Densizliğin bu kadarı!..

Densizliğin bu kadarı!..

Densizliğin bu kadarına da pes doğrusu!

Hayvanseverliğe evet.

Köpekseverliğe evet.

Kediseverliğe evet.

Evde beslenmelerine evet.

Koyun, keçi, inek, öküz beslemeye evet.

Kafeste kuş çeşitlerinden birini beslemeye evet.

Ama ya buna ne demeli?

Bu nasıl köpekseverlik?

Kuduz olmuş, hastalıklı köpekleri kaçırmak, sözde korumaya kalkmak da ne oluyor?

Bu nasıl büyük bir densizlik olmalı ki sen tut yüzlerce kilometre git, kuduz köpekleri al, arabaya yükle, başkent Ankara’ya getir!

İnanılacak gibi değil.

Bu ne şimdi?

Bu hayvanseverlik mi oluyor?

Yoksa insanlara düşmanlık mı?

Öyle ya, ya bu köpekler Ankara’da sizin sakladığınız veya baktığınız yerde iyice hastalanır, kudurur, siz dahil herkese saldırır, onu bunu ısırarak insanların ölmelerine neden olurlarsa bunun adını ne koyacağız?

Kuduz köpek kudurduğu anda saldırganlaşır.

O köpekler en önce çevrelerinde bulunan insanlara zarar verecek ve hatta ölümlerine neden olacaktır.

Sen kalk bu girişime imza at, bunun adına da  “hayvanseverlik” de.

Olacak şey mi bu!

Bu nasıl bir düşünce, nasıl bir akıl tutulması, nasıl bir köpekseverlik?

Olamaz diye düşünüyorum ama oluyor işte.

Ne oldu şimdi?

Araştırıldı ve bulundular o hastalıklı köpekleri Ankara’ya kaçıranlar.

..Ve hapse atıldılar.

Hadi, şimdi o köpekler sizi kurtarsınlar da görelim.

Hayvanları sevelim, koruyalım ama bu şekilde değil.

Hastalanmış, kuduz olmuş, kudurmuş köpekleri Urfa’dan Ankara’ya taşımakta ne oluyor?

Densizliğin bu kadarı!

Hayret ki ne hayret!..