeminin deprem, terörle mücadele olduğunu ancak muhalefetin başka tavırlar sergilediğini söyleyen Erdoğan, "Ülkenin gündemi deprem. Bunların umurunda değil. Hatta depremzedelere hakaret ederek gerçek karakterlerini sergiliyorlar. Ülkenin gündemi sınırlarımızın terörden arındırılması. Ama bunların umurunda değil. Hatta ortaklarına yaranmak için utanmasalar terör örgütüne militan yazılıp ideolojik eğitime girecekler. Ülkenin gündemi çalışanların refah kaybının telafisi. Ama bunların umurunda değil. Hatta istismarla ettikleri üç beş lafı saymazsak buradan kendilerine çıkacak siyasi rantı düşünüp el ovuşturuyorlar. Hangi meseleyi ele alırsak alalım. Karşımıza benzer manzaralar ortaya çıkıyor. Şimdi ortaya deste deste valiz valiz para görüntüleri çıktı. Dolar mı dersin Euro mu dersin. Şimdi bunlar var. Türk siyasetini bu kadar kirletmeye, kendilerine oy verenler başta olmak üzere insanımızı bu kadar utanmaya kimsenin hakkı yok. Nereden nerelere geldik. Hale bak. Bunun için kızarmasını bilen bir yüz utanmasını bilen bir yapı lazım. Allah’tan korkuları var mı bilemeyiz. Ama kuldan utanması olmayandan uzak durmak lazım. Bunun adı siyaset değil. Ortada eser ve hizmet namına en ufak bir şey yok. İstanbul'da var mı? İstanbul’un karışını bilirim. İstanbul'da doğdum, orada büyüdüm, belediye başkanlığı yaptım. İstanbullu oradan sonra aldı beni Başbakanlığa sonra da Cumhurbaşkanı oldum. Tam tersi kendilerini hiçbir iş yapmamakla hiçbir proje sahibi olmamakla övünecek kadar sefil bir duruma düşürmüş halde. Hiç değilse kabahatlerini kabul edip bir kenara çekilme erdemini gösterseler maalesef o da yok. Milletimiz her seferinde sandıkta bunlara derslerini vermesine rağmen ısrarla ve inatla iktidara gelmeyi umut ediyorlar. Birbirlerine öyle gaz veriyorlar ki Türkiye’yi bilmeyen biri baktığında ortada bir şey var sanır" dedi.
"Bu CHP, DEM’den ve maalesef duruşlarıyla onlardın değirmenlerine su taşıyanlardan hiçbir şey olmaz"
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'Aramızda kalsın kazanıyoruz' sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün ekranlarda aramızda kalsın kazanıyoruz diyorlardı. Bu günde aynısını diyorlar. Meydan meydan geziyorum. Aramızda kalacak bir şey yok. Herkes bilsin. Bu CHP, DEM’den ve maalesef duruşlarıyla onlardın değirmenlerine su taşıyanlardan hiçbir şey olmaz. Bunlar daha kendi içlerinde bir insicam sağlayamamışlar ki ülkeye ve millete hayırları dokunsun. Kavga, gürültü, didişme, ayak oyunları hiçbir gün eksik olmuyor. Demokrasinin güzel tarafı, medya, sosyal medya, uluslararası medya ne derse desin son sözü sandığın söylemesi noktayı milli iradenin koymasıdır. İnşallah 31 Mart’ta Türkiye belediye başkanlarını seçme yanında muhalefetin suratına bu hakikati bir kez daha çarpacaktır. Ben Karabüklüye inanıyorum, ben halkıma inanıyorum. Karabük’ün bu milli irade şahlanışında en ön saflarda yer alacağına inanıyorum. Bunun için sizlerden söz istiyorum. 31Mart’ta derdi ülkesi, milleti, şehri olmayanları sandığa gömüyor muyuz? 31 Mart’ta milli iradenin gücünü bir kez daha dünya aleme gösteriyor muyuz?" dedi.
