“Dededen balıkçıyız bilmeyiz başka iş”
Yalova'nın Armutlu ilçesinde 350 haneden oluşan Kapaklı köyü sakinleri, yaklaşık 150 yıldır sürdürdükleri balıkçılıkta yeni sezonun bol ve bereketli geçmesi umuduyla ağlarını denize atacak.
Marmara Denizi'nde, Gemlik Körfezi'nde Yalova'nın Bursa sınırındaki son köyü olan ve 450 yıllık geçmişi bulunan Kapaklı, 1000 kişiye yakın nüfusuyla küçük bir balıkçı köyü olarak dikkati çekiyor.
Dedelerinden miras aldıkları balıkçılıkla geçimlerini sağlayan köylüler, 24'ü gırgır, 27'si küçük tekne olmak üzere 51 tekneyle Akdeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi ve Karadeniz dışında uluslararası sularda da avlanıyor.
İldeki 6 balıkçı kooperatifinin bağlı olduğu Yalova Deniz Ürünleri Avcıları Birliğinin merkezi olan Kapaklı'da balıkçılar av sezonu için son hazırlıklarını gözden geçirdi.
Birlik Başkanı Recai Sert, AA muhabirine, köylülerin balıkçılığı fedakarlıklarla yürüttüğünü söyledi.
Köyden devasa gemileri kullanan kaptanların da çıktığını belirten Sert, "Bu insanların gerçek bir sevdası, sevgisi olmazsa bu iş çok meşakkatli, yapılmaz. Bu insanların çoğu emekli olamadan genç yaşlarda hastalanıp bu işi bırakıyorlar veya ölüyorlar ama tutkusu olan, sevdası olan bir meslek. Dışarıdan şatafatlı görünüyor olabilir ama öyle değil. Sabahlara kadar 20 saat dümen sallıyorlar." dedi.
Coğrafi şartları nedeniyle arazileri tarıma elverişli olmayan Kapaklı'da halkın ekmeğini denizden kazandığını anlatan Sert, kendisine de bu mesleğin dedelerinden miras kaldığını dile getirdi.
Köylülerin yaklaşık 150 yıldır geçimini balıkçılıktan sağladığını aktaran Sert, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Babadan kalma meslek olduğu için gençler de bu işe sevdalı. Yani 350 hanenin 345'i balıkçı. Bir arkadaşımızın teknesi geçen yıl 70 bin köpük (strafor kutu) balık tutmuş. Pandemiden sonra üretimin ne kadar değerli olduğunu dünya da Türkiye de gördü. 70 bin köpük balık tutan bir tekne, birer buçuk kilodan 8 milyon haneye ulaşabiliyor. Bu çok ciddi bir rakam. Köyün, birliğin üretiminden bahsetmiyorum. Sadece bir teknenin hamsi balığı üretiminden bahsediyorum. O bizim yaşam sevdamız. 24 teknenin tuttuğu balığı hesaplarsak aşağı yukarı ülke nüfusunun yarısına hitap ediyor."
"Çocukken hep hayalimizdi bu mesleği yapmak"
Kapaklı balıkçılarından Ali Şener de baba mesleğini severek yaptığını, sezonun açılışını sabırsızlıkla beklediğini belirtti.
Şükrü Yalın, ilk birkaç ay Marmara'da avlanacaklarını, daha sonra Karadeniz'e, Ege Denizi'ne gideceklerini bildirerek, sezonun bereketli geçmesini diledi.
Kamil Pars ise dedesinden babasına, babasından kendisine geçen balıkçılığı 40 yıldır sürdürdüğünü kaydetti.
Oğulları ve tayfasıyla teknesindeki son hazırlıkları tamamlayan Pars, "Dedelerimizden bize gelen balıkçılığı oğullarımıza bırakmak istiyoruz. Nesilden nesile devam edecek inşallah. Köyümüzde balıkçılığı gördük, başka bir iş bilmeyiz. Bununla doğduk bununla öleceğiz. Denizsiz yaşayamayız balık gibi, karada yaşayamayız. Bu sevgiyi şimdi oğullarıma aşılıyorum." diye konuştu.
Kamil Pars'ın oğlu Doğukan Pars da 24 yaşında olduğunu, babası sayesinde henüz küçük yaşlardayken balıkçılığa sevdalandığını vurguladı.
Pars, 9 yıldır mesleği sürdürdüğünü dile getirerek, "Bu iş dedelerimizden babalarımıza kalmış. Babalarımızdan da artık bize geçiyor. Babamızla çalışıyoruz. Severek girdim bu işe. Çocukken hep hayalimizdi bu mesleği yapmak. Her zaman aynı duygu, ilk günkü gibi heyecan var." ifadelerini kullandı. (AA)