Gazze'yi ikiye bölme planı deşifre oldu

Gazze'ye 48 günde 40 bin ton bomba atan ve soykırıma varan katliamlar yapan işgalci İsrail rejimi, 4 günlük geçici ateşkes süresince bile 'terör devleti' ünvanını hak edecek adımlar attı. Ateşkesin 2'inci gününde Gazze'nin kuzeyine giden gıda yardımlarını engellemeye çalışan İsrail güçleri, keskin nişancılarıyla bir Filistinli'yi vurdu.

Önceki akşam da Batı Şeria'da cezaevinde tutulan Filistinliler'in serbest bırakılmasını kutlayan kalabalığa saldıran İsrail askerleri, 6 sivili öldürdü. Serbest bırakılması öncesi de tutuklulardan İsra Ceabis'in Doğu Kudüs'teki evini basarak aile fertlerini darbeden İsrail, ateşkesi bile hazmedemedi. 7 yıl önce otomobilindeki tüpün patlaması sonucu vücudunun yüzde 60'ı yanan, ancak bu sırada yakındaki bir İsrail askerinin de yaralanması nedeniyle 11 yıl hapis cezasına çarptırılan Ceabis, cezaevinde yanıklarının tedavisi için gerekli tıbbi malzeme sağlanmadığı için büyük zorluklar çekmiş, İsrail'in zulmünün sembol ismi olmuştu.

Ceabis, hapse girdiğinde 10 yaşında olan oğlu Mutasım (18) ve aile fertleriyle kavuştuğunda duygulu anlar yaşandı. Baba Riyad Ceabis, "İsrail'in yaptıklarını görünce sevincim kursağımda kalıyor. Evlerimizi bastılar" dedi. Öte yandan Hamas'ın serbest bıraktığı rehinlerle samimi görüntüleri dikkat çekti. İsrailli rehinlerin takas noktasında Hamas üyeleriyle vedalaşması, onlara sallayarak glümsemesi, Hamas üyelerinin de yaşlılara hürmet göstermesi çocuk ve gençlere merhametle yaklaşması dünyanın gözü önünde kayıtlara geçti.

'İNSANCA MUAMELE GÖRDÜK'

İsrailli medyası da İsrailli rehinelerin durumlarının misafirlikten dönüyormuşçasına iyi olmasına dikkat çekti Büyükanne, anne ve bir erkek çocuğu serbest bırakılan Munder ailesinin ferdi "İnsanca muamele görmüşler. Düşündüğümüz gibi dehşet hikayeleri yoktu" dedi. Serbest bırakılan büyükanne de "Şiddet görmedik. Radyo ve TV de verdiler. Haberleri rahatça izledik" dedi.

GARDİYANLARA 'FİLİSTİNLİ MAHKUMLARA HERŞEYİ YAPABİLİRSİNİZ' DİYE İZİN VERDİLER

İsrail hapishanelerindeki en eski tutuklu kadın olarak bilinen Meysun Musa el-Cibali "İsrail makamları, 7 Ekim'den sonra Filistinli tutuklu kadınları her şeyden mahrum bıraktı.

Kadınlar darp ve gaz bombalarına maruz kalmalarının yanı sıra tek kişilik hücrelere konuldular. Hatta gardiyanlar, Filistinli tutuklulara istediklerini yapabilecekleri yönünde yetki aldıklarını söylediler" dedi.

ATEŞKESTEN 1 SAAT ÖNCE 10 YAKINININ ÖLÜM HABERİNİ ALDI

Gazzeli Abdülkerim Doğmuş (20), Konya'daki Necmettin Erbakan Üniversitesi Fizik Öğretmenliği Bölümü öğrencisi. 2.5 yıldır Türkiye'de yaşayan Doğmuş'un çocukluğunu geçtiği Gazze'deki mahallesi İsrail bombalarıyla yerle bir oldu. Gazzeli genç, bombaların hedefi olmamak için bir okula sığınan anne-babası ve 9 kardeşiyle iletişim hatlarının sıklıkla kesilmesi nedeniyle nadir de olsa görüşebiliyor.

Geçici ateşkesin başlamasına bir saat kala ailesini arayan Doğmuş, Gazze'deki amcası, yengesi ve 8 kuzeninin İsrail saldırısında şehit düştüğünü öğrendi. Doğmuş, "Keşke ben de orada olup şehit olabilseydim. İnsanlarımız ne olursa olsun vatanlarını terk etmiyor. İnşallah ben de okulumu bitirip ülkem geri dönecek ve vatanıma hizmet edeceğim" diye konuştu.

'BİR SONRAKİ TUR' DİYE DUYURDULAR İSRAİL ORDUSUNDAN YENİ KATLİAM PLANI

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halefi, 4 günlük ateşkes sonrası için "Gazze'ye saldırmaya ve işgale geri döneceğiz" açıklamasını yaptı. İsrail ordusu, bu açıklamayı "Bir sonraki tur" diyerek duyurdu. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise ateşkes sonrası harekâtın en az 2 ay daha yoğun şekilde süreceğini söyledi. Gazze'nin kuzeyinde askerlerle bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da "Sonuna kadar devam edeceğiz" dedi.

GAZZE'Yİ İKİYE BÖLME TUZAĞI!

Ateşkes süresince gazze'nin kuzeyine geçmeye çalışan filistinililer'e ateş açan, keskin nişancılarıyla bir Filistinli'yi öldüren İsrail, güneye göçe zorladığı 1 milyon 750 bin sivilin insani ara süresince evlerinin bulunduğu kuzeye geçişine yasak getirdi. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Gazze'nin kuzeyine bir km'den fazla yaklaşılmaması gerektiğini, denize bile girmenin yasak olduğun söyledi. Bu açıklamaların İsrail'in Gazze'nin kuzeyini insansızlaştırarak ilhak etme ve bunu uluslararası toplum nezdinde meşrulaştırma planının bir parçası olduğu düşünülüyor.