Erdoğan ekonomik ve yatırım dosyalarıyla körfez diyarında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın NATO Zirvesi'nin ardından bugün çıkacağı Körfez turu, beklendiği gibi Arap medyasının manşetlerinde. Al Jazeera, 'Erdoğan Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni kapsayan Körfez turuna bugün başlıyor' diyor. Dört gün sürmesi beklenen ziyaretlere ekonomi ve yatırım dosyalarının damga vuracağını aktaran kanal, birçok sektörde işbirliğinin görüşüleceğini yazdı.

Al Jazeera ayrıca, Türkiye lideri Erdoğan'ın bir önceki Körfez turunun 2017 yılında gerçekleştiğini hatırlattı, söz konusu gezideki durakların ise Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar olduğunu belirtti.

Lübnan merkezli El Meyadin televizyonu, 'Ankara Erdoğan'ın Körfez turu boyunca önemli yatırım kazanımları bekliyor' başlığını tercih etti. İran ve Hizbullah yanlısı televizyon, geçen ay Amerikan Bloomberg yayın organında yer verilen bir habere atıfta bulundu. Buna göre, Suudi petrol devi Aramco değeri 50 milyar doları bulan projeleri görüşmek üzere bir Türk müteahhitler ordusuyla toplantı yaptı.

Rus haber ajansı Sputnik'in Arapça sayfası, 'Erdoğan üç Körfez ülkesine yurt dışı turunda' başlıklı haberinde, Cumhurbaşkanı'nın 20 Temmuz'da sona erecek ziyaretlerinin ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne geçeceğini bildirdi. Sputnik'e konuşan uzmanlar, Ankara ile Kahire ve diğer Körfez ülkeleri arasındaki sorunlar tam olarak çözülmediği için taraflar arasındaki 'güven krizi'nin halen devam ettiğini savundu.

El Arabi yayın organı, 'Yanında 200 işadamı var... Erdoğan'ın Körfez turu Suudi Arabistan'da başlıyor' başlığını attı.

BBC: YENİ BİR AŞAMA

BBC'nin Arapça yayını, 'Erdoğan'ın yeniden seçilmesinden sonra Türk-Körfez ilişkileri ekonomik işbirliğinde yeni bir dönemin eşiğinde mi?' diye soruyor. Ankara ile Körfez başkentleri arasında geçmiş yıllardaki sorunları hatırlatan BBC, Erdoğan'ın ziyaretlerinin Türkiye'nin bölgesel güçlere karşı dış politikasındaki dönüşüm sürecinde bir başka safhayı oluşturduğunu yazdı.

'Türkiye için yeni bir dış politikanın öncesinde miyiz?' sorusunu yönelten BBC'ye konuşan Suudi akademisyen ve siyasi analist Dr. Halid Muhammed Batrafi, Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesinin en çok kime yarar sağlayacağını belirlemenin zor olduğunu, her iki taraf için de muazzam bir faydanın bulunduğunu söyledi.

Yayın organı haberinde Ankara ve Riyad yönetimleri arasındaki ticaret hacminin 2022 yılında 6,4 milyar olarak gerçekleştiği, bu yılın ilk yarısında ise 3,4 milyar dolara ulaşıldığı kaydedildi. İki başkentin hedefi, ilk etapta ticareti 10 milyar dolara yükseltmek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak 15 ay önce Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ise, Haziran 2022'de Türkiye'ye geldi.

'SEÇKİN İLİŞKİ'

Erdoğan'ın Körfez turundaki ikinci durağı Katar'ı Türkiye ile 'stratejik ortak' olarak niteleyen BBC, Ankara ve Doha arasındaki ilişkilerin 20 yıldır gelişmeye devam ettiğini, özellikle Suudi Arabistan ve Mısır'ın başını çektiği ülkelerin Katar'a uyguladığı tecrit sırasında Türkiye'nin aldığı pozisyona vurgu yaptı.

Katarlı siyaset bilimci Dr. Ali el Halil, Ankara ve Doha arasındaki ilişkiyi 'seçkin' olarak niteledi, ilişkilerin geldiği seviyede özellikle siyasi, ekonomik ve güvenlik başlıklarını öne çıkardı.

Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerinde ise geleceği parlak beklentiler olduğunu kaydeden televizyon, Erdoğan ve Şeyh Muhammed bin Zayed'in son iki yıldaki karşılıklı ziyaretleriyle daha fazla ivme kazandığını yazdı. Taraflar arasında imzalanan anlaşmalara değinilen haberde, BAE Devlet Başkanı Zayed'in söz konusu anlaşmaları önemli bir atılım olarak tanımladığı belirtildi.

Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ticaret hacmi, petrol dışarıda tutulduğunda geçtiğimiz yıl 19 milyar dolara ulaştı. Bu rakamın 2028'e kadar 40 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor.

Yayın organına konuşan siyaset bilimci Prof. Abdulhaluk Abdullah, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ortaklığın ekonomik alandan daha kapsamlı stratejik alanlara geçtiğini, bu adımın arkasında Erdoğan ve Şeyh Zayed arasındaki kişisel uzlaşmanın bulunduğunu söyledi.