HAKAN ÇAVUŞOĞLU: "MİLLETİMİZ TÜRKİYE’Yİ 6’LI MASAYA BIRAKMAZ"
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, 6’lı masayı eleştirerek, “Bu ülkeyi milletimiz bunlara teslim etmez. Sadece bir yıkım ekibi kurmuşlar. Bir enkaz edebiyatı üzerinden ülkeyi sürekli baskılayarak milletin moralini bozarak bir bıkkınlık, bir yılgınlık uyandırmak suretiyle iktidarı alaşağı etmeye çalışıyorlar” dedi.
Lider Haber TV'de Neslihan Çelik Alkoçlar’ın hazırlayıp sunduğu Nes’li Yaşam programına konuk olan TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu konuşmasında Türkiye’nin büyüme hedeflerine, planlarına ve ekonomisine değindi. Çavuşoğlu, ekonomik çalkantıların pandemi sürecinde baş gösterdiğini ve bu süreçte devletin her zaman vatandaşının yanında olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Baktığımız zaman Türkiye pandemi sürecinin başından itibaren ben Çankaya'daki sektör temsilcilerinin, iş dünyasının çalışan kesimin temsilcilerinin pandemi destekleriyle ilgili yapmış oldukları ilk toplantıyı hatırlıyorum. Geniş kapsamlı bir toplantıydı. Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yapılmıştı. O tarihten itibaren pandemi sürecinden etkilenen esnafımız, vatandaşımız, sanayicimiz, işverenimiz kim varsa toplumsal kesim olarak sürekli desteklemeler devam etti. Kolaylaştırıcı adımlar atıldı. Bunun yanı sıra altyapısını sağlamlaştırmış, sağlık altyapısını geliştirmiş ülke olarak hastalarımızın imdadına yetiştik. Maskeler dağıttık. Yurt dışındaki vatandaşlarımızı getirdik. Aşılama sürecinde hiç aksamadan bu işi tamamladık sayılır. Dolayısıyla ama pandemi sürecinin bitimiyle beraber bir anda duran çarkların çalışmaya başlaması kapasitelerini yüzde yüze ulaşması, enerji ihtiyacını, ham madde ihtiyacını ve ara mal ihtiyacını arttırınca ve bu arada da tedarik zincirlerinin kırılmış olması, konteynerlerin belli ülkelerin ukdesini toplanmış olması ve çip krizi nedenlerle bir anda talebe yetişemeyen arz karşısında enerjinin fiyatlarının artmasıyla beraber elbette fiyat artışları yaşandı. Dünya büyük bir köy. Yani baktığınız zaman dünyada yanan herhangi bir ateşin ısısını artık Türkiye'de hissediyorsunuz. Dolayısıyla pandemiyle bitişiyle beraber talebin artması, arzın buna mukabili az olması enerjiye ihtiyacının açığının ortaya çıkması fiyatlardaki dalgalanmayı beraberinde getirdi.”
KABİNEMİZ HERKESE MERHEM OLACAK
Türkiye'nin bir handikabı da aynı zamanda dolar ihtiyacı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Malumunuz biz hala enerjiyi dolarla ithal eden bir ülkeyiz. Yanı sıra henüz ihracatımız, ithalatımızı karşılayacak seviyede değil. Dolayısıyla dolara da ihtiyacımız var. Dolar oynaklığı vesilesiyle de baktığımız zaman bir enflasyon ortam oldu mu? Oldu eyvallah. Bu noktada yaşanan sıkıntılar var mı? Var. Ama şurada bazı şeylerin de altını çizmek isterim. Mesela kararlı bir şekilde adımlarını atan bir kabinemiz var. Bütün fedakarlıklarını yapan bir kabinemiz var. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında herkesin yarasına merhem olmaya çalışan bir kabinemiz var. İşte şu ana kadar örneğin ilk 6 ayda biz vazgeçtiğimiz toplam vergi alacağı devletin 239 milyardır. Baktığınız zaman ki bunlar direkt yatırıma gidecek meblağlar. Dolayısıyla hani sadece çalışan kesimdeki ücretleri arttırarak değil, yanı sıra bazı veriglerden vazgeçerek de devletimiz desteklerini azaltmadan gerçekleştirdi. Tüm bunları yaparken yatırım yapmaktan da vazgeçmedik. Bununla beraber birkaç proje dışındaki büyük projelerinin tamamı tamamlanmış oldu. Dolayısıyla Türkiye'nin altyapısı da muhkem hale geldiği için bundan sonra yapılacak her türlü katkı, her verilecek her türlü yatırım aslında biraz daha konforu arttıracak, standardı geliştirecek yatırımlar olacak. Çünkü altyapıya giden yatırım biliyorsunuz bina yapıyorsunuz, yerin altında yapıyorsunuz, yol yapıyorsunuz havaalanı yapıyorsunuz ve vatandaşımızın direkt olarak bunları yaşadığı, gördüğü şeyler değil ama işte örneğin sosyal yardımlar inanılmaz derecede arttırıldı. Tabii bir de biliyorsunuz enerjimiz yok Türkiye'de. Gelirlerimizin büyük bir kısmını enerjiye harcıyoruz. Fakat süreç içerisinde enerjide yapılan sarfiyatın belli oranlarına yüzde 75 varan rakamlarla doğalgazda biliyorsunuz devletimiz sübvanse etti” diye konuştu.
