Efkan Ala: "İçeride kim aday belli değil, her biri bir meydanda"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, "Kendi liderleri yetmedi yani parti başkanları, belediye başkanlarını da imdada çağırdılar. İçeride kim aday belli değil. Her biri bir meydanda 300 kişiye, 500 kişiye konuşmaya çalışıyor. Çünkü adaylarını da gizlemeye çalışıyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu, bir iki mitinge katılıyor sadece bulunduğu yerden Twitter'dan ya da sosyal medya platformlarından bir video yayınlıyor" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, Orhangazi ilçesinde STK’larla bir araya geldi. Eski belediye başkanları, mahalle muhtarları, meslek kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, şehit aileleri, gaziler, hemşehri dernekleri ve STK temsilcileriyle buluşmasında konuşan Ala, 14 Mayıs’ta sandıktan çıkacak iradeyi işaret ederek, “Dünyanın birçok ülkesine zorunlu olarak gidiyoruz. Oralarda şunu görüyoruz. Kim bir araya geleyim, memleket meselesini hangi ülke konuşup, sonra sandıktan bir irade çıkarır, bir istikrar çıkarır, onunla problemlerini çözebilmeyi başarmışsa orada sükunet, orada kalkınma, orada gelişme var. Hangi ülkenin insanları bunları başaramamışsa, orada kaosla kargaşa var. Fakirlik var, yoksulluk var” dedi.

‘GÜCÜMÜZÜ, SİZİN SANDIKTAN ÇIKARDIĞINIZ İSTİKRARLA SAĞLIYORUZ’

Türkiye’nin coğrafi konumunu nedeniyle, istikrarın önemli olduğunu vurgulayan Efkan Ala, şöyle konuştu:

“Şimdi Türkiye Hollanda değil, bizim komşularımız Belçika, Almanya, Danimarka, İsveç değil. Bizim komşularımızı sayalım. Irak 30 yıldır toparlanamadı, darmadağın. Suriye, 10 küsur yıldır yanıyor. Şurada Rusya, Ukrayna her an birbirlerine hala saldırıyorlar. İşte biz kuzeyde, Karadeniz'de gazı bulduk Allah'ın izniyle, işte bir miktar da milletimize şimdi ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Ve daha da inşallah bunları, doğal kaynakları bulur çıkarırız. Ama Akdeniz'de aramaya başladık, Ege’de armaya başladık. Yunanistan hemen başını kaldırdı ve efendim bizi tehdide başladı. Tabii cevabını aldı oturdu ayrı mesele ama yani nelerle karşı karşıya olduğumuzu şöyle bir değerlendirelim. Çünkü Türkiye Türkiye'den büyük. Biz koskoca Osmanlı Devleti’nin, devlet-i alinin mirasçısıyız ve biz istemesek bile dışarıdan bakan herkes, bizim gönül coğrafyamızın, sorumluluk coğrafyamızın, vicdan coğrafyamızın fiziki coğrafyamızdan daha büyük olduğunu biliyor. Bazıları bizim içimizde bunu bilmiyor olabilir. Onun için de bize zaman zaman, ‘Ya Suriye'de ne işin var? Irak'ta ne işin var?’ dediler. Suriye'ye girmediğimiz zaman Suriye'de problem kaldı mı? Yani orada olup orada kaldı mı? Bizim içimize doğrudan yansımadı mı? Oradaki terör örgütleri konsorsiyum kurup Türkiye'ye saldırmadılar mı? Türkiye, Türkiye'nin sınırları içerisinden ibaret değil. Ne zaman ki Suriye'ye adım attık, önceden bizde çekiç güç vardı biliyorsunuz. Şimdi bizim gücümüz Suriye'de, Irak’ta, Libya’da ve Sudan’da. İşte şimdi çekiç güç buradaydı, şimdi biz oradayız. Ve gidip orada terörü yerinde, o konuşlandıkları mağaralarda, ana merkezlerinin bulunduğu hangi ülke olursa orada mücadele ediyoruz. Bunu neyle sağlıyoruz, bunu sizin sandıktan çıkardığınız istikrarla sağlıyoruz."

