Erken seçim kıvılcımı
Erken seçim kıvılcımı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel grup konuşmasında:
"Böyle giderse erken seçimin önünde kimse duramaz"
"Böyle giderse millet erken seçimi ister"
"Böyle giderse millet sesini duymayana duyurur" dedi.
Hakkari Belediye Başkanı görevden alınınca siyaset ateşlendi.
Millet izliyor.
Siyasiler konuşuyor.
Liderlerin kimileri görevden alınmayı eleştiriyor kimileri onaylıyor.
Ana muhalefet iktidarı suçluyor.
Hukuk "Yasaları uyguluyoruz" diyor.
CHP, başkandan yana tavır içinde.
DEM, ateş püskürüyor.
MHP, yasalardan yana.
Olup biteni medyadan öğreniyor halk.
Tarafsız kalan yok.
Herkes taraf.
Ya görevden alınan başkandan yana...
Ya CHP’den yana.
Ya DEM’den yana.
Ya MHP’den yana.
Ya Hükümetten yana.
Bütün bunlar olurken, konuşulurken, yorumlar yapılırken birden bire "Erken seçim" devreye sokuldu.
"Ne alâka" demeyin.
İstanbul'da, batıda, doğuda, güneyde ve kimi yerlerde Kürt oylar etkin olunca...
Etkin oylar ağırlıklı olarak CHP ve DEM arasında paylaşılınca...
Emeklilerin tepkisi...
Asgari ücretlinin tepkisi...
Düşük maaşlıların tepkisi ve göçmenler meselesi gibi nedenlerden dolayı sandığa gitmeyen milyonlarca seçmenin Hükümete; dolayısıyla Erdoğan'a tepkinin yükseldiğini varsayan ana muhalefet lideri Özel erken seçim kıvılcımını çaktı.
Bu kıvılcım harlanır mı?
Harlanınca çoğalır mı?
Çoğalınca ateş ülkeyi sarar mı?
Sararsa iktidar seçime gider mi?
Gitmez.
Erdoğan asla erken seçime gitmez.
Hele hele CHP'nin AK Parti’den dokuz - on belediye fazla almış olması ve yerel seçimin genel seçimlerden farklı yorumlanması gerekirken erken seçime gitmek...
Erken seçim istemek...
Erken seçim beklemek biraz hayal olmaz mı?
Buna bir de bölücü terör örgütünden yana faaliyetlerde bulunduğu için görevden alınan başkandan taraf konuşulunca erken seçime millet nasıl ikna edilecek?
Devletin bütünlüğünü, milletin bölünmezliğini yasalar kadar kurumlarda koruyup kollamak zorundadır.