Engin Er uyardı: "Aktif fay hatlarının üzerinde kentsel dönüşüm yapmayın!"
Bursa’nın aktif fay hatları üzerinde duran bir şehir olduğunu hatırlatan Bursa Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Engin Er, kapsamlı bir kentsel dönüşümün olmazsa olmaz olduğunun altını çizdi. Mikro bölgeleme çalışmasının vakit kaybedilmeden hayata geçirilmesi gerektiğine de vurgu yapan Er, insan hayatının ucuz olmadığını dile getirerek şu mesajı verdi: “Aktif fay hatları üzerine bina yapma inadından vazgeçin artık.”
Erkan ŞEN / LİDER HABER
Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Bursa’nın aktif fay hatları üzerinde kurulu bir şehir olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.
Yaptığı açıklamada, Bursa’da kentsel dönüşüm olarak ilan edilen yerlerin çoğunun aktif fay hatlarının üzerinde olduğunu dile getiren Er, fay hatları belirtilmeden kentsel dönüşüm yapılmasının sonuçlarının ağır olacağının altını çizdi.
Jeoloji mühendislerinin yaptığı zemin etütlerinin yeterli olmadığına da vurgu yapan Engin Er, “Yapılan zemin etüdünde fay hattı falan ortaya çıkmıyor. Fay hattının belli olması için jeolojik ve jeoteknik etüt yapılmalıdır öncelikle. Belirli çalışmalar yapılmadan kentsel dönüşüm yapmak bir hatadır. Kentsel dönüşüm yapılacak alanların belirlenmesi için bina bina gitmeye gerek yok. Öncelikle 2000’den önceki binaları, sonra da fay hattının üzerinde yer alan binaları kentsel dönüşüme tabi tutacaksınız. Bunların ikisi de yapılmazsa geçmişte yaşanan sıkıntılar yeniden yaşanır. Bina bina gezerek dönüşüme uygunluk ölçülemez. Böyle bir mantık olamaz” değerlendirmesinde bulundu.
ACIYI YENİDEN İNŞA ETMEYİN!
İlgili bakanlığın açıklamalarına uyularak hareket edilmesi gerektiğini savunan Er, “Bakanlığımız burada net bir şekilde belirtiyor ‘Fay hattının üstüne bina yapılması engellenecek’ diye ve sert tedbirler alınacağının altı çiziliyor. Şimdi soruyorum. Siz kentsel dönüşüm yaparken, aktif fay hatlarını dikkate almazsanız ne olur? Maalesef 6 Şubat’taki ikiz depremlerde gördük acı bilançoyu. Fay hatlarının geçtiği yerlerde tek bir bina bile kalmadı. Dolayısıyla bizim önce paleosismolojik çalışmaları yapmamız lazım. Mikro bölgeleme çalışması yapıldığı zaman; heyelan bölgeleri, taşkın alanları, fay hatları, kaya düşmeleri belirlenir. Son yaşadığımız depremde dağlardan toz bulutları çıktığı söyleniyordu. Bunun nedeni kaya düşmeleriydi. Düşen kayalar belirli bölgelerde faciayı daha da korkunç hale getirdi. Dolayısıyla coğrafi olarak baktığımızda Bursa’da bu potansiyel de var. Bir yere kentsel dönüşüm yaparken mikro bölgeleme çalışması yapmadan adım atarsanız, kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulan alanları siz kendi elinizle inşa etmiş olursunuz” şeklinde konuştu.
BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN ÖRNEK ADIM
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin örnek olacak çalışmalar ortaya koyduğuna dikkat çeken Engin Er, “Bazı akademik odalar da bu işin içine giriyor ve binayı sağlam yaptıklarını savunuyorlar. Ne kadar sağlam yaparsan yap, eğer sen yine gidip de fay hattının üzerine bina inşa ediyorsan bu iş doğru olmaz. Bunu göze alabilmen için çok ama çok özel bir proje yapman lazım. Kentsel dönüşüm adına Bursa’da yapılan çok güzel şeyler de var. Büyükşehir Belediyesi mesela, yol için bile kentsel dönüşüm yapıyor şu an. Güney Yolu açıyorlar ve yol üzerinde kalan binaları alıyorlar, kentsel dönüşüm yapılacak binalardan verip yolu açıyorlar. Bu verdiğim örnek çok başarılı bir çalışma” ifadelerini kullandı.
TEHLİKE YOKMUŞ GİBİ DAVRANMAYIN!
“Bir yerde kentsel dönüşüm yaparken, bakanlığın haritasında da aktif olduğu belirlenen bir fay hattı dikkate alınmadan harekete geçilirse, söz konusu bölgede fay hattı yokmuş gibi davranılırsa acı son kaçınılmaz olur” uyarısında bulunan Er, açıklamasına şöyle devam etti: “Öncelikle şehirlerdeki yerleşim yerlerinin içerisinden geçtiği belirlenen fay segmentlerinin tamamen çalışılması gerekiyor. Biz böyle söylediğimizde sürecin çok uzun olduğunu öne sürenler var. Bu uzun bir süreç değil. Bir proje yapıp, vatandaşla yüzde yüz anlaşacak kadar bir zaman ayırmış olsanız; fay hatlarını işleyerek 1/1000’lik planlarda fay hatlarının üzerine binaları zaten yapmazsınız.”
DENETİMSİZLİĞİN TELAFİSİ OLMAZ
Kentsel dönüşüm yapılırken jeolojiye dikkat edilmediği takdirde ileride daha korkunç sonuçlarla karşılaşılabileceğinin altını çizen Er, “Jeolojiye dikkat edilmediği müddetçe acı döngü devam eder. Özellikle üstüne basa basa söylüyorum; zemin etüdü yapılması çare değil. Küçücük bir bina yapsanız da zemin etüdü zaten isteniyor. Söylediğim gibi, zemin etütlerinde fay hatlarının aktif olup olmadığı ortaya çıkmaz. Bunlar için özel çalışma yapmak lazım. Belirttiğim çalışmaları yapmadan siz kentsel dönüşüm yapmaya kalkarsanız, doğru bir çalışma yapmış olmazsınız. Bütün binaları bir bir gezip de dönüşüm için karar vermek doğru değil. Bina özelliklerine dikkat edildiği kadar; jeolojik ve tektonik şartların denetlenmesi de lazım. Denetlemezseniz ne olur? 6 Şubat’ta meydana gelen ikiz depremlerde yaşananlar yine yaşanır. Zemin özelliklerine dikkat etmezseniz ne olur? 17 Ağustos 1999 depreminde olduğu gibi sıvılaşma özellikleri olan yerlere binalar yapılır ve sonucu hüsran olur. Bütün bunlara dikkat ettiniz diyelim; denetlemeye dikkat etmezseniz ne olur? İşte böyle bir hatanın telafisi olmaz. Hiçbir çalışma yapmamış sayılırsınız. Bilimin bu işe önderlik etmesi yetmez. Depremle ilgili söz sahibi her statüden insanın bir araya gelerek bütüncül bir plan yapması ve elde edilen bilgilerle kentsel dönüşüme gidilmesi lazım. Bursa’da zemin özellikleri bakımından sıvılaşma olan alanlara bina yapılması durumu mevcut. İşte böyle bir durumda gerekli testler yapıldıktan sonra denetleme olmazsa olmazımızdır. Aktif fay hatları üzerine bina yapma inadından vazgeçsinler artık. Mikro bölgeleme çalışması vakit kaybedilmeden yapılmalı” diye konuştu.