‘HAZAR’IN KIYISINI ÇÖZEN, PAZARDAKİ MESELEYİ DE ÇÖZER’

Konuşması sırasında Azerbaycan ile ilgili bir anekdotu da paylaşan Ala, şunları söyledi:

“Bu seçim başladı. Daha ilk haftasında Azerbaycan'dan bir heyet geldi. Geldi ve size destek için buradayız dedi. Bursa'ya da geldi. İlk haftası da Bursa'daydılar. İftarımızı birlikte yaptık. Onlarla konuşma yaptık. Ülkenin bir coğrafyası var ve dünyanın bir gidişatı var. Burada, hangi partiye oy verilirse verilsin, biliyorum ki cumhurbaşkanlığında irade sahibi ve dünyada Türkiye'nin sözünü haykıracak bir lideri arzu eder. Geldiler buraya dediler ki, ‘Biz Cumhurbaşkanını desteklemek için buradayız’. 90’lı yılların başında Sovyetler Birliği dağıldı. Ve dağılır dağılmaz Azerbaycan'ın topraklarının üçte birini Karabağ bölgesinde Ermenistan işgal etti. O zaman kendisinden dinlemiştim. Yani bunları televizyonlarda da anlattım. Rahmetli bu memleketin güzel evladıydı. Allah rahmet eylesin, Muhsin Yazıcıoğlu. Buradan bir heyetle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden bir heyetle Azerbaycan'a gidiyor. O zaman Elçibey devlet başkanı. Elçibey’le müzakereler yapıyorlar, görüşmeler yapıyorlar. Geri dönerken diyor ki Yazıcıoğlu, ‘Başkanım, biz Türkiye'ye dönüyoruz. Türkiye'den bir isteğiniz var mı?’ Elçibey’in cevabı şu, ‘Genel başkanım topraklarımız işgal edilirken, Türkiye'den oradaki vatandaşlarımızı tahliye etmek için iki tane helikopter istedik. Onu da Türkiye gönderemedi. Allah yolunu açık etsin Türkiye'nin. Herkese selam söyleyin. Ben daha ne isteyeyim? Bir şey istemiyorum’. Bak burada tüylerimiz diken diken oluyor, ben konuşurken de. 30 yıl önce, kardeşlerimizin Hazar kıyılarında, Azerbaycanlı kardeşlerimizin toprakları Ermenistan tarafından işgal edilirken, tahliye için helikopter gönderemeyen bir Türkiye'den, 30 yıl sonra işgal edilmiş o toprakları bağımsızlığına kavuşturmak için ne kadar İHA, SİHA istedilerse o kadarını gönderen Türkiye’ye. İşte bizi heyecanlandıran şey bu, bizim arkasında durmak istediğimiz istikrar bu, liderlik bu, kadro bu, arzu ettiğimiz şey bu. Hazar kıyısında bunu başaranlar, pazardaki meseleyi de çözer. Kardeşim biz çözdük daha önce yine çözeriz. Onu biliyoruz. Çözüp Türkiye'yi hedefleriyle buluşturacağız.”

‘ADAYLARINI GİZLEMEYE ÇALIŞIYORLAR’

Cumhur İttifakı’nın seçim sonrası için hiçbir pazarlığa girmediğini söyleyen Efkan Ala, Millet İttifakı'nı hedef alarak şöyle dedi:

"Cumhur İttifakı, bakın seçim sonrası için hiçbir pazarlığın içinde değil. Hiçbir şey duydunuz mu? Yani seçimden sonra şu bakan olacak, bu yardımcı olacak. Bunlar kendi liderleri yetmedi, yani parti başkanları, belediye başkanlarını da imdada çağırdılar. 1,5 yıl toplandılar, 1,5 yıl sonra bir aday belirlediler ve o aday belirledikten sonra 1,5 günde masayı dağıttılar, sonra tekrar toplandılar ve masanın örtüsünü bir kaldırdılar, altından HDP çıktı. Etrafımızda bu kadar büyük problem varken, Türkiye'nin hedeflerine emin adımlarla hızlı hızlı yürümesi gerekirken, bu kadar dağınık coğrafyada istikrar adası olmaktan başka bir seçeneği ve çaresi olmaması gerekirken, kendi meselelerini bile çözemeyen bir masadan çıkacak, çıkamayacak o iradenin memleketi yönetmesi ve memleketi hedeflerine doğru götürmesi maalesef mümkün değil. Şimdi dışarıda bakıyorum bu durumu gördüler ya içeride kim aday belli değil. Ya her biri bir meydanda 300 kişiye 500 kişiye konuşmaya çalışıyor. Çünkü adaylarını da gizlemeye çalışıyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu, bir iki mitinge katılıyor sadece bulunduğu yerden Twitter'dan ya da sosyal medya platformlarından bir video yayınlıyor. Onun için de inanın her biri bir meydanda yapmaya çalıştıkları şey gizlemek. Çünkü Kılıçdaroğlu ile Erdoğan karşı karşıya geldiğinde, milletin kafasında bu iki seçenekten biri olacak. Yarın ‘seçin bir şey, ya Kılıçdaroğlu ya Erdoğan’ dendiğinde, birçok insanın aman kardeşim, aman kardeşim Erdoğan dediğini biliyorlar.”