Dönüşüme Uyanmak
“Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu.”
Franz Kafka’nın modern klasikler arasında ilk sıralarda yer edinen ‘Dönüşüm’ adlı eserinin girişiyle yazıya başlamak istedim.
Sadece kelime benzediği için değil işlenen temalarla metaforik bir aynılık olduğu için…
Kavramsal çerçeve açısından yazıya konu edindiğimiz ‘Dönüşüm’ ile Kafka’nın Gregor Samsa üzerinden ele aldığı ‘Yabancılaşma’, ‘Dışlanmışlık’ veya ‘yalnızlık’ temaları birebir örtüşmese de imgesel bağlamda çıkarımlara müsait bir zemin tanıyor.
Bu yazıda Bursa’nın kentsel dönüşümde yaşadığı yabancılaşmayı ve uyanışı, ‘1050 Konutlar’ olarak bilinen ‘Akpınar Mahallesi’ dönüşüm sürecinden örnekleyeceğiz.
Bu noktada belirtmek gerekir ki şehrimizde kentsel dönüşüm sağlıklı bir yol haritası ile başlamadı. Öncelikle yüksek getiriye odaklanılan süreç, kentsel dönüşümden çok ‘rantsal bölüşüm’ haline geldi.
Bu ifadeyi daha önceki yazılarımda da dile getirmiş ve kamu kaynaklarının istismarını göz ardı eden hem müteahhit hem de kat maliklerinin faydacı yaklaşımını çok kez eleştirmiştim.
Eksiğiyle fazlasıyla, doğrusuyla yanlışıyla o dönem geride kaldı. Olan oldu. O günkü hataların bedelini bugün topyekûn ödüyoruz. Fakat bugün toplumun tüm katmanları olarak hatalardan ders çıkarmış ve dönüşümün ne olduğuna uyanmış durumdayız!
Bursa’da kentsel dönüşümün ‘deprem’ olgusu kullanılarak 0,50 emsal artışı uygulaması ile başladığı 2014-15’li ve sonrasındaki yıllarda, riskli alan olması münasebetiyle dönüşüme konu olan ve yapımı yılan hikâyesinde dönen 1050 Konutlar için yeni bir süreç yaşanıyor.
2 bin 290 konutun bulunduğu sitelerde dönüşüm için derneğin kurulduğu ilk günden bugüne gelişen süreci yakinen takip ediyorum.
Akpınar Mahallesi adına dönüşüm için firmalarla görüşmek, toplantılarla kat maliklerini bilgilendirmek amacıyla kurulan dernek, geçen süre zarfında büyük emek sarf etti.
1050 Konutlar/Akpınar Mahallesi Kentsel Dönüşüm Sosyal Dayanışma Derneği Başkanı Mutlu Altın ve yönetim kurulu, birçok farklı firma ile görüşmeler yaptı.
Bu görüşmeler, bazen tıkandı bazen satış ofisi kurmaya kadar ilerledi. Anlaşmalar imzalandı, firmalar çekildi. Kat maliklerinin bazıları ikna olmadı. İtirazlar, uyumsuzluklarla dönüşüm hep akamete uğradı.
Yalnız firmalarla da değil Büyükşehir Belediyesi ve Bakanlıklarla da yoğun bir görüşme trafiği yapan dernek, bugün nihayetinde istenen noktaya yaklaştı.
Gerçekleşmesi halinde Bursa’nın en büyük kentsel dönüşüm alanı olacak bölgede süreci en başından domine eden yapılardan biri de İMSİAD.
Mustafa Andıç başkanlığındaki İnşaat Müteahhitleri ve Sanayicileri Derneği, proje önerileriyle kamuoyunu bilgilendiren yapılardan biri oldu. Ne yazık ki ortaya koydukları proje kabul görmedi.
Sonrasında Büyükşehir Belediyesi ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayesinde TOKİ tarafından tasarlanan proje de bölge sakinlerinde karşılık bulmadı.
Bilinen bariz bir gerçeklik var ki o da; bölgedeki yapı stokunun deprem tehdidi karşısında büyük bir risk arz ettiği ve dönüşmesinin acil bir ihtiyaç olduğuydu.
Bunun için bu yapılarda ikamet eden sakinlerin sosyoekonomik ve sosyokültürel durumu göz önünde bulundurularak bir yol haritası belirlemek gerekiyordu.
Nihayetinde uzun süredir beklenen adım atıldı. Ve bölgede parsel bazlı dönüşümün önü açıldı. Yeni bir sürecin startı verilmiş oldu. Şimdi herkesin elini taşın altına koyması ve olası bir depremde büyük acılar yaşanmaması için oradaki yapıların yenilenmesi gerekiyor.
Bu noktada önemli olan bir başka konu ise hem ekonomik hem de yapı stoku açısından böylesi büyük boyuttaki alanın Bursalı müteahhitler eliyle dönüştürülmesidir.
Çünkü sıkışan sektörün yeni bir nefese ihtiyacı var. Yalnızca müteahhitlik açısından değil kentin mimarlık ve mühendislik birikiminin de bu boyutta bir imalata gereksinimi bulunuyor.
Hafta başında İMSİAD önceliğinde ilgili paydaşların katılımıyla bir toplantı düzenlendi. Orada da ortak kanaat bu işin Bursa dinamikleri tarafından başarılabileceğiydi:
Mustafa Andıç, “Dönüşümün Bursa’nın kendi dinamikleriyle yapılmasının şehrimiz için en doğrusu olacağından eminiz” ifadelerini kullandı.
Mutlu Altın, “Kentsel dönüşüm projesinin Bursalı müteahhitler tarafından yapılması konusunda da hemfikiriz. Çünkü bizler de bu kentin çocuklarıyız. Bursa kazandığı sürece bizler de kazanacağız” dedi.
Bu kanaat birliği çok kıymetli… Dönüşümün önünü açan kamu iradesinin yaklaşımı ve diğer aktörlerin farkındalığı çok değerli…
Ümidimiz, bu iş birliğinin kentin diğer riskli bölgelerinde de hayata geçirilmesidir. Yoksa kentin bazı bölgeleri güzel bir dönüşüme uyanıyorken bazı bölgeleri içinde bulunduğu kentin şartlarına yabancı kaldığı, dışlandığı ve öteki sayıldığı bir dönüşüme uyanıyor.
Bursa’da 70 binler seviyesinde zikredilen riskli yapının hiçbir ayrıştırmaya maruz bırakılmadan ele alınması en büyük temennimizdir.
Tabi bu yapılırken insanımızı yerinden yurdundan koparmayan bir dönüşüm planı da rüyamızdır…
Esen kalın.