Ekonomide yeni dönem…
28 Mayıs seçimlerinin ardından, Ekonomi Koordinasyon Kurulu, dün ilk toplantısını yaptı.
Önemliydi çünkü ülkenin ana gündemi, vatandaşın giderek alım gücünün düşmesi, değer kaybeden TL yüzünden maaşlara yapılan zamların erimesi, emtia fiyatlarındaki fahiş ve durdurulamayan artışın akıl almaz bir boyuta ulaşması.
Yaz geldi, yerli turist için tatil fiyatları çok yüksek.
Marketler ateş pahası.
Araç ve ev fiyatları çok yüksek.
Özellikle seçim ve deprem süreçlerinden daha da fazla etkilenen ekonomideki sorunları çözmek için önce Mehmet Şimşek Hazine ve Maliye Bakanlığı’na getirilmiş, ardından yine çok deneyimli bir isim olan Hafize Gaye Erkan, Merkez Bankası Başkanlığı koltuğuna oturmuştu.
Tüm bu değişim süreçlerinden sonra ekonomide özellikle vatandaşın cebine giren paranın alım gücünü artırmak adına hızlı çalışmalar yapmaya sıra geldi.
Dün yapılan toplantı önemliydi, çünkü görevlerdeki isim değişikliklerinin ardından, stratejik kararları hızla almaya ve uygulamaya koyma ihtiyacımız var.
Uygulanan ekonomi politikasında yapılan yanlışlıkları gidermek, evlerde özellikle mutfağa düşen ateşin harını biraz olsun almak gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından yapılan açıklamada ele alınan başlık ve konuları şöyle ifade edilebilir:
-Mali disiplin sağlanacak ve kamuda tasarrufa gidilecek.
-Ekonomi serbest piyasa koşullarına uygun şekilde yönetilecek ve benim anladığım kadarıyla, rekabetçi güç ve verimlilik arttırmaya devam edilecek.
-Enflasyonla mücadele devam edecek.
-Katma değeri yüksek ürün üretimi artacak, turizm gelirlerinin yükseltilmesi için de çalışmalar yapılacak.
Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde, yeni hamleler yeni isimler, yeni kaynaklar ve yeni uygulamalar tek tek gündeme gelmeye devam ediyor.
Pandemiydi, depremdi, seçimdi derken daralan piyasa koşullarının iyileşmesi ve vatandaşın alım gücünün artması için düğmeye basıldı.
‘Yeni dönemde para politikasının yanı sıra maliye politikası ve yapısal reformlar ile Türkiye finansal istikrarını pekiştirecek insan odaklı kalkınmasını sürdürecektir’ açıklaması iki açıdan önemli kanımca.
İlki para ve maliye politikalarında yapısal reformların yolda olduğu söylencesi ki Mehmet Şimşek’in gelişiyle böyle bir beklentimiz zaten var.
İkincisi ise finansal istikrarın sağlanması.
Her iki konu da gerek yurt içi gerek küresel piyasalar anlamında çok dikkat gerektiren, sonuçlarının önemli olacağı alanlar.
İhracat odaklı büyümenin devam edeceği sinyalleri, istihdam ve üretim desteğinin artacağı, teknolojik ürünlere ağırlık verileceği konusu ise sürdürülen politikalar.
Enflasyon ve cari açık sarmalından çıkmak için atılacak adımlar henüz tam netleşmemiş olsa da Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomi dümeni hangi yöne kırılacak henüz bilmiyoruz.
Ve açıkçası kamuda tasarruf planının da gündemde olması önemli bir adım olacak diye düşünüyorum.
Krizlerin fırsata çevrilebildiğini her dönemde görüyoruz. Umarız bu dönem de büyük fırsatların olacağı yeni bir ekonomik yükselişe sahne olsun.
Yıllar boyu hayıflandığımız siyasetten etkilenen ekonomi kalıbından çıkarak, bağımsız bir ekonomi politikası oluşabilirse daha verimli ve başarılı, istikrarlı ve güvenli bir zeminde yürümek mutlak başarı ve ideal yaşam koşullarını orta vadede getirecektir.
Bekliyoruz…