Enflasyon ve faiz tek haneye inecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde enflasyonu tek haneye düşürdüklerinde faizin %4,6, enflasyonun %6,2 olduğunu hatırlatarak, “Şimdi de Sayın Bakanımıza (Mehmet Şimşek) bunları söyledik, aynı şekilde bunu birlikte yapmalıyız. O zaman ‘düşük faiz, düşük enflasyon’ teorisiyle çalıştık. Aynı düşüncedeyim ve bu şekilde bunu başarabiliriz diye inanıyorum” dedi. Erdoğan, düşük faiz konusunda görüşlerinin değişmediğinin altını çizerken hemen atılacak adımlarla ilgili de şu açıklamayı yaptı: Ama Hazine ve Maliye Bakanı'mızın atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik, ‘hayırlı olsun’ dedik ve enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı bildirdik.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Zengezur Koridoru, İran ile ilgili bir sorun. Burada İran'ın böyle bir tavır içerisinde olması gerek Azerbaycan'ı gerekse bizi üzüyor” dedi. Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Zengezur Koridoru'nda hangi aşamada olunduğuna ilişkin soru üzerine, Ermenistan ile ilgili bir sorun olmadığını kaydetti. Erdoğan, “Zengezur Koridoru, İran ile ilgili bir sorun. Yani halkının kahir ekseriyeti Müslüman olan iki ülke. Burada İran'ın böyle bir tavır içerisinde olması gerek Azerbaycan'ı gerek bizi üzüyor. Aslında onları da üzmesi lazım. Bir de burada vagon başına alınan ücretler filan da ne yazık ki çok çok yüksek. Buna olumlu yaklaşmış olsalar bugün gerek kara yolu gerek demir yoluyla burada Türkiye-Azerbaycan-İran birbiriyle bütünleşmiş olur ve belki de Pekin-Londra hattı da açılmış olur" şeklinde konuştu.

BÖLGESEL İŞ BİRLİĞİ GÜÇLENECEK

Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile yaptıkları görüşmede, Ermenistan ile yürütülen normalleşme süreçlerinde kaydedilen mesafeleri değerlendirdiklerini, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış sürecinin ilerlemesinin Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerinin normalleşmesine önemli fayda sağlayacağını vurguladı. Çekilen onca acıdan sonra bölgede barışın kapısının aralandığını gördüklerini, bu fırsatın kaçırılmaması için ilgili tüm tarafların sorumlulukla hareket etmelerini beklediklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Azerbaycan ile Stratejik İşbirliği Konseyi ve Karma Ekonomik Komisyon gibi mekanizmalarımızı işleterek ikili ilişkilerimizde yakalanan ivmeyi sürdürmek istiyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere bölgesel işbirliği ve istişare mekanizmalarımızı daha da kuvvetlendireceğiz. Türk dünyasının birliği ve dirliği için Azerbaycan ile çalışmaya devam edeceğiz."

BATI’YA DA DOĞU’YA DA YAKINIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tvnet’ten Merve Başkurt’un "Türkiye Yüzyılı'nın dış politikada yansımalarını nasıl göreceğiz? Türkiye'nin yeni dönemdeki ekseni Batı odaklı mı olacak, yoksa diğer coğrafyalarda da etkisini sürdürerek denge politikasıyla zirveye taşıyacağı bir döneme kapı mı aralayacak?" sorusu üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu: "Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü idrak ettiğimiz bu yılda özellikle Doğu mu Batı mı gibi bir ayrıştırmaya gitmek, bir defa bizim ilkelerimizin arasında yer almıyor. Biz Batı'ya ne kadar yakınsak Doğu'ya da en az o kadar yakınız. Bizim derdimiz özellikle bu yüzyılda dünyadaki tüm ülkelerle aynı anlayışla bir arada olmak... Hepsiyle tüm görüşmelerimizi en ideal şekilde sürdürmenin gayreti içerisinde olacağız. Diyalog ve diplomasiyi öncelikli olarak kullanarak inisiyatif almayı, bölgemizde ve dünyada barışın ve istikrarın egemenliği için ne gerekiyorsa onu yapmayı inşallah temenni ediyoruz ve bunu yapmaya da çalışacağız."

RUM KESİMİ DAHA BARIŞÇI HAVADA

Erdoğan, "Kıbrıs'ta yeni bir görüşme trafiği söz konusu olabilir mi? Özellikle Rumlardan veya başka çevrelerden bu doğrultuda bir talep var mı?" sorusuna karşılık, Rum kesiminin mevcut yönetiminin öncekilere göre daha barışçı bir hava içinde olduğunu söyledi. "Bu barışçı havayı devam ettirirlerse ve başta Avrupa Birliği olmak üzere bazı tahriklere kapılmadan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemen eşitlikteki haklarını korumaya 'Evet' derlerse biz de 'Niye olmasın’ deriz." ifadesini kullanan Erdoğan, ancak KKTC'nin egemen eşitlik haklarının Rum kesimince tanımasının ön şart olduğunu vurguladı.