CUMHURİYET TARİHİNDE İLKLER YAŞANDI
İlk defa olarak cumhuriyet tarihinde bir yıl içerisinde asgari ücrete iki defa zam yapıldığını ifade eden Çavuşoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın bakış açısı, bizlerin bakış açısı burada evet enflasyonla bir mücadele var ama enflasyonla yaptığımız bu mücadelenin gerek yurt içi dengeler, gerekse makro ekonomik ve uluslararası ekonomik bağlamını düşündüğümüzde bugünden yarına tamamen hemen bitireceğimiz bir süreç değil. Ön gördüğümüz süreç de Yılbaşından itibaren şubat ayıyla beraber önemli düzeyde gerilemeye başlayacağı ama bu arada da enflasyon ortamından dolayı alım gücü daralan vatandaşlarımızın nefes almasını sağlamak için onların maaşlarını arttırmaktı. Ne yaptık? 3600 ek beş altı milyon memurumuza getirdik. Onlara bir nefes borusu açtık baktığınız zaman. Emeklilerin maaşarına bir artış sağladık. KYK borçlarıyla ilgili olarak oradaki gecikme zamanlarından tamamen vazgeçildi. Bu desteklerimiz bundan sonra da devam edecek. Personelimizin kadroya alınması var. Süreç içerisinde başka ihtiyaçlar doğarsa TOKİ projeleri var. İşte Sayın Cumhurbaşkanımız Ağustos ayında inşallah onu benzer şekilde dolayısıyla yani biz dar gelirli dediğimiz, orta direk dediğimiz kesimin enflasyonist ortamdan dolayı bu ekonomik dalgalanmadan dolayı yaşamış oldukları mağduriyeti nötralize etmek, ortadan kaldırmak için ne yapacaksak onları yapmaya çalışıyoruz. Ocak ayında da yapacağız bunu Allah'ın izniyle. Tabii dediğimiz gibi yani bunlar böyle sihirli değnek gibi bir anda dokunup da nihayete ulaştıracağımız sorunlar değil” ifadelerini kullandı.
ALMANYA İLE KIYAS YAPMIYORUZ!
Türkiye ekonomisinin Almanla ile kıyaslanmasıyla ilgili de konuşan Çavuşoğlu, “Diyorlar ki niye Almanya'yla mukayese ediyorsunuz? Doğru, Almanya'yla mukayese etmiyoruz. Yani bizim son 20 yılda gayrisafi milli hasılamız 3 bin dolardan 10 bin dolara çıktı. Yani biz 20 yılda nereden baksan 3 kat, 4 kat büyüdük. Almanya kişi başına düşen milli geliri 45 bin dolar. Etkilenen katsayısı Türk vatandaşının bir Alman vatandaşına göre evet daha az olabilir ama geldiğimiz noktada Türkiye'de bu anlamda zaman içerisinde gayrisafi milli hasılasının kişi başına düşen milli gelirini yükselttikçe bu etken vaka sayısı da daralacak. Sonuç itibariyle şunu anlatmaya çalışıyoruz. Yani biz dünyadan azade değiliz. Dünyada bir yangın var. Türkiye'de de var. Evet. Türkiye'de de bir problemler yaşıyoruz. Dünyada azade olarak düşünemeyiz.” dedi.
