Geri

Engin Er, “Büyük İstanbul depremi değil, Marmara depremini bekliyoruz"

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, “Büyük İstanbul depremi değil, Marmara depremini bekliyoruz. Yapılan araştırmalar sonucunda meydana gelecek olan depremin en az 7 şiddetin de olması öngörülüyor. Bazı çalışmalarda ise bu şiddet 7.6’lara kadar çıkıyor. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki; İstanbul değil, Bursa fay hattının üzerinde oturuyor. Bursa Türkiye'deki depremsellik anlamında en hassas illerden bir durumunda. Merkezinden en çok fay hattı geçen il Bursa diyebiliriz. Her ilçemizin kendi adıyla anılan bir fay hattı bile var” dedi.

09:58:13 | 2022-08-17



Haberi Sesli Dinle

Lider Haber TV’de Neslihan Çelik Alkoçlar'ın hazırlayıp sunduğu Nes'li Yaşam'ın konuğu TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er oldu. 17 Ağustos Büyük Marmara Depremi’nin 23. yıl dönümünde önemli açıklamalara imza atan Er,  “1999 depremi Türkiye'de hepimizin bildiği gibi bir milat oldu. O zamandan bu zamana bir şeyler yapılmadı dersek haksızlık etmiş oluruz. En azından bu konuyla ilgili çalışan emek sarf eden, gerek yerel idare, gerek merkezi idarelerde yapılan çalışmaları görmemezlikten geliriz. Onların hakkını bir defa teslim ederek ama o zamandan bu zamana kadar yapılan çalışmalar tamamen oturdu mu? diye sorarsanız ama kesinlikle buradaki cevabımız hayır olur. O zamandan bu zamana birçok çalışmalar yapıldı. Biliyorsunuz 99 depreminden önce ekipler, jeolojik etütler bile yapılmıyordu. Yani çok basit bir şekilde işte bir numune almakla, işte onların laboratuvarı bile götürmemek götürmemekle ilgili basit bir çalışmalar yapılıyordu. Biz yapılanları takdir ediyoruz ama yapılmayanlara daha doğrusu oluşabilecek bir depremden de insanların can ve mal güvenliğini sağlayabilecek ortamların daha doğrusu güvenli konutların, güvenli kentlerin oluşmasıyla ilgili yapılması gereken şeylerde birçok eksikler olduğunu biliyoruz ve bunları da dile getirmemiz lazım.  Deprem öncesi yapılan bir liralık çalışma deprem sonrası yapılacak sekiz liralık, dokuz liralık çalışmaya engel olacak. Büyük bir deprem olduğunu düşünün. Büyük bir depremde Türkiye'nin ekonomisini çok sarsacak olaylar olabiliyor. 17 Ağustos depreminde gördük. Yani birçok yere vergiler geldi. Vatandaşların üzerine ilave yükler geldi. Sonra bunlar işte başka türlü vergilere dönüştü ama şimdi önce ilk bu ilk söylediğin söze döneyim. Şimdi biliyorsun İzmir'de bir deprem oldu. Şimdi buradaki oluşan bir depremde biliyorsun bütün Türkiye bir araya geldi. Bütün Türkiye'nin ekonomik olması gereken bu. Bütün Türkiye bir araya geldi ve günlerce sürdü. Yani şimdi 17 binanın enkazının kaldırılması günlerce sürerse 99 depreminin benzeri bir olay olursa bu afettin en kazını toplamak ne kadar sürer siz düşünün” diye konuştu.

 

TÜRKİYE HER DEPREMDEN BİR DERS ÇIKARIYOR

Deprem meselesinin bütüncül olarak ele alınması gerektiğini ve deprem sonrası ile ilgili de tam manasıyla hazırlıklı olunmadığının altını çizen Er,  “Her mahallelerde bunlarla ilgili çalışmaların yapılması lazım. Deprem sonrası ile ilgili de birçok çalışmanın yapılması lazım. Şimdi yaklaşımımız gayet doğru. Deprem öncesi, sırası ve sonrasıyla ilgili yapılacak çalışmaları bizim 3’e ayırmamız gerekiyor. En azından insanların bilinçlendirilmesi lazım son zamanlarda bu çalışmaları ya unutuldu ya da zayıfladı. Türkiye'yi yaklaşık birkaç yılda bir zaten ölümcül veya işte hasar veren şey depremleri biz yaşıyoruz. Bunları yaşıyoruz ve bunların hepsinden de emin olun bütün Türkiye aslında bir ders çıkarıyor” dedi.

