Cumhuriyet heykelleri 16 yıldır öksüz

Tankut Öktem Hoca, dünyada ve Türkiye’deki en iyi Atatürk heykelleri yapan yontucudur…. Benim gönlüm öyle istiyordu ki Türkiye’nin dört bir yanında ki o çirkin, korkunç, orantısız Atatürk heykelleri çıksın yerine Tankut Hocamın Atatürk heykelleri gelsin… Böyle demişti çok ünlü isim vakti saatinde…

Cumhuriyet tarihi kahramanları, Anadolu insanları, Kuvai Milliye ve özellikle Çanakkale anıtları, halk ile bütünleşmiş Atatürk dev heykel kompozisyonlarıyla tanınan Prof.Dr.Tankut ÖKTEM  700 canlı model figür ile gerçekleşen Ankara Kara Harp Okulu girişinde “Harbiyeli Şehitler Anıtı” nedeniyle dünyaca ünlü haber dergisi TİME’de kapak olmuştu...

Ve gururla şöyle derdi, “Ben yine Atatürk’ün ikinci kez kapak olmasına neden olduğum için mutluyum” 2007 yılı 5 Aralık sabahı 03.00 yağmurlu bir havada trafik canavarı büyük bir heykel sanatçısını Harem-Haydarpaşa kavşağında hayattan kopup almıştı. Tüm dünyanın tanıdığı ünlü bir ismi aramızdan alan kaza Cumhuriyet heykellerini de öksüz bırakmıştır.

 

Tankut Hoca eserleri için şöyle derdi: ”Seni duygulandıran bir eser varsa lütfen eserin çevresini bir dolaş mutlaka imzamı göreceksin”. “Heykeller bir kültür mirası olarak gelecek kuşaklara en güzel armağandır, Fotoğraf çektirirken heykelin içine değil uzaklaşarak kişi ve heykel tam görünecek mesafeyi kullanın” diye ilave ederdi… Sevginin her şeyin anahtarı olacağına Yunusca inancıyla, heykel çalışmalarının tümü dönemin henüz kirlenmediği, sahilinde balıkların dans ettiği, zeytin ormanı içerisinde.

Geceleri çakal ve kurt seslerinin ulumasıyla. Atölyesinde, doğa ve hayvan sevgisi sonucu, ender bulunan  hayvanların ve çok sevdiği köpekleri içerisinde, Mini bir hayvanat bahçesi oluşturarak mutlu bir yaşamla Bursa-Gemlik-Küçükkumla’da geçirirken, Okulu ve atölyesi arasındaki kısacık ömründe binlerce eser ve sevgi anıları gerçekleştirmiştir.,

Mezarı Kumlada Cumhuriyet tarihinin ilk kadın veterineri annesi Meliha Öktem ile yan yana bulunmaktadır. Yaşadığı ev müze olarak kızları tarafından gerçekleştirilmiş olup atölyesi heykeltraş-mimar olan kızı Pınar Öktem Doğan tarafından ve 25 yıldır hocanın yanında asistan olan yetişmiş personeliyle  yeni kompozisyonlarda ismini yaşatıyorlar. (kızı Oylum Öktem İşözen, Heykeltıraş Babam, Bronza Yazılan Efsane, Sıradışı bir usta ve Tankut Öktem’in ardından 10 yıl adıyla 4 kitap yazmıştır ve  Soyut koleksiyon heykel  çalışmalarıyla ünlü bir ismi yaşatmaktadır.)

PROF.DR.TANKUT ÖKTEM

sohbetlerinde şöyle derdi, Heykeller her şeyden önce şehirlerin süsleridir ve geleceğe taşınan en önemli zaman tünelleridir. Heykeller duygulara hitap ederek öyküler canlandırarak tarihin  tanıklığında o bölgede yaşayan efsane kahramanlarına konu mankenliği yaparken Şehirleri tanıtan en önemli simgedir

KİMDİR DİYE KISACA HATIRLAMAK İSTERSEK….

Cumhuriyetin ilk kadın veterinerlerinden Meliha Öktem ve Veteriner Ali Öktem’in oğludur. 27 Eylül 1940’da Konya’da doğdu. Çocukluğu  yeni gelişme sancısı içinde olan Türkiye’nin büyükbaş hayvanlarını iyileştirmek için gönüllü doğu hizmeti alan ailesinin görevi nedeniyle MUŞ’ta geçti. Orta okulu Edirne okudu, öğrenimini İstanbul’da Pertevnihal Lisesinde tamamladı. 3 yaşında balmumundan heykeller, 4 yaşına harika resimler yapmaya başladı. 6 yaşında Türkiye çapında yapılan resim yarışmasında ödüller üzeri ”Harika Çocuk” seçildi. 11 yaşına kadar 3 kişisel sergi açtı. Üniversite cağını Tatbikî Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik bölümünde tamamladı.(MARMARA  ÜNV.)

Üniversite 3 sınıf öğrencilik yıllarında DÜNYA GENC HEYKELTRAŞLAR YARIŞMASINDA BİRİNCİ SEÇİLDİ. Tankut ÖKTEM 1999 yılında Profesörlük unvanını aldı.

1988 Kore–Seul Sanat Olimpiyatlarına katıldığı SEVGİ adlı soyut eseriyle Dünya birinciliğini aldı.(aynı zamanda Naim Süleymanoğlu Türkiye için dünya ağırlık kaldırma şampiyonu olarak Türkiye’miz sanat ve spor dalında birincilik bayrağını göndere çekmişti)

Sanatçı yaşam boyunca, Cumhuriyet anıtlarını ve milli kahramanlarımızı Türkiye’mizim çeşitli şehirlerin meydanlarını süslemekten ve özellikle Çanakkale’yi dev heykellerle  milli duyguları canlandırmaktan gurur duydu. Dünyanın sayılı büyük ve Türkiye’nin en yüksek heykeli MANİSA-Özgürlük ve Barış  heykeli uzun yıllar yöneticilerin değişimi nedeniyle bir türlü tamamlamamasına üzülerek İstanbul da evlerini  satarak gerçekleştirip Halkımıza armağan etti.

Son yıllarda Çanakkale’den İzmir’e kadar Atatürk ve Kuvai Milliye duygularının heykellerini bir inci kolye gibi sıralamayı planlamıştı. Benim yaşamımda Yunusca duygularla, babacan kültürlü kişiliğiyle, bir öğretmen, psikiyatrist, dost, sırdaş, arkadaş, ağabey hoşgörü, vefa örneği, Türk sanat ve yabancı müzikleri çok iyi yorumlayan, maddiyata ve etikete değer vermeyen çok değerli özellikleri vardı…