KUZEY KIBRIS'I DIŞARIDA BIRAKTILAR

Erdoğan, kendisinin başbakanlığı döneminde İsviçre Bürgenstock'ta Yunanistan'la görüştüklerini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "O zaman bize söz verdiler, dediler ki 'Referanduma gitmek suretiyle çıkacak neticede biz Avrupa Birliği olarak yanınızda olacağız.' Ama bunlar maalesef Kuzey Kıbrıs'ın yanında olmadıkları gibi hemen Güney'i Avrupa Birliği'ne dahil ettiler, Kuzey Kıbrıs'ı ise dışarıda bıraktılar. O gün bugündür bu böyle geliyor, Avrupa Birliği dürüst değil. Biz de 50 seneyi devirdik, hala bu Avrupa Birliği aynı noktada, değişen bir şey yok. Şöyle bir masaya yatıracağız bu işleri. Bizim de bunu gözden geçirmemiz gerekir."

Hedef tek haneli enflasyon

Erdoğan, yeni dönemde ekonomi politikalarına ilişkin soru üzerine “Bazı arkadaşlar ‘Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor’ gibi bir yanılgının içine düşmesin” değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan şöyle devam etti: “Ben burada aynıyım. Ama Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz tabii kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası ile atmasını kabullendik, hayırlı olsun dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik. Bunu neye dayanarak söylüyoruz? Biliyorsunuz başbakanlığım döneminde biz (enflasyonu) tek haneye düşürdüğümüzde faiz 4,6’ydı, enflasyon da 6,2’ydi. O zaman yine bu işleri beraber yaptık ve şimdi de Sayın Bakanımıza bunları söyledik, aynı şekilde bunu birlikte yapmalıyız. Biz o zaman ‘düşük faiz, düşük enflasyon’ teorisiyle çalıştık. Şimdi de aynı anlayışla çalışıyorum, aynı düşüncedeyim ve bu şekilde bunu başarabiliriz diye inanıyorum.”

İşçiyi enflasyona ezdirmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücret ve memur maaşlarındaki zam oranlarına ilişkin soru üzerine; işçiyi enflasyona ezdirmeyeceklerini belirterek, “Asgari ücrette de elimizden gelen gayreti göstereceğiz. İşçimiz bu noktada rahat olsun, huzurlu olsun. Şu anda çalışmalar yapılıyor, bir an önce de inşallah kararı vereceğiz. Memur maaşlarına ilişkin adım da zaten temmuz ayındaki görüşmelerde atılacak” dedi.

Yunanistan’a çağrı: Silahlanmayı bırak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunanistan’da 25 Haziran’da komşuda yeniden seçim var. Miçotakis eğer seçilirse sizinle NATO’da görüşmek için fırsat arayacağını söyledi. Yeni dönemde Yunanistan ile ilişkiler konusunda nasıl bir öngörüde bulunuyorsunuz?” sorusu üzerine, şunları söyledi: “Bizim seçimden sonra Miçotakis aradı, tebrik etti. Böyle bir süreç oldu. Dolayısıyla şu anda Vilnius’ta böyle bir şey olması halinde biz görüşmekten çekinmeyiz. İki komşu ülkeyiz. Yeter ki zaman zaman ileri geri verilen mesajlar olmadıktan sonra, biz düşmanlıkları çoğaltmanın değil, azaltmanın peşindeyiz. Dolayısıyla onunla da orada bunları konuşuruz. Tabii burada bir şey var. Söyleyeceğimiz şeyler belli. Nedir o? ‘Sayın Başbakan, bu silahlanmayı bırakın artık. Yani bu silahlanmayla nereye varacaksınız? Durmadan Amerika size bol bol silah veriyor. Bedava verdiği için mi alıyorsunuz, yoksa para pul istemiyor da böyle mi alıyorsunuz?’ Herhalde bunları bir konuşuruz. Şunu da bilin ki biz düşmanlarımızı çoğaltmak için değil, azaltmak için varız. Türkiye budur, Erdoğan budur.”

İsveç’e ret sinyali

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek ay Litvanya’da yapılacak NATO Liderler Zirvesi hatırlatılarak, “İsveç’in NATO üyeliği konusunda Türkiye’den olumlu yaklaşım beklentisi var. Bu konudaki son durum nedir?” sorusunun yöneltilmesi üzerine, “İsveç’in bu beklentileri, bizim bu beklentilere uyacağımız anlamına gelmez. Bizim bu beklentilere uymamız için, her şeyden önce İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım” dedi. Geçen günlerde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile İstanbul’da bir görüşme gerçekleştirdiğini anımsatan Erdoğan, “Bunları bize Stoltenberg ifade ederken, tam o esnada maalesef yine İsveç’te teröristler caddelerde gösteri yapıyorlardı” şeklinde konuştu.