"Bizim davamız tarihimizden aldığımız ilhamla Türkiye Yüzyılını inşa etme davasıdır"
Tarihten alınan ilhamla Türkiye Yüzyıl'ını inşa etme davasında olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hemen bütün şehirlerimizde altını çizerek ifade ettiğim bir hususu Karabük’te de vurgulamak istiyorum. Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Olay bu. Semer, eser. İşte karşımdaki şu topluluk eser bırakan topluluktur. Bizim ne köken, ne mezhep, meşrep istikrarıyla ne ideolojik saplantılarla işimiz olmaz. Bizim davamız tarihimizden aldığımız ilhamla Türkiye Yüzyılını inşa etme davasıdır. Ülkemizin her karış toprağına her bir vatandaşımızın hayatına dokunan nice işlere imza attık. Karabük’e de 21 yılda 94 milyar lira kamu yatırımı yaptık. Eğitimde bin 452 adet yeni derslik kazandırdık. Karabük Üniversitesi'ni kurduk. Türkiye’deki ilk tıp mühendisliği raylı sistemler mühendisliği, ulaştırma mühendisliği bölümlerini açtık. Gençlik ve sporda 11 bin 732 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları açtık. 37 spor tesisi inşa ettik. Karabüklü ihtiyaç sahiplerine 1,1 milyar tutarında kaynak aktardık. 686 yataklı yeni hastane dahil 16 sağlık tesisi kazandırdık. Eğitim araştırma hastanemizin ek hizmet binasıyla büyüteceğiz. TOKİ vasıtasıyla 6 bin 212 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 280 konutun yapımı sürüyor. Soğuksu’da 860 konutluk yeni TOKİ'lerin ihalesine yakında çıkılıyor. Şehrimize kazandırdığımız iki atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 91’ine hizmet veriyoruz. Karabük'teki 4 millet bahçesi projemizden birini tamamladık. Diğerlerinin yapımına devam ediyoruz. Ulaştırmada 7 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 116 kilometreye çıkardık. Safranbolu, Karabük, Gerede ayrımını Eskipazar, Ovacık şehir geçişini bölünmüş yol olarak yaptık. Şehrin çeşitli bölgelerinde 15 adet tek, 9 adet çift köprü inşa ettik. Karabük-Kastamonu yolu, Karabük-Yenice yolu, Karabük şehir geçişi, Safranbolu-Karabük ayrım yolu, Ovacık-Karabük ayrımı yolu yapımına devam ediyoruz. Demir yollarında Irmak-Karabük-Zonguldak hattını modernize ettik. Tarım ve ormanda Karabük’e 2 baraj, 4 içme suyu tesisi, 3 sulama tesisi, 1 gölet, 56 taşkın koruma, yeraltı depolama tesisi, 4 hidroelektrik santral tesisi inşa ettik. Aldeğirmen barajı inşaatına devam ediyoruz. Çiftçilerimize yaklaşık 7,5 milyar tarımsal hibe desteği verdik. İstihdamı desteklemek için Karabüklü işverenlerimize 1,1 milyar lirayı aşan prim teşviki sağladık. Eskipazar OSB'yi kurarak 76 adet sanayi parselinin tamamının yatırımcı firmalara ön tahsisini yaptık. Alt yapı çalışmaları devam eden bu bölgede 6 bin istihdam sağlanacak. Ayrıca Karabük OSB'yi 226 hektar ilave ile büyütüyoruz. Böylece bu OSB'de yaklaşık 5 bin kişiye daha istihdam sağlayacağız. Kapanmak üzere olan Kardemir’i alıp ülkemizin en büyük demir-çelik tesislerinden biri haline biz getirdik. Fabrikamızı üretimi ve istihdamı ile sürekli büyütüyoruz. Enerjide merkez Eskipazar, Safranbolu ve yenice doğalgaz arzını sağladık. Diğer ilçelerimize doğalgaz arız sağlamak için çalışmalarımız aynen devam ediyor. Yer tahsisi yapılan yeni adliye binamızın inşasına yakında başlanacak. Devlet demiryolları tesislerini Garpark olarak nefes alanı alarak kazandırmakta kararlıyız. Allah’ın izniyle 31 Mart’tan sonra bunları belediyelerimizle işbirliğinde Cumhurbaşkanı ve ekibim, tüm yerel yöneticilerle çok daha fazlasını ekleyeceğiz" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya ve diğer adaylarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Mitinge Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İletişim Başkanı Fahrettin Altun da katıldı.