BURSA CİDDİ BİR ŞEKİLDE ETKİLENECEK

1999 yılından bugüne fay hatlarının hareketlerini değerlendiren Er, “Türkiye'deki bir depremin bir sistematiği var. Nedeni Arabistan Yarım Adası'ndaki Anadolu levhasının sıkıştırması ve güneybatıya doğru hareket etmesi neticesinde bu depremler oluyor. İki tane bizim aktif fay hattımız var. Biri Kuzey Anadolu fay hattı. Bir tanesi Doğu Anadolu fay hattı. Beklenen İstanbul değil, Marmara depremidir. Tabii ki İstanbul'da nüfus yoğunluğu ve ekonomik anlamda açabileceği hasarlar da göz önüne alındığında İstanbul'un en çok etkilemesi bekleniyor.  Marmara Denizi’nden geçen bu fay hattı üzerinden oluşabilecek bir depremde Bursa da ciddi bir şekilde etkilenecek. Balıkesir'de etkilenecek, Çanakkale'de etkilenecek. Kocaeli de etkilenecek Marmara depremi dolayısıyla Marmara Denizi'nin etrafındaki bütün iller ve yerleşim yerleri etkileyecek. Biliyorsunuz 1999 depreminde Bursa'da da binalar yıkıldı. Bakın her deprem bir önündeki veya arkasındaki fay hattı üzerinde ya basınç oluşturur, stresi artırır ya da burada gerilmeyi arttırır. Dolayısıyla deprem fay hatları çarpışmalarla boşalmadığı müddetçe ya stresin ya da gerilimin taşınmasına sebep olur. Ufak ufak yaşadığımız depremler aslında bir noktadaki stresi veya gerilimi başka bir noktaya taşıyan depremler. Küçük depremler büyük depremin gelişini engellemiyor, öncelikle bunu bilelim. Bu depremler aslında bir başka noktadaki gerilimin artmasına sebep oluyor. Şunun da altını çizelim hiçbir araştırmada Marmara Depremi için 7 büyüklüğünün altında olmayacağını gösteriyor.  Hatta bazı bilimsel araştırmalar 7.6’ları işaret ediyor” ifadelerini kullandı. 

PLANA GÖRE HAREKET EDİLMELİ

Bursa’da doğal afetler anlamında masaya yatırıp 1/1000’lik uygulama planıyla hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Er, “Depremler, heyelanlar, seller, taşkınlar gibi birçok doğal afet için ortak hareket edilerek bütüncül plan yapılması lazım. Bursa'nın en önemli 2 planı ne olmalı diye bana sorarsanız eğer; ilk olarak bütüncül plan derim 2’inci olarak da denetleme derim. Yani bütüncül plan ve denetleme olursa başta Bursa olmak üzere bütün Türkiye’de güvenli kentler ve güvenli konutları oluşturmuş oluruz. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki; İstanbul değil, Bursa fay hattının üzerinde oturuyor. Bursa’da deprem oldu mu alttan vurdu deriz. Ancak İstanbullular sallandık der. Çünkü Bursa’da faylar hemen altımızdadır” diye konuştu.

EN ÖNEMLİSİ DOĞRUSU!..

Binaların yapımındaki zeminlerin denetlenmesine dair de açıklamalar da bulunan Er, ev alırken veya kiralarken parkesinden, fayansında, mutfak dolaplarından önce o binanın planlamalarına bakılmasının gerektiğinin altını çizerek, “Zemin nasıl olursa olsun doğru proje ve denetimler doğrultusunda bina yapılır. Yani sıvılaşma alanında da binalar yapılabilir. Örnek verecek olursak şişme alanları doğru inşaat tekniğiyle doğru çalışma yapıldığı müddetçe birçok sorun çözülebilir. Tabiî ki önce doğru planlama lazım. Sıvılaşma alanlarını belirlememiz lazım ki birçok yerde de belirli. Belli olmayan alanlarımız da var. Risk taşıyan alanlarda şişme alanlarında, sıvılaşma alanlarında mutlaka kontrolü sıkı ama çok sıkı bir şekilde yapılması lazım. Dolayısıyla biz şişme alanlarında, sıvılaşma alanlarında bina yapabiliriz ama mutlaka kontrolü yapmamız lazım. Bursa'da sıvılaşma alan aşağı yukarı bütün ilçelerimizde var. Dağ bölgesinde birkaç ilçe hariç İnegöl'de, Kestel'de, Gürsu'da, Osmangazi'de, Nilüfer'de, Yıldırım'da var. Dolayısıyla bu alanlarda yapılacak olan çalışmaların mutlaka sıkı bir şekilde denetlenmesi lazım” ifadelerini kullandı.

BU DEPREMDEN KAÇIŞ YOK!

Fay hatları üzerine bina yapılmasının mutlaka engellenmesinin gerektiğini ifade eden Er, “Eğer ki fay hattının üzerine bina inşa ederseniz binayı ikiye bölebiliyor. Bu sebeptendir ki birincisi fay hatlarıyla ilgili bir çalışmanın mutlaka yapılması lazım. Biliyorsunuz ki Yalova depremi başta olmak üzere birçok alanda deniz kumu kullanımlarına şahit olduk. Deprem olmadan yıkılan binaları gördük. Bütün bunların hepsini beraber değerlendirdiğimiz zaman vatandaşın artık uyanık olması lazım. Fay hattını internetten görebiliyorsunuz. Sıvılaşmış anları büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı çalışmalarda görebiliyoruz. Beton ve demir standartlarına da dikkat etmeliyiz.  Özellikle Bursa, Türkiye'deki depremsellik anlamında en hassas illerden bir durumundadır. Merkezinden en çok fay hattı geçen il Bursa diyebiliriz. Her ilçemizin kendi adıyla anılan bir fay hattı var. Kemalpaşa fayı var, Karacabey, Mudanya, İnegöl, Orhangazi Gemlik, İznik Fayı var. Büyükorhan ve Harmancık’ta ise yok. Vatandaşlar olarak da bizim de duyarlı olmamız lazım. Fay hattı geçiyor mu? Geçmiyor mu? Bu denetimleri yaptırmamamız doğru değil. Talep etmemiz lazım. Vatandaş olarak bunlar yapıldı mı yapılmadı mı diyerekten biz bunu kontrol etmemiz lazım ve istememiz lazım. Çok zor şeyler değil bunlar. Bursa bu depremi yaşayacak kaçışımız yok” şeklinde konuştu. 


ETİKET :   liderliderbursabursason dakikagündemhaber