OLUMLU YAKLAŞAMAYIZ

Erdoğan şöyle devam etti: “Bunun neresinden tutacağız, neresinden ele alacağız ki Vilnius’ta ‘Tamam, hakikaten siz bu işi yoluna koydunuz ve bu teröristlere caddelerde gösteri yapma imkanı vermediniz. Dolayısıyla biz de iyi niyetle buna yaklaşalım’ diyelim. Şimdi biz bu tablo içerisinde bu işe olumlu yaklaşamayız. NATO’nun terörle mücadele ayağı nerede? NATO’nun bunu bir defa halletmesi lazım. Bunu halletmedikten sonra Vilnius’ta filan biz kalkıp da el bebek gül bebek diyemeyiz. Vilnius’ta çok daha farklı bir şey beklemeyin.”

Bankacılık sektörümüz güçlü

Erdoğan, gıda, tarım, hayvancılık alanının önemine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Çünkü onun üzerinden de bizi vurmaya kalkıyorlar. Biz bunlara prim vermeden altyapı ve üstyapıda bütün çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu konularla ilgili olarak bir taraftan da finans sektörümüzü güçlendirmenin gayreti içerisinde olacağız. Finans sektöründe kaynak arayışlarını devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Bizim bankalar noktasında sıkıntımız yok. Bizim bankacılık sektörümüz zaten güçlüdür. Fakat bütün mesele şimdi finans yönetimini daha güçlü hale getirelim ve finans yönetimini güçlü hale getirmek suretiyle bir defa enflasyondaki düşüşü de daha aşağı indirelim.”

 

CHP çok kötü çarptı

Erdoğan, seçim sonrası Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişim tartışmalarının hatırlatılması üzerine “O partinin ne kaptanıyım ne güverte lostromosuyum. Ben AK Parti’nin kaptanıyım, bana AK Parti’yi sorun. Onu da Kılıçdaroğlu’nu yakaladığınızda ona sorun” diye yanıtladı. Her şeyin ortada olduğunu aktaran Erdoğan, “Yani onlarda kaptan ne yaptıysa yaptı zaten, gemi şu anda bordasından çok kötü çarptı. Kiminle yarışıyor, kiminle ne yapıyor, bizi hiç ilgilendirmez. Biz şu anda seçimi elhamdülillah başarılı bir şekilde tamamladık, bitirdik. Onlarda ise altılı masa, dokuzlu masa, on birli masa; ortada masa kalmadı zaten, dağıldı iyice... Şimdi bunu bana sorarsan bu olmaz. Milletim en güzel kararı verdi” diye konuştu.

11 yeni sanayi bölgesi daha

 
Yaklaşık 8 saat süren Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde tüm bakanlar yeni dönem için ayrı ayrı sunum yaptı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen şehirlere müjde vererek “2 bin 430 hektarlık alanda 11 yeri daha sanayi sahası olarak ilan ediyoruz” dedi. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi dün Külliye’de toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık ettiği yeni dönemin ikinci kabine toplantısı yaklaşık 8 saat sürdü. Toplantı sonrası açıklama yapan Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar özetle şöyle: Milletimiz 14 Mayıs ve 28 Mayıs’taki iradesiyle eski sisteme dönüş önerilerini reddetmiş, parlamenter sistem tartışmaları açılmamak üzere kapanmıştır.  Vatandaşı 500 liraya oyunu satmakla itham etmenin hiçbir izahı yoktur. Gazi Mustafa Kemal’in ‘milletin efendisi’ diyerek onurlandırdığı köylülerimize yönelik hakaretleri kabul etmiyoruz.

ÜCRET ARTIŞLARI İÇİMİZE SİNECEK

Cumhuriyetimizin ikinci asrındaki yolculuğumuzu, sivil, özgürlükçü, kuşatıcı, tüm kesimlerin sahipleneceği bir anayasanın rehberliğinde katedelim istiyoruz.  Temmuz ayı engelli ve engelli yakını aylığı ile yaşlı aylıklarının ödemesini erkene alıyor, toplam 1,4 milyon kardeşimizi bayramdan önce sevindiriyoruz.  Memur maaş artış oranlarıyla ilgili meclis sürecini yakında başlatıyoruz.  Asgari ücret çalışmaları yapıcı bir şekilde devam ediyor. Sonuç herkesin içine sinecek. (Deprem bölgesine) Bugüne kadar afetzedelerimize yaptığımız nakdi yardımların toplam tutarı 61 milyar lirayı buluyor.  2 bin 430 hektarlık alanda 11 yeri daha sanayi sahası olarak ilan ediyoruz.