AYNI MASADAN FARKLI KARARLAR
Sözlerinde 6’lı masayı da eleştiren Çavuşoğlu, “Terör örgütlerine karşı, onları inlerinde bulup etkisiz hale getirmek ve Türkiye için bir tehdit olmaktan çıkarmak için atılan bir adıma karşı hayır diyorsunuz. Yetmiyor. Evet diyenlere hain olarak telakki ediyorsunuz, nitelendiriyorsunuz. Şaka gibi. İki gün sonra da Yozgat'a gidip Kandil'i bunların başına yıkacağım diyorsunuz. Böyle bir anlayış olamaz. Burada hayretle karşılamamız gereken başka bir konu daha var. Aslında birlikte hareket ettikleri bir 6’lı masa var değil mi? 6’lı masanın partilerinden bir tanesi hangisi İYİ Parti. Şimdi İYİ Parti Kuzey Suriye'nin kuzeyine yani bizim güneyimize ya da Kuzey Irak'a harekata ilişkin olarak getirdiğimiz tezkereye evet diyor. Doğru. Evet. Tamam, doğrusunu yapıyor. Peki, aynı masa etrafında oturduğun Türkiye'yi birlikte yönetmek için hatta Bakanlar Kurulu'nun paylaştığın kabineyi paylaştığın bir partinin lideri buna hayır diyor ve buna evet diyenler vatan hainidir dediğinde sen aynı şekilde masaya oturduğunda bunu yüzüne konuşarak, niye bunu soramıyorsun? Siz bu durumdayken bu ülkeyi nasıl yöneteceksiniz? Yani yarın olmayacak ama olduğunu varsayalım. Olduğunda siz Suriye'nin kuzeyine bir harekat gerektiğinde ne karar vereceksiniz? Nasıl olacak? Bu ülkeyi böyle mi yöneteceksiniz? Hadi onu geçtim. Akdeniz'de biliyorsunuz bir anlaşma yaptık Libya'yla. Mavi vatan anlaşması yaptık. Baktığınız zaman sonra Libya'ya bir asker tezkeresi getirdik. Orada baktık İYİ Parti hayır diyor. Cumhuriyet Halk Partisi hayır diyor, HDP hayır diyor. Tamam. Hepinize hayır dediniz. Geldik iki sene sonra tezkereyi uzatmak için İYİ Parti evet diyor. O zaman sormazlar mı adama? Sen iki sene önce yanlış yaptın. Şimdi mi doğru yapıyorsun? Ya da iki sene önce doğru idiyse bu şimdiki doğru ise iki sene önce neden bunu yaptın? Finlandiya'yla İsveç meselesi konuşulduğunda İYİ Parti cenahı neyi konuşuyor? Yine mi para pazarlığı yapacaksınız diyor. Ya yaklaşım tarzı bu mu olması gerekir? Rusya'yla Ukrayna savaşıyor. Baktığınız zaman İYİ Parti Genel Başkanı açıklama yapıyor. Hemen nükleer santrali millileştir. Tamam bir de S400'leri gönder. Hatırlayacaksınız S400'leri kim külliyeyi korumak için aldık diye de ifade kullanmıştı. Ya böyle bir anlayış olabilir mi?” dedi.
BU OLUŞUM SADECE BİR YIKIM EKİBİDİR
6’lı masayı işaret ederek, “Bu ülkeyi milletimiz bunlara teslim etmez” diyen Çavuşoğlu, eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Bakınız milletimiz bizlre anlatır. Hatta üst perdeden konuşur, bizi yorar. Şunu da şöyle yapacaksınız, bunu da böyle yapacaksınız der. Ama günün sonunda kardeşim diyor zaten bunların yapacağı bir şey yok. Cumhurbaşkanımıza selamımızı götürün. Biz kendisine güveniyoruz ve bekliyoruz. Sonuç itibariyle kandıranlar sadece kendisini kandırır. Kendi kitlesini afyonlaştırır. Öyle bir noktaya gelindi ki artık hangi yanlışı hangi yalan söylense Türkiye aleyhtarı hangi propagandanın esiri ve tesiri altında kalınsa bile muhalefet tarafından kendi kitleleri tarafından hiçbir şekilde görülmüyor. Efsunlanmış ve afyonlanmış bir şekilde görüyorum. Ne yazık ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan karşısında getirilen durum budur. Hâlbuki Tayyip Erdoğan, bu ülkenin yüzde 52’sinin oyunu almış bir kişi. Öyle ya da böyle beş yıl süreyle bu ülkeyi yönetecek. Siz de anlatın. Kendi vizyonunuzu ortaya koyun. Bu ekonomiyi nasıl düzelteceksiniz?. Uluslararası platformlarda bu krizlerle nasıl mücadele edeceksiniz? Ne yapacaksınız? Anlatın bunları. Milletimiz size güvenecekse zaten oyunu verecek. Ama sadece bir yıkım ekibi kurmuşsunuz. Bir enkaz edebiyatı üzerinden ülkeyi sürekli baskılayarak milletin moralini bozarak bir bıkkınlık, bir yılgınlık uyandırmak suretiyle iktidarı alaşağı etmeye çalışıyorsunuz. Sonraki gün yapacağınız bir şey yok” şeklinde konuştu.
ETİKET : liderliderbursabursason dakikagündemhaber