Faz, Baz, Gaz!..

Türkiye’nin kasım ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,1’lik düşüşle 22,3 milyar dolar oldu.

Ülke toplam ihracatı aylık bazda düşerken Bursa, Kasım 2024’te ihracatını Kasım 2023’e göre yüzde 6,4 oranında artırdı ve 1,5 milyar doların üstünde bir performans gösterdi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Faz 5 geçişi nedeniyle kasım ihracatında 500-600 milyon dolarlık bir kayıp yaşandığını ifade etti.

Bu ifadeden hareketle ihracatını artırdığına göre ‘Yeni Bilgisayarlı Transit Sistem’ denilen Faz 5’e Bursa’nın hızlı uyum sağladığı söylenebilir. Elbette bunda Bursa’nın ihracatçı kent kimliği ve dış ticaret tecrübesinin önemli bir payı vardır.

Öte yandan ekim ayında 1 milyar 584 milyon dolarlık ihracat yapan Bursa’nın kasımda 1 milyar 566 milyon dolarda kalması da Faz 5 etkisi olarak yorumlanabilir. Net manzara aralık verisinde görülebilir.

***

Bakan Bolat, “Geçen yıl 23 milyar dolarlık yüksek baz etkisi olan ihracat rakamına göre sınırlı bir azalış söz konusudur” diyerek Kasım 2024 yılı toplamındaki yüzde 3,1’lik düşüşe baz etkisi yorumu yaptı.

Tersten bir okumayla benzer yorum Bursa için de yapılabilir. Geçen yıl düşük olduğu için bu yıl artış görüldü…

Esasında artış ya da düşüşten ziyade Bursa ihracatı açısından acil konuşulması gereken şey orta ihracat tuzağıdır.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay dışında bu konuda konuşanı görmedim.

Kentin bu ihracat konusuna daha çok sahip çıkması gerekiyor. Çünkü biz biliyoruz ki bu kent büyükse, güçlüyse, nüfus ve nüfuz etkisine sahipse kaynağı üretimden gelen gücüdür.

Bu noktada sormak gerekir Büyükşehir Belediyesi 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı çalışırken bunu ne derece göz önünde bulundurmaktadır?

***

Her ne şartta olursa olsun kentin gücünü muhafaza etmek ve geliştirmek kentte yaşayan herkesin görevidir. Özellikle de çalışma kültürünü artırmak.

Bakınız ‘Eurostat’ ülkemiz adına kat etmemiz gereken mesafeyi istatistiksel olarak ortaya koyuyor.

İşte Avrupa’nın istihdam oranı haritası…

20-64 yaş aralığındaki iş gücünün istihdam oranına baktığınızda Almanya’da söz konusu oranın yüzde 80’lerin üstünde olduğunu görüyoruz.

Portekiz, İspanya, İtalya ve Fransa’da Yüzde 70’lerin üstünde seviyeler görünüyor.

Türkiye’de ise iyimser bir veriyle yüzde 65’in altında olduğumuz anlaşılıyor.

Bursa’nın içinde yer aldığı TR41 bölgesinde (Eskişehir-Bilecik) 20-64 yaş aralığındaki kişilerin istihdam oranı yüzde 60.

Avrupa bu oranı 20-64 yaş aralığında ölçtüğü için yüzde 60’larda bir rakam görüyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verisi 15-64 yaş arası ölçümleme yapıyor.

TÜİK’in ölçümüne göre Bursa’da istihdam oranı yüzde 50,7…

***

Gelin tam tersinden bakalım. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı nedir?

Eurostat verilerinde bu kez manzara tam tersi. Türkiye bu konuda önde.

Türkiye’de 15-29 yaş arası gençlerin yüzde 20’den fazlası bu durumda. Elbette bu bölgelere göre de değişiyor. Örneğin Bursa bölgesinde yüzde 21,8 iken Antalya bölgesinde yüzde 18,9.

Avrupa’da durum ne? Yüzde 5’ler, 7’ler, 9’lar şeklinde bir dağılım var.

Şimdi şöyle verilere kabaca baktığımızda çalışabilir durumda olan ve çalışmayan iş gücümüz olduğu ortada.

İnsanımızı çalışmaktan alı koyan şartları düşünmeliyiz!

Ücret politikaları mı? Sosyal hizmet uygulamaları mı?

Erken yaşta emeklilik mi? Çalışarak başarılı olmaya inancın kaybolması mı?

Kolay, kısa ve illegal yoldan refah devşirme alternatifinin fazlalığı mı?

Liste de tartışma da uzar gider…

***

Bursa’nın ihracatına dönelim. Ocak-Kasım dönemini içeren 11 ayda kentimiz, ihracatını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,7 artırdı.

Mezkûr dönemde Bursa’nın ihracatı 15 milyar 245 milyon dolar seviyesine çıktı. Bu artışta en büyük etkiyi otomotiv endüstrisi yaptı.

Bursa’da dev endüstri, aylık bazda ihracatını yüzde 14,2 artırarak 812 milyon doların üstüne taşıdı, 11 aylık toplamda ise yüzde 4,8’lik yükselişle 6 milyar 869 milyon dolarlık performans gösterdi.

Otomotiv gaza basınca Bursa ihracatındaki artış belirginleşiyor. Bu her dönem böyle oldu. Bursa’nın otomotivin başkenti olma özelliğini de korumalıyız.

Makinede gözle görülür bir düşüş var. Aylık bazda yüzde 12 gerileyen Bursa makine ihracatı, 11 aylık toplamda da yüzde 9,8 oranında düşerek 1 milyar 153 milyon dolar seviyesinde kaldı.

Hazır giyim ve konfeksiyon da sene başındaki durumunu son aylarda toplamış görünüyor. Kasım’da yüzde 24’lük artışa imza atan dev sektör, 11 aylık toplamda ihracatını geçen yıla nazaran yüzde 2 düzeyinde artırarak 1,5 milyar dolar seviyesine dayandırdı.

Aynı şekilde tekstil ihracatının da toparlama yaşadığı izleniyor. Kasımda yüzde 4,3’lük bir artış gözlenen tekstil ihracatı, 11 aylık dönemde yüzde 2,5’luk artışla 1,2 milyar dolar seviyelerini gördü.

***

Yüksek enflasyon, faiz ve kur sarmalında elbette üretici ve ihracatçının birtakım beklentileri var.

Küresel pazarda rekabetçilik özellikle de Çin ile baş edebilme adına birtakım ihtiyaçlar olduğu herkesçe görülüyor.Mesela/e kur!

Etrafı ateş çemberi ülkemizde ekonomimizin kırılganlığı azaltmanın yolu üretim gücümüzü artırmaktan geçiyor. Bunun için de geçmişte olduğu gibi yata kata dönüşen değil doğrudan üretime dönük ve istihdam sağlayan yatırımlara teşviki daha da geliştirmemiz gerek.

Yeri gelmişken ifade edeyim; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın internet sitesinden erişebildiğimiz yatırım teşvik istatistiklerine bir süredir erişilemiyor. 2023 verisinde takılıp kalmış ve güncelleme yapılmıyor.

Bitirirken, sıkıntılı günlerin geride kaldığı inancını zayıflatan bir gelecek belirsizliği var. Asgari ücret muamması, enflasyon öngörüsüzlüğü, bölgesel risk ve tehditler de tedirginlik unsurları olarak önümüzde duruyor.

Ülkesi için çalışanlara saygıyla…