Dürüstlüğü kaybettik
Ticari ahlaksızlık hat safhada.
Sahtekârlık tavan yaptı ülkemizde.
Her yerde her şeyde buna rastlıyoruz.
Bal alıyoruz, şeker çıkıyor.
Dana eti alıyoruz, tavuk çıkıyor.
Kıyma alıyoruz, tavuk taşlığı çıkıyor.
Et köftesi alıyoruz, boyanmış tavuk eti çıkıyor.
Bütün piliç alıyoruz, martı çıkıyor.
Lahmacun alıyoruz, eti tavuk eti çıkıyor.
At, eşek ve domuz eti yedirdiklerini saymıyorum.
Sucuk alıyoruz, sakatat karışımlı çıkıyor.
Meyve suyu alıyoruz, şekerli su çıkıyor.
Limonata alıyoruz, kimyasal su çıkıyor.
Süt alıyoruz, süt tozu çıkıyor.
Dondurma alıyoruz, süt tozu çıkıyor.
Kahve alıyoruz, kavrulmuş nohut çıkıyor.
Tatlı alıyoruz, glikoz şurubu çıkıyor.
Şeker alıyoruz, glikoz çıkıyor.
Tuz alıyoruz, kimyasal çıkıyor.
Fıstıklı baklava alıyoruz, fıstık rengine boyanmış fasulye çıkıyor.
Tahin alıyoruz, soya fasulyesi çıkıyor.
Pekmez alıyoruz, kavrulmuş şeker çıkıyor.
Dut pestili alıyoruz, şekerli pestil çıkıyor.
Deri ayakkabı alıyoruz, plastik deri çıkıyor.
Marka çanta alıyoruz, çakma çanta çıkıyor.
Zeytinyağı alıyoruz, ayçiçeği katkılı çıkıyor.
Tereyağı alıyoruz, yüzde sekseni margarin katkılı çıkıyor.
Domates salçası alıyoruz, un karışımlı domates sos şurubu katkılı çıkıyor.
Ketçap alıyoruz, kimyasal katkılı renkli sıvı çıkıyor.
Sirke alıyoruz, kimyasal sirke çıkıyor.
Krem alıyoruz, sahte çıkıyor.
Koku alıyoruz, sahte çıkıyor.
Elmas alıyoruz, cam çıkıyor.
Altın alıyoruz, sahte çıkıyor.
Para üstü alıyoruz, sahte para çıkıyor.
Rakı alıyoruz, etil alkol çıkıyor.
Hangi birini sayayım…
Sahtekârlık kanlarına işlemiş.
Haram, helal arayan kalmamış.
Ticari ahlaksızlık birilerinin kanına işlemiş.
Kime, nasıl, niçin güvenelim?
Vay halimize.
Dürüstlüğü kaybettik, bulanların yanlarında bulundurmalarını önemle rica ediyorum.