Dünyayı bekleyen bu tehlikeden haberiniz var mı?

Kuzey kutbundaki donuk topraklar, emisyonları patlatacak kadar metan barındırıyor!

Tehdidin ne kadar büyük olduğu ve ilk olarak nereyi etkileyebileceği henüz bilinmiyor. Ancak Kuzey Kutbu'nun permafrost adı verilen kalıcı olarak donmuş toprağının erimekte olduğu ve buzların hapsettiği çok büyük miktarda, son derece güçlü bir fosil yakıtı açığa çıkarma tehdidi son derecede gerçek.

Bunun gerçekleşmesi, iklim krizini ciddi şekilde hızlandırabilir. Permafrostun altında ne kadar metan barındırdığına dair araştırmalardan bugüne dek yalnızca yüzeysel sonuçlar elde edildi.

Norveç'in Svalbard takımadasındaki derin metan dağılımını sistematik olarak analiz etmeye yönelik yeni bir araştırma, korkutucu bir gerçeği ortaya çıkardı. Norveç'teki araştırmacılar, fosil yakıt şirketleri tarafından yerel donmuş toprakta açılan sekiz keşif kuyusundan elde edilen verilere bakarak, kuyuların yarısının önemli miktarda metan gazı içerdiğini tespit etti.

Bu bulgu, yüzeyin iki metre altında, toprağın donmuş kısmının altındaki derin metanın takımadalarda bulunmasının zor olmadığını ve serbest bırakıldığında kolayca yüzeye çıkabileceğine işaret ediyor. Bu durum muhtemelen Kuzey Kutbu'nun benzer jeolojik kökenlere sahip diğer bölgeleri için de geçerli.

Metan miktarının büyüklüğü tam olarak bilinmiyor!

Fosil yakıt şirketlerinin 50 yılı aşkın süredir devam eden sondaj çalışmalarına rağmen, bu çalışma Svalbard'ın donmuş topraklarının tabanında ne kadar metan gazı bulunduğunu sistematik olarak analiz eden ilk çalışma. Şu anda Kuzey Kutbu’ndaki permafrosttan ne kadar metan sızdığını tahmin edebilecek net bir tahmin bulunmuyor.

Svalbard'daki mevcut araştırma, toplam 18 hidrokarbon arama kuyusu, yaklaşık 500 kömür arama sondajı ve 10 bilimsel sondajdan elde edilen verilere dayanıyor. Sonuçlar endişe verici bazı kilit bölgeleri işaret ediyor.

Araştırmacılar, Svalbard'ın vadilerindeki permafrostun, derin metanın atmosfere sızmasını engelleyen 'kriyojenik bir kapak' olarak etkili bir sızdırmazlık maddesi olarak işlev gördüğünü, dağlık alanların çok daha zayıf bariyerler oluşturduğunu söylüyor. Bunun nedeni büyük olasılıkla vadilerdeki permafrostun altta yatan su tablası aracılığıyla oluşması ve bunun da aşağıdan kendini hızla iyileştirebilen kalın ve geçirgen olmayan bir buz mührü oluşturması.